Makyajım oldukça sade ve şıktı. Hemen sandalyeden kalkıp Aoyama'ya sarıldığımda o da bana sıkıca sarıldı.
-O zaman şimdi alışverişe!
Kafamı salladım ve beraber süper markete gittik. Aoyama sürekli bana bir şeyler buluyordu. Fiyatları uygun ve hepsi oldukça güzeldi. Tek sıkıntı bir kaç saat sonra artık dayanıyordum. Bacaklarım kopacak gibiydi. Aoyama son bir mağazaya daha gireceğini söylediğinde bende bulduğum bir sandalyeye oturdum. Aldıklarıma bakarken yanıma oturan siyah kapüşonlu kişi dikkatimi çekmişti. Güvende hissetmeyip ayağa kalktığımda beni geri çekti. Yana baktığımda Shigaraki'nin olduğunu anladım. Kulağıma yaklaştığında beynim zonkluyordu. Başıma birden ağrılar girmişti.
-Küçük Yume, eğer yerimiz hakkında birine tek bir şey dersen Dabi'nin kızı falan demem işini bitiririm anladın mı?
Kırmızı gözleri korkunç bir şekilde bana bakarken dilim tutulmuştu. Aoyama'nın bize doğru geldiğini görünce kendimi zorlayarak gülümsedim ve:
-Anladım, şimdi defol git ve rahat bırak beni.
Beni bıraktığında derin bir nefes aldım. Benim eğlenmeye hakkım yoktu. Benim mutlu olmaya hakkım yoktu. Benim istediğim hayatı yaşamaya hakkım yoktu. Bu boktan hayatta bir sikim de doğru gitse şaşırırdım zaten. Aoyama olanları az da olsa sezmişti, koşarak yanıma geldiğinde Shigaraki çoktan yok olmuştu zaten. Elini omzuma koyduğunda:
-Kimdi o?
Ben tepki veremeyecek kadar korkmuştum. Nefesimi kontrol altına almaya çalışıyordum. Aoyama hemen çantasından bir su şişesi çıkarıp bana içirdi. Biraz sonra kendime geldiğimde olanları anlatmaktan başka çarem yoktu. Aoyama hiç şaşırmamıştı hatta bana gülümseyerek baktı ve:
-Yume hiç merak etme tatlım, onlar senin ışığını söndürmeye çalışıyorlar. Bir gün kıçlarına tekmeyi basıp onları hapse tıkacağını biliyorlar çünkü. Onun için sakın kafana takma tamam mı? Anca boş tehditler yaparlar çünkü onlar da gücünün farkında ve senden korkuyorlar.
Bana sarıldığında bende ona sıkı sıkı sarıldım. Söyledikleri ve sarılışı ilaç gibi gelmişti. Konuyu dağıtmak için:
-Hadi şimdi yurda gidelim ve aldıklarımızı kombin yapalım. Daha çok işimiz var, dedi.
Gülümseyip elimdeki poşetleri kaldırdığımda beraber alışveriş marketinden çıktık.
Yurda geldiğimizde neredeyse akşam oluyordu. Hızlıca aldıklarımızı odama yerleştirdik ve bir kombin yapmaya çalıştık. Üstüme beyaz bir askılı bluz, onun altına da siyah bir eşofman giydim. Düz saçlarımı saldım. Kulağıma da Aoyama'nın bana hediye olarak aldığı küçük halka küpeleri takmıştım. Aynadan kendime baktığımda oldukça güzel görünüyordum. Ellerimi saçımda gezdirdiğimde:
+Aşko çok elleme bozulmasın. Ben şimdi gidiyorum sende çok geç kalma tamam mı?
Kafamı salladığımda:
-Aoyama, ben teşekkür ederim.
+Yume'm hiç önemli değil. Önce bir evlenin sonra teşekkür edersin.
Boşluğuma gelip güldüğümde o da gülümseyip eşyalarını topladı ve beni yalnız bıraktı. Odadan ayrılıp Bakugou'nun odasının kapısına gittim. Kapıyı tıklattığımda kalbim hızlanmıştı. Kapıyı açtığında o da oldukça şık giyinmişti. Üstünde beyaz gömlek altında da siyah kot vardı. Montunu üstüne giyindiğin de bende kolumdaki montu üstüme giydim. Beraber dışarı çıktığımızda hava da akşam serinliği vardı. Yol boyunca sınıftakiler ve Bakugou'nun ailesi hakkında falan konuşmuştuk. Arada annesi hakkında şakalar yapıyordu.
