6.0: "Tehlikedesin küçük kız."

107 3 17
                                    

"Bahtın bana verdiği fırsat öyle güzel ki, nasıl mutlu sevdimse öyle mutlu ölürüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bahtın bana verdiği fırsat öyle güzel ki, nasıl mutlu sevdimse öyle mutlu ölürüm. Karanlıktan korkmamak gibi bir mutluluk var mı? Sen sırt çevirsen bile ruhum bunu duyar mı?"
𝐬𝐡𝐚𝐤𝐞𝐬𝐩𝐞𝐚𝐫𝐞 𝐬𝐨𝐧𝐞𝐥𝐞𝐫

ruelle - game of survival

【ℜ】

Avm
17.23

"Gerçekten mi? Bizi ekip falcıya mı gideceksiniz?"

Jimin hayal kırıklığı içinde bize bakarken Yoongi de suratını asmıştı. Yeri kıkırdayarak Jimin'e açıklama yaparken ben de Yoongi'nin yanaklarına parmaklarımı bastırdım; oluşan ufak çukurlar çok tatlıydı.

"Çok kısa sürecek gerçekten, döndüğümüzde filme gireriz. Siz biletleri ve mısırları alın, onar dakika baktırıp geleceğiz."

Alışveriş merkezinde yemek yedikten sonra sinema salonuna doğru gidiyorduk. Salonun hemen yanında yeni açılmış olan medyumun egzantrik mekanını fark edince girmek istemiştik. Aslında hiç fal, büyü, kehanet gibi şeylere inanmazdım ama Yeri çok heveslenmişti, eşlik etmekte bir sakınca görmüyordum.

Onların yanından ayrılırken bana göre çok daha uzun olan Yeri koluma girdi. Heyecanlı olduğu her halinden belliydi, masum bir çocuk gibi sevimli geliyordu.

Tütsülerle kuşanmış küçük mağazaya girdiğimizde iki kişinin önümüzde beklediğini gördük, fazla sıra olmaması iyiydi. Birkaç dakika sonra Yoongi mızmızlanmaya başlayacaktı çünkü. Önümüzdeki kızlar da kapalı kapıdan içeri girdiklerinde, dışarı çıkanlar mutluluktan çığlık ata ata yanımızdan geçtiler.

"Bildi! Aman tanrım.. Her şeyi bildi! Tarih verdi inanabiliyor musun?" Yanındaki arkadaşıyla hoplaya zıplaya uzaklaşırken Yeri heyecanla bileğime sarıldı.

"Bu kadar heyecanlanacak ne var Yeri? Senin zaten Jimin'le mutlu bir ilişkin var güzelim.. Ne öğrenmek istiyorsun?"

"Ama.. Onunla evlenecek miyim bilmiyorum. Bunu soracağım.. Ayrılacak mıyız ileride? Tanrım.." Hayretle havalanan kaşlarımı fark ettiğim an hemen indirdim, anlayışla kafa sallarken evliliğe nasıl bu kadar sıcak baktığını sorguluyordum.

Az sonra içeriden çıkan kızlar diğerlerine nazaran daha sakin duruyorlardı. Belki de istedikleri cevapları alamamışlardı. İç çektim, benimki de onlardan farklı olmayacaktı. Sıradan hayatıma üç beş öğüt verip günü kurtarmaya yönelik naralar atacaktı, sıkıcı.

Odadan içeri girdiğimizde etrafa yayılan yoğun tütsü kokusu, her köşeye özenle yerleştirilmiş elma ve vanilya kokulu mumlar, son derece modern döşenmiş parkeler, iki sandalyenin hemen karşısındaki cam masa, diğer tarafında oturan iki kadın..

RainismHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin