Şimdi Oksijenim Olacağına Söz Ver
Günler önce büyük umutlarla adım attığı hava alanındaydı tekrar Jungkook. Bu sefer gitmek ya da gelmek için değildi ama içinde sanki öyleymişçesine bir acı, bir hüzün ve araya karışmış özlem vardı. Elinde olmadan bedenini saran bu duygulara kurban gidiyordu. Hava alanları belliki onun için bir süre çokta iyi bir yer olmayacaktı.Elinde bavulu ile yüzündeki koca gülümsemesini saklamadan kendisine doğru hızlı hızlı adımlayan Yena'yı kollarını iki yana açarak karşıladı. Bavulu bir kenara bırakıp aynı şekilde kollarını açarak çokça özlediği arkadaşına sarıldığında ikisininde yüzünde özlem dolu bir gülümseme vardı.
"Özlemişim."
Yena'nın mırıldanması ile Jungkook ondan ayrılıp yüzyüze gelmelerini sağladı.
"Bende öyle. Söyle bakalım cadı, ne yapmak istersin?"
Köşedeki bavulu eline alıp sürüklerken Yena'yada belinden tutarak yön veriyordu. Hava alanının çıkışına geldiklerinde sorusuna cevap aldı.
"Mümkünse yemek yiyelim. Sabahtan beri tek lokma girmedi mideme."
Jungkook başını sallayıp onu onayladı.
"Annem senin için bir sürü şey hazırladı. Bizim eve geçelim o zaman. Önce yemek yersin sonra eşyalarını yerleştirip uyursun."
Araba evin önünde durduğunda ikili sırayla araçtan indi. Sohbet ede ede iki katlı müstakil evin kapısına geldiklerinde onları Jungkook'un annesi büyük bir neşe ile karşılamıştı. Sanki ilk karşılaşmaları değilmiş gibi Yena'yı sevecen bir şekilde kucaklamış oğlunu arkasında unutarak kızı salona doğru peşinden sürüklemişti.
Jungkook başını iki yana sallayarak kıkırdadı. Bu eve ilk defa kız bir arkadaşını getirmesiyle beraber annesinin bütün misafirlerine karşı böyle heyecanlı davrandığını biliyordu.
Bavulları misafir odasına koyup salona geçtiğinde sohbete çoktan başlayan ailesinin üzerinde gözlerini gezdirdi. Hemen Jimin'in sağ tarafında oturmuş başını sözde abisinin omzuna yasayan Mina ise gecenin tek misafirinin Yena olmadığını ona kanıtlamıştı. Bakışlarını onlardan çekip tam anlamıyla odaya girdi. Bütün gözler ona döndüğünde küçük bir gülümseme eşliğinde selam verdi ve Yena'nın yanına oturmak üzere yönünü genç kıza çevirdi. Kendisini inceleyen bir çift gözün varlığını hissetse bile o tarafa dönmek istemediği için görmezden gelmeyi seçti. Eğer dönseydi olmak istediği yerde başka bir kızı görür ve mutluluğu yerini hüzne bırakırdı.
"Ne kadar tatlı bir kız. Jungkook turnayı gözünden vurmuşsun oğlum."
Yan koltukta oturan Jimin'den öksürük sesi geldiğinde hepsi onun kızarmış ve şaşkın yüzüne baktı. Mina orta sehpada duran içi su dolu bardağı nişanlısına uzatıp içmesini sağladığında Jungkook gözlerini Jimin'in gözlerinden çekti ve annesine bakarak konuştu.
"Aramızda o tarz bir şey yok anne. Her şey yaşandı ve bitti. Biz arkadaşız."
Annesinin yüzünü hiçte masum olmayan bir sırıtış kapladığında derin bir nefes alarak gelecek hamleyi bekledi.
"Eski sevgiliden arkadaş olmaz oğlum. Ya içinizde hâlâ bir şeyler var ya da kendinizi olmadığı konusunda kandırıyorsunuz."
Jungkook yan tarafından hissettiği delici bakışlar yüzünden yerinde dikleştiğinde Yena onun gerilediğini anlayıp hızlıca söze girdi.
"Bayan Jeon, heyecanınızı anlıyorum. Yüksek ihtimalle şu yanımdaki değişik varlığa benden başka kimsenin bakmayacağını düşünüyorsunuz, haklı olarak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sortilège d'amour ~{Jikook}~
FanfictionSeneler sonra eve döndüğünde Jungkook, biricik aşkı Park Jimin'in nişanlandığını öğrenir. #piano 3 #dance 1 #jimin 28 ¶Başlangıç Tarihi~23.12.2020 ¶Bitiş Tarihi~ 19.05.2023 ¶Kookmin~Jikook ¶Lunastelll 🎑⭐