Lykke JJK

2.0

Deeper'ı paylaşamadan atmayacaktım ama vazgeçtim, özlemişim sizi ♥️
20 bölüm geride kaldı ayrıca, hızımıza maşallah diyelim, yorumlarımızı eksik etmeyelim. Öpüyorum sizleri canlarım, birtanelerim. Keyifli okumalar skdkdkdkd

Eva.

Fena sayılmayacak bir öpüşmeden iki gün sonra, kendimi en yakın arkadaşımın evine atmıştım. Şu sıralar biraz keyfi yoktu ve sürekli içiyordu.

Ayaklarımı salonun ortasındaki sehpaya uzatmış, bugün de Taehyung'un dertlerini dinliyordum. Hangimiz daha sorunluydu tartışılırdı tabii ama iki gündür ona verdiğim önceliği artık almam gerektiğini düşünüyordum.

"Ağzıma sıçayım ya." Kendine küfür etme motivasyonu asla azalmıyordu, ben de içkimi içerek ona eşlik ediyordum. "Sapık gibi gözüktüm, kesin. Daha kaç gündür takılıyoruz ki? Neden öpmek için eğildiysem? Sence unutmuş mudur?"

Eliyle şakaklarını ovaladı, ben de kafamı olumsuz anlamda salladım. "Unutmamıştır Tae." Sürekli aynı soruları sorduğu için sıkılıyordum, bu yüzden oturduğum yerde dikleştim. Artık kendi dertlerimi de anlatmanın sırası gelmişti, en yakın arkadaşlık görevi Taehyung'a geçmeliydi.

"Sen ve ben baya benziyoruz aslında," dediğimde anlamadığı için tek kaşını kaldırdı. İlgisini çekebildiğime göre artık konu açılsın umuduyla, "Jungkook'u öptüm," dedim ve omuz silktim.

Taehyung sürekli Jungkook'u öpüyormuşum gibi "Güzel," dedi ve içkisini içti. Ben gözlerimi onun üstünden saniye çekemezken bir anda söylediğim yeni dank etmiş gibi "Ne?" diye yükseldi. "Sen Jungkook'u mu öptün? Bildiğin öpmek?"

Kafamla onayladım ama hala inanmış görünmüyordu. "Dudaklarınız birbirine değdi yani, kesin bir temas yaşandı?"

Anlaması için sırıttım ve "Dilleri unutuyorsun," diye eklemede bulundum.

Elindeki içkiyi masanın üstüne hızla bıraktı, ayaklarımı uzattığım sehpaya kendisi de oturdu. "Sen şaka yapmıyorsun öyle değil mi?" Tabii, benim bir erkeği öpmem baya şaşırtıcıydı, iddialar ve zorla yapılanlar hariç kimseyle temasta bulunmazdım.

Bar ortamında çalıştığım için bazı erkeklerle konuşmam bile yanlış anlaşılmaya sebebiyet veriyordu. Yaptıkları espriye sırıttım diye onlardan hoşlandığımı düşünüp, dudaklarımı öpme cesaretini gösteren üç beş salağı dövmüşlüğüm vardı. Birkaç iddiayı da hesaba kattığımızda Jungkook kesinlikle ilk onuma girmişti.

"Bile isteye öptün yani?" Onu onayladım ve, "Benden hoşlansın istiyorum," dedim. "Hem ona hayatı zehir ediyorum, hem de eğleniyorum. Neyse ki kötü öpüşmüyor."

Elli kişiyle seks yapan bir erkeğin, yüz tane farklı dudak tatması gayet beklenildik bir hesaptı. İyi öpüşmesine şaşırmamak gerekiyordu.

Taehyung beni tanıyan biriydi, gözlerime baktığı an ne yapacağımı anlamış gibi gülmeye başladı. "O çocuk sana en başından beri düşüyor zaten, yakında istediğini alırsın."

Daha önce gülüyorken Taehyung'un söylediğiyle sırıtmayı kestim, hafiften kaşlarım çatılmıştı. "Bana düşüyor mu?" diye düz bir ifadeyle sorduğumda Taehyung "Sadece tahmin, doğruluğundan emin değilim," dedi.

Bana düşüyor muydu bilmiyorum, sadece ona giden her kıza yüz veren bir tip gibi gözüküyordu. Eh, düşüyorsa da şaşırtıcı değildi. Sonuçta bir kadındım ve "gel," diyordum, geliyorsa düşmüş sayılırdı. Sadece basite indirgemek istemiyordum, aşk kadar yoğun olmasa da bana karşı güçlü duygular beslemeye başlasa iş görürdü. "Umarım haklısındır."