01

1.2K 35 25
                                    

Başlangıç tarihlerinizi alalım

Çatal ve bıçağımı tutup önümdeki bifteği kesmeye başladım. Bunu yaparken karşımdaki adamı da süzmeyi ihmal etmemiştim. O da benim gibi bifteğini kesiyordu ama biraz gergin gibi gözüküyordu. Sanırım onu biraz gerdim. Bunu düşünmek yandan sırıtmama sebep oldu. Bunu görmüş olacak ki sordu :

-Ne hakkında düşünüyorsun?

+Hmm... Ne kadar yakışıklı olduğun her aklıma geldiğinde dudaklarım istemsizce kıvrılıyor, demiştim kıkırdayarak ve cezbedici bir ses tonuyla.

Tepkisini ölçmek için baktığımda suyundan bir yudum aldığını ve kravatını biraz gevşettiğini gördüm. Bu benim için güzel bi haberdi. Amacıma yaklaştığımın küçük bi fragmanı gibi.

Yemeklerimiz bittiğinde garsona seslendi ve tatlılarımızı sipariş ettik. O sırada ben en önemli atağımı gerçekleştirmek için hafif kalkıp ona doğru eğildim ve böylelikle göğüslerimi onun görüş açısına almıştım. Ardından dudağının kenarına birşey bulaşmış gibi baş parmağımı ağzının kenarına götürüp orayı temizledim ve parmağımı onu tahrik etmek için yaladım. Bundan oldukça hoşnut gözüküyordu. Biraz daha yayılarak oturdu ve sırıtmaya başladı. Ve bende son atağımı yapıp sorumu sordum:

+ Şu tiramisuları başka bir yerde yemeye ne dersin?

Ona babamın söylediği barın adresini vermiştim ve yola çıkmıştık. Durmadan beni dikizliyor ve arada bacağıma dokunuyordu. Pis velet, sanırım bu gecenin sonunda ne olacağını bilseydi beni becermek için can atacağına arkasına bakmadan kaçıp gitmeyi tercih ederdi. Bana kaç kere dokunduğunu aklımda tutmaya çalışırken bana bir soru yöneltti:

-Neden bi bara gidiyoruz ki, seni kendi otelime götürmek isterdim.

+Ahh... Demek bir otelin var. Sanırım ben öncelikli davranıp seni kendi barıma götürdüm. Belki bi dahakine senin oteline gideriz.

Dediğim şeyle hafifçe kıkırdamıştı. Bende ona eşlik etmiştim ama içimdeki ateş daha çok harlanmaya başlamıştı. Ve buna ek olarak beni ellemesi eklenince kendimi zaptetmek daha da zorlaşıyordu ama başarmak zorundaydım.

Barın önünde durduğumuzda kapımı açtı ve dışarı çıkmama yardımcı olmak için elini uzattı. Bende tam önünde durarak kulağına eğilip ona teşekkür ettim. Yüzüne bile bakmadan barın yolunu tuttuğumda arkamdan beni takip etti.

Ona içkinin tatlının tadını daha da güzelleştiriceğine dair biraz saçmalayıp onu içmeye zorladım. Tabi yola girdi bir kere, karşısındaki benim gibi bir hatuna hayır diyecek hali yok herhalde. Oturup 'devil shot'ları istedim. Barmen de kafasıyla onayladıktan sonra içecekleri önümüze koydu. Ona meydan okurmuşcasına mimiksiz diktiğim shot'ı barmene uzattım, etkilendiğini belirten sırıtışı ve havaya kalkan kaşları aldırmadım . Ne var canım meyveli gazozumu tek yudumda içtiysem.

Bana kendisininde hafife alınmayacak bir içici olduğunu göstermesi gerekiyordu. Bilirsiniz erkekler, her şeyde kadınlardan üstün olabileceklerini düşünen ucuz yaratıklardır.Ve yanılmadım, o da beni taklit edip tekte dikmişti. Yüzünün ekşidiğini görünce gülmüştüm ve o bunu biraz aşağılayıcı bulmuş olacakki göz devirdi. Barmenden bir bardak daha isterken ben de kendi gazozumdan istedim. Tadı hoşuma gidiyordu yani sabaha kadar içebilirdim ama bu veletten emin değildim. Bu böyle 4-5 shot derken yavaştan sarhoş olmuştu. Sarhoş olduğunu anlayabiliyordum çünkü gözleri yavaş yavaş kapanıyordu ve yüzü de kızarmıştı.

Onu tam içkisini yudumlarken durdurıp tekrar kulağına eyildim"Ben tatlımı yemek istiyorum~". Bunu duyduğunda sarhoşluktan kısılmış gözleri fal taşı gibi açıldı ve sırıtmaya başladı. Diğerleri gibi benim için can atıyordu. Onu kolundan tutup yukarı kata odaların bulunduğu siyah duvarlı ve kırmızı ışıklı salona getirdim. Koridor boyunca uzanan tüm odaları ve garip tabloları geçmiş kırmızı loş atmosferin arasından koridorun sonundaki kapıya ulaşmıştık. Kolu çevirdim, onu odaya ittim ve kapıyı kapattım. Sarhoş olduğundan biraz sedelensede toparlamıştı. Onu yakalarından tutup kendime çektim.

Angel 𝐦𝐞𝐞𝐭 𝐰𝐢𝐭𝐡 𝐭𝐡𝐞 Devil • 𝕄𝕒𝕗𝕚𝕒 𝙅𝙅𝙆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin