Giray Öztürk
Elisa'dan Mert'in numarasını alır almaz hızlıca odama gitmiş ve Ege'nin gelip dinleme ihtimaline karşı kapıyı kilitlemiştim.
Odama çıkarken fazlasıyla kararlı olsam da telefonu elime aldığım anda bu kararlılık anında yok olmuştu. Şimdi ise bana verilen karttaki numarayla bakışıyordum.
Kararsız kalmıştım.
İçimdeki ufak çaplı ve nefret ve kıskançlık aramamı söylese de mantığım bunun saçmalık olduğunu söylüyordu.
Aralarında ne varsa yaşanmış ve bitmişti, karışmaya hakkım da yoktu.
Fakat Ege'nin ne cevap verdiğini ölesiye merak ediyordum. Ya eşcinsel, biseksüel veya ne bileyim panseksüel değilse ne yapacaktım ben? Ya heteroysa ve benden hiç hoşlanmazsa?
Ama heteroysa neden bana öyle güzel bakıyor, sözleri neden kalbimde kelebekler uçuşturuyordu ki?
Oflayıp anlık gelen bir cesaretle numarayı yazdım ve arama tuşuna bastım. 'Aranıyor' yazısı çıktığı anda telefonu kulağıma götürüp beklemeye başladım. Birkaç dıt sesinden sonra tam vazgeçecekken telefon açıldı ve Mert'in düz sesi duyuldu.
'Alo?'
'Alo, Mert ben Giray. Vaktin var mı?'
'Bir sonraki seansım bir saat sonra, o zamana kadar evet vaktim var. Bir şey mi oldu?'
'Hayır. Sadece sana bir şey sormak istiyordum'
'Buyur?' sesi fazlasıyla şüpheci çıkmıştı. Bu tonu biraz gerilmeme yol açsa da derin nefes alıp boğazımı temizledim ve 'Ege'ye çıkma teklifi etmişsin? Neler olduğunu öğrenmek istiyorum.' dedim.
'Bu seni ilgilendirmez. Başka bir şey yoksa kapatıyorum.' dedi sertleşen sesiyle.
Batırdığımın farkına varsam da olayı öğrenmek için yanıp tutuştuğumdan bir bahane düşünmeye başladım. Fakat benim bir şey dememe gerek kalmadan Mert az öncekine göre daha sakin olan ses tonuyla ekledi.
'Bak Giray. Sen o evde yeni sayılırsın ve bu olayla ilgili pek bir şey bilmiyorsun. Gözünü açmak için birkaç şey anlatacağım fakat bunların aramızda kalacağına söz vermelisin.'
'Söz.'
'Ege, hiçte düşündüğün gibi biri değil. Çıkma teklifi yalanını benim söylediğim her şeyi yalan çıkarmak için uydurdu. Çünkü ben Ege'nin kişilik bozukluğu meselesinin yalan olduğunu ortaya çıkarmak üzereydim. O küçük haşere bunu farkedince herkese ona aşık olduğumu, çıkma teklifi ettiğimi ve reddedildiğimi, bu yüzden onun hakkında yalan yanlış şeyler söyleyeceğimi söyledi herkese. Haliyle bende sesimi çıkaramadım.'
Duyduğum şeylerle geriye yaslanma ihtiyacı hissettim. Çünkü bedenim beni taşıyamayacak gibiydi.
Gözlerimi kapatıp duyduklarımı sindirmeye çalıştım. Bunlar...doğru olabilir miydi? Yoksa Mert uyduruyor muydu? Ona nasıl güvenebilirdim ki?
Aklımda onlarca soru dolanıp dururken Mert'in sesiyle sıktığımı yeni yeni farkettiğim yumruğumu serbest bıraktım.
'Biliyorum, bana inanmıyorsun. Şüphelerin var. Yerinde olsam bende bana güvenmezdim. Fakat bu sefer yalan söylemiyorum Giray. Bana inanmıyorsan Ege'nin davranışlarını gözlemle. Kişilik değişimleri travmalarına bağlı olaylarla değil, kendi isteğiyle alakalı. İstediği zaman, istediği kişi gibi davranıyor. Yaptıgı çoğu şey yalan. Bizi bağladığı günü hatırlıyor musun? O gün seni bayılttıktan sonra bana gelip çenemi kapalı tutmam konusunda uyardı. Aksi halde sana zarar vermekle tehdit etti.'
Telefonundan diğer ucundan başka bir ses geldi ve Mert'le arasında ufak bir konuşma oldu. Ardından derin bir nefes sesi geldi ve yeniden aynı ses duyuldu.
'Sana tavsiyem Ege'yi ona farkettirmeden gözlemlemen. Benim farkettiklerimi sende farkedeceksin. Eminim. Sadece kendine çok dikkat ve gözüne batmamaya çalış. Şimdi gitmem gerekiyor. Baş ağrım tuttu yine. İlaç almam gerek. Görüşürüz.'
Ve telefonun kapandığını belirten ses tüm odada çınladı. Telefonumu ve kartı bir kenara bırakıp yatağıma uzandım.
Kalbimde her an biraz daha büyüyen ağırlık ve düşüncelerim bedenime ağır gelmeye başlamıştı.
Ne yani, her şey yalan mıydı? Aslında o gördüğüm her şey Ege'nin bize bir oyunu muydu? İyi de Mert bunu biliyorsa, Ege ne derse desin anlattığında ona inanmaları gerekmez miydi?
Peki Elisa?
O da biliyor muydu acaba bunu?
Biliyorsa neden bana bu zamana kadar hiç söylememişti?
Ya Ege?...
Yalan mıydı bakışları, sözleri, dokunuşları, her şeyi?
Ne olursa olsun gerçeği öğrenmek zorundayım.
Sağ gözümden düşen bir damla yaşı silip gözlerimi sanki uyursam her şey geçecekmiş gibi sıkıca kapattım....
__________
Bu fikri bir yorumda görüştüm ve hoşuma gitti. O yüzden eklemek istedim.
Sizce kim yalan?
Ege mi? Mert mi?
Ve Giray ne yapacak?
Sevgiyle kalın ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bakıcı (Gay)
Historia CortaParaya ihtiyacı olan bir genç ve çoklu kişilik bozukluğuna sahip olan bir hasta... En fazla ne olabilir ki?