Biraz daha yürüdükten sonra deniz kenarına gelmiştik. Denizin huzur verici sesi beni benden almıştı. Çocukluğumdan beri denizi çok sevmişimdir. Gözlerimi kapatıp denizin kokusunu içime çektiğimde yavaşça denize doğru yürümeye başladım.
-Aptal ıslanacaksın!
Bakugou'yu görmezden gelip denize girdiğimde ıslaklık hissetmemiştim. Gözlerimi açtığımda benim bastığım yerlerde su kayboluyordu. Hemen Bakugou'ya döndüğümde ona bir su fırlattım.
-Aptal, şimdi bittin sen! Diye bağırdığında ona biraz daha su fırlattım.
Koşarak yanıma geldiğinde oda bana su fırlatmıştı. Beraber biraz su savaşı yaptıktan sonra yorgunluktan yere yattım. Bakugou da yanıma gelip yattığında denizin ortasında sadece bşr boşuk vardı o da bizdik. Her yerimiz neredeyse ıslanmıştı.
-Salak kız her yerim su oldu!
Gülüp ona döndüğümde:
-O zaman bunu yapsam bana kızmazsın, dedim ve ellerimi şıklattım.
Aniden tüm su üstümüze geldiğinde parmağımı öptüm ve Bakugou'nun dudaklarına değdirdim. Dolaylı yoldan öpücüğüm sayesinde suyun altında nefes alabiliyordu. Şaşkın gözlerle ban bakarken sadece elimle ayı gösterdim. Ay ışığı bizim üstümüze geliyordu. Denizin altından da Ay bir ayrı güzel gözüküyordu. Bakugou elimi tuttuğunda birbirimize baktık.
Bakugou'dan
Yume'nin beyaz saçları denizde dans ediyordu. Gözleri biraz maviye doğru kaymıştı. O kadar güzeldi ki. O ve deniz sanki uyum içerisindeydi. Bir an onun deniz kızı olduğunu düşünmüştüm. Gözlerinde öyle bir huzur vardı ki içinde kaybolmak istiyordum. İçim de her şey kıpır kıpırdı. Heyecan tüm vücudumu ele geçirmişti.
Yume'den
Bakugou ile gece yarısında denizden çıktığımızda sırılsıklam olmuştuk ama yüzümüz gülüyordu. Beraber geri yurda gittiğimizde Aizawa sensei'ye yakalanmamak için parmak uçlarımızda odalarımıza giderken Bakugou'da bana el salladı. Bende gülümseyerek ona el salladığımda havalara uçarak odama girdim.
Yume: AĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞAĞ
Harika, güneş gibi parıldayan, yakışıklı, süper seksi aşkım: NE OLDUU???
Yume:( Yaşananları anlatır)
Harika, güneş gibi parıldayan, yakışıklı, süper seksi aşkım: Kızım sen melek falan mısın?
Harika, güneş gibi parıldayan, yakışıklı, süper seksi aşkım: OHA YA!!
Harika, güneş gibi parıldayan, yakışıklı, süper seksi aşkım: E ne zaman evleniyorsunuz?
Yume: JRKEGJRKJHERKHJERLKJHLREHJLEKH
Harika, güneş gibi parıldayan, yakışıklı, süper seksi aşkım: Neyse ben yüz maskemi yapıp yatacağım malum yarın birbirimiz ile eş falan olup antrenman yapacağız. DİNÇ GÖRÜNMEM LAZIM.
Yume: TAMAM AŞKIM BB KİSS YOU
Harika, güneş gibi parıldayan, yakışıklı, süper seksi aşkım: BB AŞKOM
Telefonu kapattığımda ben de buralarda iş bulmak için iş ilanlarına baktım. Okulun 3 sokak ilerisinde garson arayan bir restoran vardı. Yarın aramak için telefon numarasını ekran kaydı alıp bende uykuya daldım.
Bir bölüm daha bitti.
Biraz sıkıcı oldu galiba bunun için üzgünüm. Bir daha ki bölümlerde oldukça heyecan olucak hiç merak etmeyin.
Bölüm hakkında düşünceleriniz?
Eninde sonunda gelecek Yume ve Dabi savaşı hakkında tahminleriniz var mı?
Sizce bölüm nasıldı?
OY VERİP YORUM YAPARSANIZ ÇOK MOTİVE OLURUM.
Bir sonraki bölüme görüşmek üzere.
Bayssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚖𝚢 𝚏𝚊𝚝𝚑𝚎𝚛𝚜
FanficHawks ve Dabi'nin kızı olmak mı? (Kitapta yaşlarla ilgili mantık hatası var herkesi reşit düşünerek okuyun)