7~Sabah Olduğunda Hâlâ Yatağımdasın

336 27 6
                                    

Ama Bu Çok, Çok Soğuk

"Bu nasıl bir arkadaşlık?"

Piyanosunun başında oturmuş elindeki notlarla dolu kağıtları düzene sokmaya çalışan Yoongi dakikalardır başında dolanıp sabah evlerinin salonunda gördüğü sahneyi kendisine şikayet eden sarışın arkadaşını dinliyordu. Onun bu hallerini izlemek her ne kadar bıktırıcı olsada Yoongi bu durumdan fazlasıyla hoşnuttu.

"Onlar arkadaşlar Jimin."

Jimin bir o yana bir bu yana yürürken duyduğu şeylerle işaret parmağını önce Yoongi sonrasında kendi üzerinde gezdirdi.

"Bizde arkadaşız Yoon. Ne zaman seninle o kadar samimi olduk, ha?"

Yoongi arkadaşı görmesin diye kafasını ters tarafa çevirip yüzüne yayılan gülümsemeyi sakladı. Kendisini toparladığında derin bir nefes alıp eski pozisyonuna döndü.

"Bu seni neden bu kadar kızdırdıki?"

İkiside bir süre sessiz kalıp bu sorunun cevabını bekledi.

"O benim için değerli. Eğer bir ilişkisi varsa ve o kişiyi evimize kadar soktuysa bunu bilmeye hakkım var hyung."

Elbette birine sırf değer verdiğimiz için karşımızdaki insanın her şeyini bilmek gibi bir hakkımız yoktu ve bunu odadaki iki arkadaşta çok iyi biliyordu. Jimin'in kafası karışmıştı sadece. Dün annesinin dediği şeylerden sonra onları o şekilde görmekti belki onu bu şekilde düşünmeye iten. Ya da sadece kıskanmıştı ve bunu kendine itiraf etmek zor geliyordu.

Yoongi yüzüne az sonra acımasız olacağını belli eden bakışlarını yerleştirince Jimin gergince ellerini saçına daldırdı.

"Sen onun bu hayatta değer verdiği tek şeydin ama. Bir kızla görüştüğünde o bunu bilmedi. Sonra o kızla sevgili oldun o bunu yine bilmedi. O kızı evine soktun, 'Onun' anne ve babasına sevgilim diye tanıttın. Sonra nişanlandın. O bunları da bilemedi. Demekki birine ne kadar değer verirsen ver, o kişinin hayatında yer alman için bu yeterli olmuyor. Jungkook bunu senden öğrendi Jimin. Şimdi hiç hakkın yokken ona sadece bu konu için değil, hiçbir şey için kızamazsın."

Cümleleri bittiğinde Jimin sadece birkaç saniye yüzüne baktı. Sonra son sözlerini söyleyip odadan çıktı.

"Sohbetin hiç sarmadı hyung."

*****

Hızlı nefesleri arasından hoparlörün tuşuna basıp müziğin sesini kesti. Yan tarafındaki beyaz havlu ile ensesindeki teri silip pet şişedeki suyu kafasına dikti. Tam o esnada bulunduğu pratik odasının kapısı açılmış, siyah eşofmanına uyum sağlayan beyaz tişörtü ile içeri Jimin girmişti. Az önce hızlı nefesleri sebebiyle inip kalkan göğsü şimdi heyecandan iki kat hızlanmıştı.

Jimin onun haline endişelenip hızlı adımlarla yanına yaklaştı. Elini koluna koyup başını hafifçe eğdi ve yüzyüze gelmelerini sağladı.

"İyi misin? Nefes mi alamıyorsun?"

Jungkook boğazını yalancı bir öksürük ile temizleyip kolunu Jimin'in elinden kurtardı. Bir anda aklına Yena'nın dedikleri gelmişti. Heyecanını bir tarafa atıp arkasını Jimin'e dönüp hızlı atan kalbi ve ellerine inat umursamaz sesiyle cevap verdi.

Sortilège d'amour ~{Jikook}~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin