Killer
Hepimiz salonda oturmuş Nightmare'in söyleyeceklerini bekliyorduk. Yani.. hemen hemen hepimiz. Dust yine ortalarda gözükmüyordu.
"Star sanesler bugün bir festival için Underswap de olacak." Nightmare'in sözleri üzerine yüzüme küçük bir sırıtış yerleşti. Horror da benden farksız değildi.
"Baya eğleniyoruz yani. Ne zaman gidiyoruz?" Elimdeki bıçağı yukarıya aşağıya fırlatırken Nightmare'in yüzünde de bir sırıtış belirmişti.
"Hemen tabii. Bizi özlemişlerdir..."
"Aslında biz kötüyüz yani bizi pek sevmiyorlar." Horror'a bakarak göz devirdim. Cidden bunun birkaç tahtası eksik olmalı
"Sağol Horror. Çok açıklayıcı bir bilgilendirme oldu." Alaycı bir şekilde konuştuğumdan olsa gerek o da göz devirmişti.
Bazen Nightmare'in böyle bir salağı neden ekibe aldığını düşünmüyor değildim. İlk başta benimle birlik olmayı teklif etmişti ve her şey harikaydı. Şimdi bir de bu gerizekalı ile uğraşıyorum.
"Dust nerede?" Nightmare'in sesiyle tüm bu düşüncelerim dağılmış ve odağımı tekrar karşımdaki silüete çevirmiştim.
"Sanırım hala odasında. Çağırayım mı?"
"Hayır sen fazla geveze oluyorsun. Killer git getir şunu." Kafamı salladım ve koltuğun kenarından aşağıya indim.
"Tamamdır patron." Odadan ayrılarak uzun koridora giriş yapmıştım. Dust aramıza katılalı pek fazla olmamıştı. Genel olarak sessiz bir tipti. Arada sırada Horror ile şu saçma diziyi izliyorlardı ama onun dışında odasından çok fazla çıkmıyordu.
Chara'dan evrenini kurtarmak için kendini güçlendirmeye çalışmıştı.Artık üst üste gelen soykırım rotalarını bitirmek istiyordu. Tüm evrenini katlederek.. bunu sonlandıracağını düşünmüştü.
Chara öldü ama evreni geri gelmedi. Tek başına kaldı. Nightmare onu bulana kadar tabii. Nightmare onun çok güçlü olduğunu söylemişti bize. Gerçekten de güçlüydü bunu katıldığını tüm Görevlerimizde de gayet iyi kanıtlamıştı.
Horror ile arası gayet iyi gibiydi. Fakat kendim için aynısını söyleyemem. Nightmare Dust'ın geleceğini söylediğinde de aynı şekilde tepki vermemiştim. Horror ise benim tersime fazlasıyla heyecanlanmıştı. Evde ikimiz olduğumuz zamanlarda çok sıkılıyordu. Beni çoğu kez dizi izlemek, parti vermek gibi saçma şeyler için çağırmıştı ama hiçbirine katılmamıştım hatta dinlememiştim bile.En sonunda o da pes etmişti ve görevler dışında konuşmamaya başladık.
Dust'ın odasına yaklaştığımda birkaç ses duymam ile adımlarımı yavaşlattım. Ses Dust'a aitti.
"Bir dahaki sefere daha dikkatli ol canın yanabilirdi."
Aralık olan kapıya sessizce yaklaştım ve içeriye bir göz attım. Kiminle konuşuyordu?
"Merak etme pap eskisi gibi oldu." Elindeki eski kırmızı fuları dikiyordu.
Odaya küçük bir göz gezdirdim. İçeride kimse yoktu. Kiminle konuştuğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu.Hafif güldü.
"Bir de bana şaka yapma derdin. Sen de fena değilsin."
Yanındaki boş alana bakıyor ve konuşuyordu. Fuları yukarıya uzattı.
