12. Bölüm- "Kendini Bana Bırak"

346 25 749
                                    

Medya: Haha öptüm. - Kim Yoohyeon

Not: Bölümü okurken çok düşünmeyin. Bir sürü mantık hatası bulabilirsiniz. Sadece beyninizi bir kenara koyup salak salak sırıtmaya odaklanın.

🎵

Kim Yoohyeon (Malum olay -öpüşmeden bahsediyorum- yaşamadan önceki gün)

Odamda yatağımın üzerinde otururken kucağımdaki bilgisayarımdan dizi izleyerek kafamı dağıtmaya çalışıyordum. Bir yandan da farkında olmadan atıştırmalıkları gömüyordum. Fakat unutmaya çalıştıkça Minji daha fazla aklıma geliyordu.

Parti de ne olmuştu?

Düşüncelerimden komodinin üzerindeki telefonumun titreşim sesiyle sıyrıldım. Biri arıyordu. Arayan numara kayıtlı değildi. Hafif tırsarak aramayı cevapladım.

"Alo?"

"Alo, şey... Kim Yoohyeon ile mi görüşüyorum."

"Evet?"

"Ben Kim Minji'nin annesiyim. Senin ve Bora'nın telefonunu çok önce Minji'den almıştım lazım olur diye..."

"Ah... Öyle mi tanıştığıma memnun oldum."

"Ben de yavrum..."

Sessizlik.

"Neden aramıştınız?"

"Şey Minji bir süredir kendisine dikkat etmiyordu çok uyarmama rağmen, onu yalnız bırakıp iş için eşimle şehir dışına bıraktığımızda hasta olmak üzereydi. Şimdi aramalarıma cevap vermiyor. Defalarca aradım. Hiçbirine dönmedi. Onun için endişeleniyorum. İlk olarak Bora'yı aradım ama telefonu kapalıydı. Bir tek sen döndün."

"Anladım..." Minji'ye bir şey mi olmuştu? "İçiniz rahat olsun. Ben kontrol etmeye giderim."

"Tamamdır yavrum. Adresi ben sana mesaj olarak atarım. Umarım ciddi bir şey yoktur. Paspasın altında yedek bir anahtar var onla kapıyı açabilirsin."

"Teşekkürler Bayan Kim haber verdiğiniz için."

"Ben teşekkür ederim çocuğum... Eve gidince ara olur mu?"

Onayladıktan sonra kalkıp hazırladım. Aşağı indiğimde portmantoda ayakkabılarımı giyerken salonda oturup haberleri izleyen babama seslendim. 

"Baba ben dışarı çıkıyorum!"

Babam salonun kapısının önünde elinde kahvesiyle birlikte gözüktü. Tek kaşının kaldırarak soru sorar gibi bir ses tonuyla "Bu saatte?" dediğinde ayakkabılarımı giymeyi bitirmiştim. Doğrulup saate baktıktan -saat akşam yediye geliyordu.- sonra omuz silktim. "Minji'nin annesi aradı. Minji'ye ulaşamıyormuş. Kontrol edip geleceğim."

Babam sırıtarak "Ah öyle mi..." dedi. "Tamam o zaman gidebilirsin. Hatta istersen gelmeyebilirsin." göz kırptı. "Umarım güzel bir akşam geçirirsiniz."

Babam sürekli yalnız başımıza kaldığımızda Minji ve benimle ilgili imalar yapıp sinirimi bozuyordu. Bir gün Minji'nin yanında yapacak diye ödüm kopuyordu. Kızla en azından arkadaşken babam yüzünden bunun bozulmasını istemiyordum.

Secret Love SongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin