03

448 19 5
                                    

Sabah babamın çağrısıyla uyandım. Saate baktığımda saat 08.35'di . "Bu saate ne diye arıyor" deyip çağrıyı reddetim. Fakat bu aramalar üst üste 3 kez daha tekrarlanınca bi küfür savurup uyandım ve çağrıyı cevapladım.

-Kızım neredesin sen? Çocuklar havaalanına varmadığını söylüyor. Dün dinlemedin mi beni yine sen? Anlamalıydım zaten!

+Ne havaalanı ya? Ne işim var orada? Çocuklar kim?

-Luisa lütfen bunların bir şaka olduğunu söyle? Ya da dur bununla hiç vakit kaybetme. Hemen hazırlan ve bavul bile hazırlamadan havaalanına git. Uçağını kaçırırsan işimiz uzar ve bunu istemeyiz anladın mı?

+Peki, anladım baba.

Telefonu suratıma kapatmıştı. Onu aldırmadan yüzümü yıkayıp direk giyinme odama gittim. Üstüme rahat bir şeyler alıp odama geçtim. Elime bir toka geçirip yeni parfümümü sıktım ve yüzüme bir kağıt nem maskesi koydum. Güneş gözlüğümü yanıma alıp arabama bindim.

Havaalanına gidene kadar maske yüzümde kalacaktı ve böylelikle sabah için cildimin alması gereken nem alınmış olacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Havaalanına gidene kadar maske yüzümde kalacaktı ve böylelikle sabah için cildimin alması gereken nem alınmış olacaktı. Ne kadar akıllı olduğumu ve bir o kadar da güzel olduğumu söyleyip kendimi şımartırken güneş gözlüğümü taktım. Bu güzelliğin bozulmasını istemediğimden cildime çok dikkat ediyordum. Sonuçta dünyaya benim gibi bi güzellik milyonda bir geliyordu ve bu yüze bakmazsam kendime ve bu yüze sahip olamayan diğer herkese haksızlık etmiş olucaktım. Bunları düşünürken beni bi kahkaha tutmuştu. "Yine modumdayım!"

Sonunda havaalanına vardığımda içeriye girip birkaç iş halledecektim ki herkesin bana baktığını gördüm. Alışıktım o yüzden bunun hakkında fazla düşünmedim. Sıra pasaporta geldiğinde çocukların beni orada beklediğini gördüm. Bana bakıp aralarında fısır fısır konuşuyorlardı. Dedikoducu karılar gibi. Görevli polise pasaportumu uzattım ve gözlüğümü çıkarttım. Pasaportun bana ait olup olmadığını anlamak için fotokontrol yapacaklardı.

-Maskenizi çıkarın lütfen.

+Neyden bahsediyorsunuz? Bugün maske takmadım, görmüyor musunuz? Havada toz oranı %1 bile değil ayrıca, neden takayım ki? Bu güzel yüz sizde olsa siz onu kapatmak ister miydiniz? Tabi sizi de anlıyorum böyle bir yüze sahip olmayı hayal dahi edemiyor olabilirsiniz.

- Hanımefendi yüz-

+Hala neyi uzatıyorsun anlamadım?

Biz tartışırken çocuklar kahkahalarla gülüyordu ve çevredeki herkes bize bakıyordu. Jungkook dayanamayıp yanıma geldi ve yüzümdeki nem maskesini çıkartıp parmakları arasında salladı.

JK: Bundan bahsediyor. Biraz kapa çeneni de dinle insanları ha?

Ben şok olmuş bir şekilde bakarken polis görevlisi geçebilirsiniz komutunu vermişti. Kıpırdamadığımı gören Jungkook sıradaki insanların daha fazla zamanını çalmamak için kolumdan tutup beni çocukların yanına sürüklemişti. Çocuklar bana gülerken ben onlara kızgın ve ellerim bağlı bir şekilde bakıyordum.

Angel 𝐦𝐞𝐞𝐭 𝐰𝐢𝐭𝐡 𝐭𝐡𝐞 Devil • 𝕄𝕒𝕗𝕚𝕒 𝙅𝙅𝙆Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin