Uyandığımda kapıda Bakugou görmem ile hemen kendime geldim. Yorgan yere düşmüş, yastık bacak aramda saçlarım ise dağılmıştı.
-B-bakugou.
Birden gülmeye başladığında bende ona yastık fırlattım. O da gülerek dışarı çıktığında Todoroki banyonun kapısını açtı ve:
-Şey dün kapıyı kilitlemeyi unutmuşum çok özür dilerim Yume.
Sorun yok manasında gülümsediğim de o da devam etti:
-Benim işim biti istersen sende bir duş al. Ben senin için kahvaltı tabağı yaparım.
-Teşekkür ederim, dedim ve banyoya girdim.
Todoroki
Yume banyoya girdiğinde telefonuna bir bildirim gelmişti. Kilit ekranından mesajın gördüğüm kısmı ile hemen telefonu elime aldım ve konuşmalara baktım.
Akira: Geliyorsun değil mi?
Akira: Unutma saat sekizde tam kulübede ol.
Attığı mesajları seçip ayarlardan görülmedi olarak değiştirip hemen düşünmeye başladım. Yume'yi tekrar onların eline veremezdim bu yüzden onu takip edecektim. Aklıma bugün gene babam ile olacağım gelince lanet okuyarak Bakugou'yu aradım.
Yume'den
Dersler sonunda bittiğinde bende kendi odama yerleşmek için bavulumu aldım.
-İstediğin zaman burada uyuyabilirsin tamam mı?
Gülümseyerek kafamı salladığımda yan odaya geçtim ve bavulumu çıkartıp yerleştirmeye başladım. Kıyafetlerimi yerleştirirken 'babamın bana mide bulandırıcı' demesi aklıma geldi. Kalbimi resmen hiçe saymıştı. Hawks'ın manipüle edici konuşmalarına ne demeli? Akira'nın bana attığı kazık. Bugün gittiğimde de de bir tuzak olabilirdi ama gene de gidecektim.
Eşyalarımı yerleştirip odamı temizlediğimde Aoyama'yı tamamen unutmuştum. Alelacele telefonumu elime aldığımda.
Harika, güneş gibi parıldayan, yakışıklı, süper seksi aşkım: Hey kızım yoğun olduğunu biliyorum bu yüzden dert etme.
Harika, güneş gibi parıldayan, yakışıklı, süper seksi aşkım: TABİ YARIN KESİN GELİYORSUN O AYRI TAMAM MI YOU LİTTLE SHİT!!
Yume: Seni seviyorum. Çok teşekkürler.
Aoyama telefonumu ele geçirmiş ve kendini kaydetmişti. O gerçekten benim sahip olduğum en iyi dostlardan biriydi. Esneyip üstüme siyah bir tişört ve altıma da siyah eşofman giydim. Siyah kabarık montumu üstüme giyip dışarı çıktığımda hava oldukça soğuktu.
Uzun bir yürüyüşten sonra kulübeye vardığımda derin bir nefes alarak kapıyı tıklattım. Kapı açılınca Akira bana gülümsüyordu.
-Oo küçük hanım merhaba.
Düşündüğüm gibi babamı görünce çok da süpriz olmamıştı.
-Akira bir boksun bunu unutma.
Akira konuşmak istese de babasının köpeği olduğu için Shigaraki'nin bakışlarından korkup geri çekildi.
Babam koltukta oturmuştu ve beni izliyordu.
-Her neyse ne diyecekseniz söyleyin daha çok işim var. Malum kahraman olmak zor, dedim olabildiğince özgüvenli bir şekilde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝚖𝚢 𝚏𝚊𝚝𝚑𝚎𝚛𝚜
FanfictionHawks ve Dabi'nin kızı olmak mı? (Kitapta yaşlarla ilgili mantık hatası var herkesi reşit düşünerek okuyun)