Bugün Berkay gidiyordu. Çok üzülüyordum ama üzülmem kimsenin umrunda değdi.
Ben: Günaydın Berkay.
Berkay: Günaydın.
Ben: Uçağın kaçta kalkıyor?
Berkay: 5 gibi.
Ben: Tamam ben kahvaltıyı hazırlıyım.
Berkay: pekii tamam.
Babam: Oo gençler benden önce uyanmışsınız.
Ben: Evet baba uyuyasım gelmiyordu.
Ben: Hadi gelin kahvaltıyı yapalım.
Babam: Tamam kızım geliyoruz.
Ben: Ee beğendiniz mi?
Berkay: Çok güzel olmuş sende babana çekmişsin bu konuda.
Ben: Yok canım babam kadar iyi yapamıyorum.
Kahvaltıyı yaptık ve biraz Berkayla dertleştik, onunda çok sıkıntısı varmış babasının kanser olması gibi. Çok üzüldüm onunda benim gibi olmasını istemem. Sonuçta kim alesinden birisinin vefat etmesini ister ki?
Ben: Berkay beni özlicek misin?
Berkay: Tabiki özlicem.
Ben: ben sana bir hediye aldım.
Berkay: Gitmesem almicak mıydın?
Ben: Berkay, Hediyeni al ama burada açma evine varınca aç.
Berkay: Pekii.
1-2 saat sonra
Ben: Berkay uçağının kalkmasına 1 saat kalmış istersen gidelim.
Berkay: Peki tamam.
Babam: Hadi oğlum iyi yolculuklar.
Berkay: Sağol babacım. Kendine iyi bak.
Ben: Baba biz çıkıyoruz.
Babam: Tamam kızım.
Havaalanına gelmiştik gözlerim sulanmıştı sanırım ağlicaktım ama şimdi olmaz.
Ben: seni çok özlicem.
Berkay: Bende seni sevgilim. Kendine iyi bak.
İçimdeki ses onu öp Dedikten sonra onu öpmeye başladım.
Ben: Görüşürüz Berkay.
Berkah: Görüşürüz güzel kız. Artık bundan sonra karşına gelen fırsatları kaçırma olurmu. Ben denedim olmadı. Sonuna kadar böyle devam edemezsin.
Ben: Berkay lütfen öyle söyleme. Bende seni çok seviyordum ama olmayınca olmuyo işte.
Berkay: uçağım kalkıyor gitmem gerek güzellik.
Ben: Görüşürüz.
Eve geldim
Babam: Gittimi arkadaşın?
Ben: Evet baba. Ben odama çıkıyorum biraz yoruldum da.
Babam: Peki kızım.