"İşte bitti. Yırtık parça kalmadı. Beğendin mi?" Fuları bırakması ile fular yere düşmüştü ama o hala yukarıya bakıyordu. Ben ise hala şaşkınca olanları anlamaya çalışıyordum.
"Hayır pap. Dışarıya artık tek çıkmak yok."
Yanlışlıkla adım atmam ile hafif bir ses çıkmıştı. Ben de bu fırsattan yararlanarak kapıya tıkladım.
"Ah.. kim var orada?"
"Benim. Killer."
"İçeriye gelebilirsin."
Kapıyı açarak yavaş adımlarla içeriye girdim. O da ayağa kalkmıştı. Etrafa tekrar göz gezdirdim. Kesinlikle eminim burada ikimizden başka kimse yoktu.
"Patron göreve çağırıyor."
"Pekala geliyorum." Hafif boğazımı temizledim.
"Dust. Az önce kiminle konuşuyordun. Ben.. ses duydum da." Anlamamış gibi suratıma baktı. Eliyle yanını işaret etti.
"Kardeşimle tabii. Görmüyor musun?"
Durumu az biraz anlayabilmiştim. Hiçbir şey olmamış gibi gösterdiği tarafa baktım."Pardon papyrus seni görmemiştim." Gülümsedi. O sırada içeriye horror girmişti.
"Bir de bana geveze diyorsun. Hadi patron bizi bekliyor."
"Siz ikiniz gidin ben de geliyorum." Horror ile odadan çıktık ve yürümeye başladık. Arkama baktım. Büyük ihtimalle odasından daha çıkmamıştı Horror'a yetişmek için biraz hızlandım ve yanına geldim
"Horror, Dust sana kardeşi hakkında bir şey anlattı mı?"
Beni biraz süzdükten sonra kafasını salladı.
"Evet kardeşinin yanında olduğunu söyledi."
"Ama o.." sözümü keserek devam etti.
"Ben de akşam nightmare'in yanına giderek bunu sordum." Horror cidden bir şeyi araştırmış mıydı? Kesinlikle evrenlerin sonu gelmiş olmalı.
"Tüm evrenini öldürdükten sonra yani kardeşini de.. o biraz, bilirsin."
"Biliyorum" hafif kafamı eğdim.
"Kardeşi hala yanında sanıyor. Nightmare ekibe katılırken kardeşini de getirebileceğini söylemiş. Kısaca biz de buna uyacağız."
Kafamı salladım ve salona vardık. Nightmare beklemekten pek hoşlanmamış gibiydi.
"Al birini vur ötekine. Nerdesiniz siz?"
İkimiz birbirimize bakıyorduk.
"Üzgünüm patron geç kaldım." Dust da içeriye girmişti ve yanımıza gelmişti.
Nightmare'in hepimizi ışınlaması ile parti alanının biraz ilerisine gelmiştik.
Partide tanıdık kişileri görmek çok zor olmamıştı. Dream ve İnk diğerleriyle bir şeyler konuşuyordu. Az ilerilerinde de Sans,Fell ve Blueberry üçlüsünü görmem zor olmamıştı. Kesinlikle onlardan nefret ediyorum.
"Evet. Kuraları biliyorsunuz." Nightmare sırıtarak bize dönmüştü.
"Partiyi mahvedin ve..eğlenin."
Horror çoktan koşmaya başlamıştı bile.
"BU İŞİ SEVİYORUM!!" Dust da gülerek arkasından onu takip ediyordu. Yürümeye başladım. Çığlık ve patlama sesleri çoktan başlamıştı. Horror ve Dust'a baktım. Bu iki manyağa sanırım alışacaktım.
"Hey bana da biraz bırakın."
İşte.
Benim manyak ekibim
Benim manyak ailem~•~
Umarım beğenirsiniz.
Vote atmayı unutmayın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNDERVERSE | ONE-SHOTS
FanfictionUndertale-underverse ile ilgili kısa komik yazılar ve hikayeler