『6』

297 14 1
                                    

(Şarkıya esinlenerek yazılmıştır. Okurken dinlemenizi tavsiye ederim.
-İyi okumalar!)

Son koridor..

Birçok canavarın vahşice katledilmesinin ardından insan zaferini tamamlamaya yakındı. Sadece bir oda. Birkaç adım.

Sarı fayanslı zemine bir adım attı ve yürümeye başladı.

Olacakların farkında mıydı?

Yaptıklarının bir bedeli olacağının farkında mıydı?

Eski bir dostu karşısında bulacağının farkında mıydı...?

Mavi montlu silüetin belirmesiyle soruları bir yanıta ulaşmıştı.  Sans karşısındaydı. Anılar iki tarafı da etkisi altına alırken uzun bir bakışma geçti iki arkadaş arasında, Frisk huzursuz hissetti ama.. Chara'nın geri dönmeye niyeti yoktu. Bir adım daha attı ve ikisini de savaşa sürüklemiş oldu.

"kuşların şarkısı huzur veriyor. Sarı çiçekler yavaşça açıyor." Diye başladı sans.

"Senin gibiler böyle günlerde... Yansın cehennemde."

Kemikler ve bıçak darbelerinin sesleri koridoru yüzlerce kez doldurdu. Frisk birçok kez öldü. Geri geldi tekrar denedi fakat sonuç her zaman aynıydı. Ölüyordu, ölüyordu ve yine ölüyordu..

"Yolun sonuna geldin. Şimdi günahlarının acısını çekme vakti."

Sonra Toriel aklına geldi sans'ın verdiği söz.

"Tutamadım sözümü affet beni.."

Tekrar bir saldırı ile frisk yine ölmüştü. Artık saymıyordu ikisi de yüzlerce deneme yüzlerce ölüm. Sonuç yine aynı.

Frisk bunu yapamayacaktı. Bir merak uğruna düştüğü bu soykırım rotasını bitirecekti. Fakat tahmin etmediği bir şey oldu. Chara.

Chara bu kadar yolun sonunda geri dönmeyecekti. Frisk onu bir şeytan olarak uyandırmıştı ve o da bir şeytan olacaktı. Kontrolü aldı ve savaşa kendisi girdi.

"Eskiden tanıdığım o masum çocuk nereye gitti şimdi? Hepsi senin suçun öyle değil mi?"

Chara ise gülüyordu. Sadece gülüyordu ve saldırıyordu. Bu işi bitirecekti. Frisk'in yapamadığını yapacaktı ve soykırımı tamamlanacaktı. Frisk ise kontrolu almak için çırpınıyordu. Fakat hiçbir işe yaramadı. yardım çağırdı ama kimse gelmedi.

"bu saf ruhtan.. vazgeç lütfen" dedi sans

Yeniden ve yeniden başlıyordu savaş. İki tarafın da pes etmeye niyeti yoktu. Sans intikamını alacaktı. Kardeşini öldüren kişiyi durduracaktı.

"Kuşların şarkısı huzur veriyor. Sarı çiçekler yavaşça açıyor. Senin gibiler böyle günlerde dönsün cehenneme.."

Fakat Chara nefret ile doluydu. Durmadan saldırdı sans'a sans artık saldırılardan kılpayı kurtuluyordu.
Sans yorulmuştu. Gözlerinin kapanmasına zar zor engel oluyordu. Chara saldırılardan kurtuluyordu ve daha hızlı saldırıyordu.

"Hala bir umut var mı?"
Yoktu artık umut yoktu. Sans karşısındakinin artık frisk olmadığını anlamıştı. Bir kez daha seslendi. Hala umudu mu vardı?

"Eski dostum. Duy beni. Ona kanma."

Ama artık çok geçti..

"Kuşların şarkısı huzur veriyor. Sarı çiçekler yavaşça.... Ölüyor." Dedi Chara. Son hamle.

Frisk ise sadece arkadaşının toza dönüşünü izleyebilmişti.

"Görüşürüz komedyen."

Ve chara tozların yanından geçti. İntikam için



•••

Kısa oldu biraz ama bir dahaki sefere daha uzun yazacağım

UNDERVERSE | ONE-SHOTSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin