Medya=Yume=kalbim :))
Yume biraz daha anılarını düşünürken ona doğru gelen 3 adamı fark etmeden uyuya kaldı.
Yume'den.
-Selam güzelim.
Kafamı kaldırdığımda gördüğüm 2 adamla bir of çektim. Şimdi bir de bunlarla uğraşmak vardı. Umursamayarak saçlarımın ucuyla oynamaya başladım.
-Demek bizi görmezden geliyorsun.
-O zaman seni mahvettiğimiz de de umarım yüzünde bu ifade kalır, dedi bir diğeri.
Biraz daha yaklaşmaya başlamışlardı. Adım adım bana gelir En sonunda biri bana dokunacaktı ki tüm vücudumu koskocaman alevler kapladı. Anında kül olduklarında ara sokağın girişinden bir kıkırdama sesi geldi.
-Wow! Etkilendim.
Beni izleyen Akira'yı gördüğümde sevinmiştim ama belli etmemeye çalıştım.
-Neden geldin?
Akira güldü:
+Babam gönderdi.
+Hem sana bir şey göstermek istiyorum, diye ekledi.
-Umurumda değil, senin ile gelmeyeceğim, dedim.
+Peki sen bilirsin ama babam beni sana göz kulak olmam için gönderdi ve başına bir şey gelirse babam beni öldürür.
-Sence bu umurumda mı?
+Bence öyle.
Biraz düşündükten sonra onunla gitmeye karar verdim. Nasıl olsa yapacak pek bir şeyim de yoktu. Tek sıkıntı oldukça yorgun hissediyordum. Biraz daha dayan, diye iç geçirdim.
Beraber boş sokaklarda yürümeye devam ettiğimizde yağmur hâlâ devam ediyordu. Gökyüzü kapkaraydı. Akira hiç konuşmuyordu. Sadece elimi tutuyordu ve beni yönlendiriyordu. Islanmış mavi saçlarının birkaç tutamı alnına yapışmıştı. Elimi tutan ele baktığımda içim ısınıyordu. Onun eli... Yumuşak ve nazik.
Biraz daha yürüdükten sonra sağa döndük ve çıkmaz sokağın sonuna kadar gittik. Sağa baktığımda bir duvar vardı. Duvarın yanındaki küçük aralıktan geçtiğimizde karşımıza bir küçük bir kulübe çıktı. Biraz eskiydi ve çatısının bazı yerleri yosun bağlamıştı.
İçerisi oldukça küçüktü. Bir ayna, aynanın hemen altında bir çekmece, bir soba ve son olarak da bir koltuk vardı. Akira da arkamızdan kapıyı kapattığında bana gülümsedi. Daha sonra bana koltuğun üzerindeki battaniyeyi uzattı. Teşekkür edip aldığımda o da sobaya odun koymaya başladı. Sonunda oda ısınmaya başladığımda o da yanıma oturdu.
-Teşekkür ederim. Bu arada burası senin mi?
+Evet, bir tanıdığımdan kalma. Bence daha önemli bir konumuz var.
-Konuşmasak mı? Bence hiç ger-
+Yume, anlamıyorum neden çocukça davranıyorsun? Ne kadar zeki olduğunu biliyorum. İstersen o okuldaki çocukları da tek parmağınla yok edebileceğini de biliyorum. Neden? Neden buna izin veriyorsun?
-Boş ver, seni ilgilendirmez.
Kalbim hızlı atmaya başlamıştı. Benim tanıdığım Akira da oldukça zekiydi ve muhtemelen ne yaptığımı anlamıştı.
+Yume bence ikimiz de ne yapmaya çalıştığını biliyoruz.
-Ne yapıyormuşum?
+Bence sen babalarının seni önemsemesini istiyorsun. Babalarının senden sakladığı şeyler olduğunu biliyorsun ve bu da seni sinirlendiriyor değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚖𝚢 𝚏𝚊𝚝𝚑𝚎𝚛𝚜
FanfictionHawks ve Dabi'nin kızı olmak mı? (Kitapta yaşlarla ilgili mantık hatası var herkesi reşit düşünerek okuyun)