Benimkileri Düşünüyor Musun? Ve Onun Gülüşünü Gördüğünde, Aklına Geliyor Muyum?
Ne olmuştu ve ne olacaktı? Bu iki soru dakikalardır kafasını meşgul ederken kendisine bir cevap bulmak oldukça zordu. Yaşananlara bir anlam veremiyordu. Az önce sevdiği adam ve onun sevgilisi gözleri önünde kendisi yüzünden ayrılmışlardı. Jungkook olduğu için, Jimin sözde kardeşine yanlış duygular beslediği için, seneler önce aralarında bir şeyler geçtiği için Mina bütün bunları kabul etmemiş ve Jimin'den ayrılmıştı. Haklı olarak.Derin bir nefes alarak bakışlarını sessiz odada gezdirdi. Mina yüzüğünü çıkartıp Jimin'e verdikten sonra akademide çıkmıştı. Arkasında bıraktığı İkili sessizce olanları algılamaya çalışmış sonrasında soluğu Hoseok'un odasında almışlardı. İkili koltukta o ve Jimin yan yana, karşılarında Taehyung ve kendi sandalyesinde de Hoseok oturuyordu. Hepsi gergindim fakat Jungkook bütün bu olanlara sebep olduğunu düşündüğü için daha da gergindi. Bütün bu olanlardan sonra neler yaşanacağını bilmemekte cabasıydı.
"Ben gerçekten ne diyeceğimi bilemiyorum. Belki Mina ile ayrılmana üzülmemiş olabilirim fakat onun gerçekleri bu şekilde ve bizim yüzümüzden öğrenmesini istemezdim."
Taehyung'un bütün dürüstlüğü ile kurduğu cümleler dakikalardır sessiz olan ortamdaki ilk yaşam belirtisiydi. Peşinden Hoseok onu takip etti.
"Gerçekten bizi dinlediğini fark etmedik. Böyle öğrenmesi kötü oldu. Özür dileriz Jimin."
Jimin odaya gelip koltuklara oturdukları ndan beri yaptığı gibi zemini izlemeye devam etti. Bakışları donmuş gibiydi ve ne düşündüğünü anlamak gerçekten zordu. Bu durumda odadaki üçlüyü geren bir diğer durumdu.
" Sizin suçunuz değildi. O sizi dinledi ve belkide çok daha önceden bilmesi gereken şeyleri duydu. Keşke ona ben anlatabilseydim ama olan oldu ve o benden ayrılmayı seçti."
Kısık sesi ile konuşmasını bitirip derin bir nefes aldı. Mina'ya karşı çok mahcup hissediyordu. Oturduğu yerde yönünü yanında oturan Jungkook'a çevirdi. Ellerini birleştirdi bacaklarının üstünde kavuşturmuş parmaklarının hareketlerini izliyordu küçüğü. Stresli olduğu belliydi ve başını eğdiği yerden kaldırmayı reddediyordu.
"Biliyorum bütün bu olanlar için kendini suçlayacaksın ama hepsi benim hatam, Kook. Ona çok önceden her şeyi anlatmalıydım. Ayrıldığımız için üzgün değilim. Evet, benim için değerli biriydi fakat Mina sonuna kadar haklı. Bir nevi onu kandırıp omuzunda ağlayarak anlattığım biricik aşkımın evine kadar soktum, ailesiyle ailem diye tanıştırdım. Kim olsa bunu kabul etmezdi. Suçlu benim. Seninle sorunlarımızı daha bugün zar zor halletmişken tekrar bozulmak istemiyorum. Lütfen kendini suçlayıp benden uzaklaşma."
Jungkook bakışları hâlâ ellerindeyken tebessüm etti. Bütün bu olanlar, ikisinin senelerce ayrı kalmasına değer miydi? Yanlış anlaşılmalar, aylarca, senelerce kaçıp gitmeler, bir kere olsun adam akıllı oturupta birbirlerine kendilerini açıklamak için şans vermemeler, kendi aptallıklar yüzünden ayrılıklara sebep olmalar... Bütün bunlar niyeydi? Hepsi o kadar saçma ve onlar yüzündendiki Jungkook istese bile suçsuz olduğunu düşünemezdi.
Jimin Jungkook'tan cevap alamayınca derin bir nefes alıp bakışlarını üzerinden çekti. Genç olanın sessiz kalması Jimin ona ne derse desin kendisini suçlayacağının bir göstergesiydi. Elleriyle dizlerine hafifçe vurup ayağa kalktı.
"Derse geç kalıyorum. Gitmem gerek."
Odadan çıkmadan önce bakışlarını son kez Jungkook'a çevirdi.
"Dersim bitince yanına geleceğim. Eve beraber geçelim."
Jungkook başını sallayarak onu onayladı. İstemsizce büzdüğü dudakları ve büyük gözlerinin içindeki hüzünlü parıltılar Jimin'in içini sızlatsada kendini zar zor odanın dışına attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sortilège d'amour ~{Jikook}~
FanfictionSeneler sonra eve döndüğünde Jungkook, biricik aşkı Park Jimin'in nişanlandığını öğrenir. #piano 3 #dance 1 #jimin 28 ¶Başlangıç Tarihi~23.12.2020 ¶Bitiş Tarihi~ 19.05.2023 ¶Kookmin~Jikook ¶Lunastelll 🎑⭐