...Belki bir ömür geçti üzerimizden , ama ne kaldı geçmişten ;bir damla göz yaşı, yırtılmış bir mektup , yıkılmış hayaller ve bitmiş bir hikaye. Biz buraya nasıl geldik, biz neden bunu yaşıyoruz herkes neden çekip gidiyor. Yalandan gülümsemeler bile bitiyor. Kim kalıyor destek olacak gölgenden başka. Ruhun bile bırakıp gidiyor seni , kim kalıyor geri... Sen sadece düşüncelerinde boğuluyorsun bense acılarımda. Tam bittim derken hayatım değişti sayende gülümsedim ilk defa ama yinede gittin mesela...
Üzerimdeki siyah ceketle üşümemi engellemeye çalışırken bir yandan da otobüse bakıyordum ama hâlâ gelmemişti soğuktan donacaktım ve okula da geç kalıcaktım bir daha asla saat 04.00 da yatmayacağım sonra uyanamıyorum. Herşey bana inatmış gibi gidiyor ama ben sadece okula gitmek istiyorum. Otobüs gelirken babam aradı otobüse bindim ve telefonu açtım ama babamın sesi çok garipti.
"Neden ismini Alya koydum kızım biliyor musun?" dedi.
"Hayır baba ama bunu neden söyledin?"
"Sadece beni dinle" dedi titreyen sesiyle, arkadan sesler geliyordu sanki birileri zorluyor gibiydi korkmaya başlamıştım."Baba?" dedim gözümden bir damla yaş akarken, bana cevap verdi.
"Sadece beni dinle sana Alya ismini koyduk çünkü ilk defa annenle bir tepede tanışmıştık adı Alya tepesi değildi ama annen oraya hep Alya tepesi derdi. Nedenini merak ederdim niye Alya tepesi diyordu buraya diye. Birgün anlatmaya başladı bana ilk tanıştığımızda bir rüya görmüş sen-"
Annem ben doğduğumda ölmüştü galiba babam annemi özlüyordu..."Baba annemi mi özledin? Gelince mezarına gidicez söz ama nolur böyle ya-" arkadan bir ses son 15 saniye dedi.
"Baba!" dedim.
"Bu sana son bücür cadı dediğim zaman olabilir. Bücür cadı seni s-" bir silah sesi ve telefon kapandı. Ağlarken şoförden durmasını istedim ve koşarak babamın çalıştığı karakola gittim. Mesut abiye herşeyi teker teker anlatmaya giderken Mesut abi bana doğru geliyordu.
"Özür dilerim Alya çok özür dilerim." dedi.
"Mesut abi noluyo noldu babam nerde o adamlar kimdi babam öldü mü abi?" derken başım dönmeye başladı.
Gözümü açtığımda kendimi hastanede buldum başımda tanımadığım biri bana bakıyordu. Esmer bir çocuktu ela gözleri üzerindeki yeşil tişört ile daha da belirgin duruyordu kapıya baktığımda doktor ve mesut abiyi gördüm. Tekrar çocuğa baktım gözünü kaçırdı ve kapıya yöneldi. Ve doktor bana bakarak;
"İyi misiniz Alya hanım ?"
"Evet."
"Bugün burada kalıcaksınız."
"Mesut abi niye burda kalıcam." dedim. Kısık bir ses ile bana birşeyler demeye başladı.
"Alyacım biraz burada kalman gerek lütfen canım hem yanında Meriç olucak bu arada Meriç benim oğlum iyi anlaşacağınızı düşünüyorum ben akrabalarına haber vereceğim ilk haber vermemi istediğin biri var mı?"
"Evet Gamze teyzem zaten tanıyorsun abi" dedim.
O sırada Meriç denilen çocuk elinde kocaman bir poşet ile içeri girdi. Birkaç kutu oyunu bir sürü abur cuburlar ve içecekleri yanımdaki masaya koydu. Mesut abi ve doktor çıktılar.
Kafam çok karışıktı sadece babamı istiyordum. Meriç birşey diyecekmiş gibi bana baktı.
"Efendim?" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alya Tepesi
Teen FictionMutsuzluk üzerine mutlu olmaya çalışmak bazen işe yarar mı? ................. Annesinin doğduğunda babasının ise ne olduğunun bilmediği bir şekilde ölmesinin ardından Alya yeni bir okula başlar. Babasının iş yerinden ve normal hayatta en...