мuʀᴅᴇʀ | ᴠᴏʏᴇᴜʀ
Kimliği bilinmeyen bir seri katil tarafından rahatsız edilen Sun Ah, ne yapacağını bilemez halde etrafındakileri korumaya çalışırken tehdidin zaten çevresinden geldiğini bilmiyordur. Bir bir herkesin örgütlendiğini düşünen Sun Ah, gi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Var nefret et, aşkım, ben seni apaçık gördüm: Sen ancak görenleri seversin, bense körüm." ↬𝐬𝐡𝐚𝐤𝐞𝐬𝐩𝐞𝐚𝐫𝐞 𝐬𝐨𝐧𝐞𝐥𝐞𝐫
➤you should see me in a crown - billie eilish
【ℜ】
Orman 23.05
Gaz pedalına tekrar asıldığında umutsuzca nefesimi dışarı verdim. Gece yarısına bir saat kalmıştı. Şu an bulunduğumuz noktada sinyal çekmiyordu ama her ne kadar bize yansıtamıyor olsalar da ailemin meraktan deliye döndüğüne emindim.
İpleri biraz gevşetip şehirden uzakta dinlenerek temiz hava alalım diyorduk, ama havamızı almıştık. Tepeye çıkmak için ormanın arasından geçmek gerekiyordu ancak araba bizi yarı yolda bırakmıştı.
Sinirle direksiyona vuran Yoongi'ye dikiz aynasından sert bir bakış attım. Boş gözlerle bana karşılık verirken Jimin gergin havayı fark edip araya girdi.
"Keşfe çıkabiliriz. Belki birilerini bulursak işimiz kolaylaşır."
Sesini neşeli çıkarmaya çalışsa da onun da keyfi kaçmıştı. İç çekerek Yoongi'ye baktım. Jimin'i duymamış gibiydi; arabanın en ücra noktalarıyla oynayarak düzeltmeye çalışıyordu. Bu işlerden hiç anlamadığını ne zaman kabullenecekti?
"İniyoruz?"
Nayeon, Yoongi'den onay almak ister gibi Jimin'in isteğini yinelediğinde Yoongi rahatsız olduğunu belli ederek nefesini dışarı üfledi. Ormanın sık ve kocaman ağaçları yüzünden ışık almayan yola bakarken kafasını olumsuz anlamda salladı.
"Boşuna Pollyannacılık yapmayın, bu saatte mümkün değil, sizi bu arabadan çıkarmam."
Gözlerimi diğerlerinin üzerinde gezdirdim, bir şey diyemiyorlardı. Ben diklenebiliyor olsam da itiraf etmek gerekirse onla çakışmaktan nefret ederdim. Bizim için endişelendiğini biliyordum, ikna etmeye çalışacaktım.
"Ama-"
"Yoongi doğru söylüyor, nereye gideceksiniz bu karanlıkta?"
Öfkeli bakışlarını gözlerime diken Soyeon'a cevap vermedim. Kızıl saç tutamını parmağına dolayarak Yoongi'ye dönünce göz devirdim. Benden nefret ediyordu ancak sebebini gerçekten anlayamıyordum. Onlar çıkmaya başlamadan önce benim yakın arkadaşlarımdan biriydi, ancak şimdi sadece benimle yarışıyor gibiydi.
Oldukça kibar bir şekilde onları ikna etmeye çalışacakken Soyeon tarafından terslenmek hiç hoşuma gitmemişti. Aksi bir gülümsemeyle kapıyı açıp arabadan indim.
