Ａｎｇｅｌ 𝐦𝐞𝐞𝐭 𝐰𝐢𝐭𝐡 𝐭𝐡𝐞 Ｄｅｖｉｌ • 𝕄𝕒𝕗𝕚𝕒 𝙅𝙅𝙆

16

🐑Kuzular yorum yapmayı unutmayın 🐑
...Bu bölüm bolca Rose içerir...

+Siktir!

Elimdeki sigarayı parmaklarımla aşağı fırlatıp kapıyı açtım. Koridordan hızla koşup salondaki yemek masasına geldim. Rose baygın bir biçimde abisinin kollarında duruyordu. Kai parmağını sallayarak komidini gösterdi.

K: İğnesi orada, sarı paket, ilk çekmece.

Hızla komidinin ilk çekmecesini kendime çekip karıştırmaya başladım. Sarı kutuyu açıp içindeki küçük iğnelerden birini jelatininden ayırdım. İğnenin ucundaki plastiği çıkartıp tüpte hava boşluğu olup olmadığını kontrol ettim. Olmadığını görünce salık kolundan tutup damarını belirginleştirmek için eklem boşluğuna baş parmağımla bastırmaya başladım. Belirginleşen damarlarından birine batırdığım iğneyi enjekte ederken sordum.

+ Neden bayıldı?

K: Çok kan kaybettiği için değerleri düşmüş, onu iğnelerle ayakta tutabiliyoruz. Bir hafta almaya devam edecekmiş. Bu ikinci bayılışı.

İğneyi kolundan çıkartıp Kai'nin onu koltuğa taşımasını izledim. Elimdeki boş iğneyi komidine bırakıp yanına gittim. Kai, Rose'u yerleştirdikten sonra kenarındaki tekli koltuğa oturup dirseklerini dizlerinin üzerine koydu. Ellerini yüzüne yerleştirim saçlarını karıştırdı. Stresli gözüküyordu, anlayabiliyordum onu sonuçta kimse kardeşini bu halde görmek istemezdi.

+ Uyanması zaman alıyor mu?

K: Birkaç dakika.

Başımla onaylayıp Rose'un saçlarını okşamaya başladım. Elimin tersiyle yanağını okşayıp baş parmağımı dudaklarında gezdirdim. Dolgun dudakları çok güzel gözüküyordu. Cildi kusursuz ve bembeyazdı. Evet, eskisine göre daha beyaz.

Birkaç dakika sonra gözlerini açtığında tuvaletteydim. İçerde sesinin yükselmesiyle uyandığını anlayıp ellerimi yıkamaya başladım.

RS: Gitti mi, gidemez. O bu gece burada kalacaktı bana öyle söylemişti.

K: Rose sakin ol, kimsenin bir yere gittiği yok. İzin ver de insanlar lavabodayken işlerini rahat gidersinler.

+ Demek uyandın, günaydın küçük hanım!

Rose utançla kıkırdayıp yanını işaret etti. Yanına oturduktan sonra sordum.

+ Bu ilaçlarını düzenli alıyorsun ve ben gelince heyacanından unuttun değil mi?

K: Aslında benim hatam, ona hatırlatmalıydım. Seninleyken o kadar mutluydu ki herşey iyiymiş gibi geldi bana. Hasta haliyle bir de ilaçlarını ne zaman alacağını mı hesaplayacak. Ben üzgünüm Rose.

RS: Abi senin bir suçun yok, kendini suçlamayı bırak. Unutalım gitsin olanları. Lui, benimle gel.

K: Yatmadan önce haplarını almayı unutma!

Rose elimi tutup odasına kadar çekiştirdi. Kapıyı kapatıp eline komidinin üzerindeki küçük kumandayı aldı ve odanın kenarlarına yerleştirmiş olduğu ledlerden beyaza yakın pembe bir renk açtı.

+ Ah çok güzel gözüküyorlar.

RS: Hadi pijamalarımızı giyelim de başlayalım partimize.