Giriş- "İlan-ı Aşk"

777 46 313
                                    

Medya: Hayat bazen gerçekten çok boktan. - Kim Minji

Her şey Minji'nin sıradan bir ders sonrası kızlar tuvaletine gitmesiyle başlamıştı.

Aslında bu biraz eksik bir açıklama oldu.

Her şey Minjilerin sınıfındaki ultra mega yakışıklı, zeki, karizmatik, zengin, popüler, yetenekli (hem de her konuda, dersler de dahil) ve okuldaki tüm kızların peşinden koştuğu erkek olan Jung Mingyu'nun Kim Minji'ye ilanı aşk etmesiyle başlamıştı.

Minji ise aslında o sırada sadece elindeki okuma kitabını sakin bir şekilde nerede okuyacağını düşünüyordu. Çünkü önündeki çocuk bir türlü geçmesine izin vermiyordu.

Hem anlam veremediği bir şekilde sınıftaki herkes onlara bakıyordu ve bu kadar insanın kendisine gözlerini dikerek bakmasından rahatsız olmuştu.

Dürüst olmak gerekirse şu an karşısındaki çocuğun ismini bile hatırlamıyordu.

Mingyu, karşısındakinin boştaki elini nazikçe tutup sarı saçlı kızın göz bebeklerinin içine baktığında Minji utanmış ve aşığının yüzüne daha fazla bakamayıp yüzünü yana çevirmişti.
Bir an önce bu utanç verici durumdan sıvışmak istese de karşısındaki çocuğun kalbini de kırmak istemiyordu.

Sonunda Mingyu kızın elini kendi kalbinin üstüne koymuş -Minji onun kalbinin nasıl hızlı attığını hissedebiliyordu.- ve kızın gözlerinin içine bakmasını sağlamak için hafifçe elini sıkmış, gözleri gözleriyle buluştuğunda ise sonunda tüm kalbiyle sorabilmişti.

"Sevgilim olur musun Minji-ah?"

"Hıı, şey... Ben... Aslında... Sanırım... Olur."

Minji, ağzından çıkan son kelimeyle içinden koca bir siktir çekerken, çocuğun gözleri parlamış ve büyük bir mutlulukla kıza sarılmıştı.

Ardından kızın kulağına nefesleri deyecek bir şekilde "Çok, çok mutlu ettin beni... Seni asla ama asla üzmeyeceğim sevgilim." diye fısıldamış ve geri çekilip inci beyazı kusursuz dişleriyle gülümseyerek bakmıştı.

Minji'nin şu an nasıl ecel teri döktüğünü bir kendisi bi de Tanrı biliyordu.

"Eh, şey... Müsade edersen, çok tuvaletim var da... Yani, kapıdan çekilirsen tuvalete gidebilir miyim?"

Şu an kurduğu cümleleri duysa ilkokul hocasının kan ağlayacağına emindi Minji.

Çocuk ise güldü ve "Tabi ki sevgilim..." dedi.

Her "sevgilim" kelimesini kullandığında daha çok mutlu oluyordu.

"Sana eşlik etmemi ister misin hım?"

Minji, hızla kafasını hayır anlamında iki yana salladı. Ardından sonunda kapının önündeki Mingyu'nun kenara çekilmesiyle büyük bir hızla kızlar tuvaletine koşup bodoslama içeri daldı.

Kitabını lavabonun kenarına koyup aynadaki, artık renk olarak pancardan bir farkı olmayan yüzüne bakmamaya çalışarak yüzünü yıkadı.

Bu aldığı ilk aşk itirafıydı aslında bu yüzden özel olması gerekiyordu. Minji'nin mutlu olması gerekiyordu. Henüz ismini çıkaramasa da yakışıklı bir çocuk kendisine çıkma teklifi etmişti.

Hem de sevgili olmuşlardı.

"Ah, Tanrım... Ne yapacağım ben?"

İnce, uzun kemikli parmaklarıyla şakaklarına masaj yaparak düşünüyor gibi görünse de içinde kendisiyle bir tartışma halindeydi.

Secret Love SongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin