Uyandığımda bana sarılmış bir Berkay vardı. Yataktan kalktım elimi yüzümü yıkayıp kahvaltıyı hazırladım kahvaltıyı hazırlarken yanıma Berkay geldi ve
Berkay: Günaydın sevgilim.
Ben: Berkay bak biz sevgili değiliz bunu biliyorsun.
Berkay: Biliyorum ama sana sevgilim demek hoşuma gidiyor.
Aslında bana sevgilim demesi çok değişik. Kahvaltıyı yiyip dışarı çıktık, sadece sahilde dolandık. Sahilde yürümek hoşuma gidiyordu ama bi tek sahil değil...
Berkay: kahve içmek istermisin
Ben: kahve değil belki ama çay içmek isterim.
Berkay: Tamam. Gidelim o zaman.
Ben çayımı o da kahvesini içtikten sonra eve gittik yolda sokak köpeği gördük. Ben köpeklerden çok korktuğum için başka bir yoldan yürümek istedim
Ben: Berkay başka bir yerden gidelimmi?
Berkay: Neden? Köpektenmi korkuyorsun
Ben: biraz komik gelebilir ama evet.
B
erkay: hiç saldırdılar mı sana?
Ben: Hayır. Küçüklükten beri korkuyorum.
Berkay: bende belki evlenirsek bi evcil hayvan alırız diyordum
Ben: Berkay saçmalama.
Berkay: Tamam tamam bişey demedim. Bak sustum.
Ben: Evet, böyle daha iyi.
Eve geldik.
Ben: Geldiğinden beri duş almadın. Böyle giderse kokmaya başlicaksın. Git bi duş al
Berkay: Haklısın galiba banyoyu tarif eder misin?
Ben: üst katta solda.
Berkay: sağol.
Yarım saat sonra
Berkay: Bebeğim! Gelirmisin kıyafetlerimi almayı unutmuşum.
Ben: Bebeğim değil Betül. Valizin nerde?
Berkay: senin odanda.
Ben: Tamam getiriyorum.
Kıyafetlerini verdim, banyodan çıktı ve uykusu gelmişti hemen uyudu. Aslında o kanepede uyumasına acıyordum ama hergün benim yanımda yatamazdı.
