Selamın hellü!
Biz geldik, biraz geç geldik ama uzun bir bölümle geldikk. Birazcık hatırlamak için önceki bölüme göz atabilirsiniz, o şekilde daha iyi oturur. Ben bile okudum yazarkensdjkhgkdg
Umarım herkes iyidir, hep iyi olun çiçeklerim.🌸
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn keyifli okumalar.💚
Taylan Ordu.
BÖLÜM 8: "KİVİ BAR"
Seni polise şikayet ederim, deyip kaçacağım.
Ne diyor yine bu manyak diyecek olursanız eğer hemen açıklayayım. Asil denen kişi karşıma çıkarsa ona peşimi bırakmasını söyleyecek, bırakmazsa eğer de polise şikayet ederim seni diyerek yanından uzaklaşacağım. Evet, Berralara gelene kadar bu dahiyane planı yapmıştım kafamda. Umarım uygulamak zorunda kalmadan kurtulurdum şu beladan. Şimdi başımda daha büyük bir bela vardı. Berra'yı akşam Bulut'la gitmemesi gerektiği konusunda uyarmalı ve onu vazgeçirmeliydim şu kutlama saçmalığından.
Bunun için vardığım kapıda derin bir nefes alarak kapıyı çaldım. Berra ve Bora geniş bahçeli bir villada yaşıyorlardı. Zamanında babasının kendi emeğiyle aldığı evmiş, bu yüzden ikisine ne kadar büyük gelirse gelsin satmayı düşünmemiş, içinde yaşamayı tercih etmiş, tüm düzenlerini de bu semte göre kurmuşlardı. Evleri okula yakındı neyse ki. Tek sorun buraya yakın otobüs olmamasındaydı, her defasında inip yürümek zorunda kalıyordum. Şu an bunu bile sorun etmemiştim. Kapıyı açan hizmetliyi hızlıca aşıp üst kata, arkadaşımın odasına çıktım.
Tam da beklediğim gibi aynasının karşısında üzerine elbise tutarken buluştum kendisini.
Kapısını açmamla bakışları bana döndü. "Selam böceğim," derken hiç şaşırmışa benzemiyordu. Peşinden geleceğime emin gibiydi. "Sence hangisi?"
Bana doğru iki elbise uzattığında ikisini de hışımla alıp yatağına fırlattım. "Hiçbiri!"
"Çok sıkıcısın," diye bana göz devirdikten sonra elbiselerini elinden almamı umursamadan dolabına dönüp diğerlerini kurcalamaya başladı. "Zaten içime sinmemişti onlar, yenisini seçeyim."
"Berra," dedim sabırlı olmaya çalışarak. "Bu akşam oraya Bulut'la gitmemen gerekiyor. Sırf kardeşine inadına bunu yapmaktan vazgeç, Bora'nın dediği gibi tekin bir yer değil orası ve sen de en tekin olmayanlardan biriyle oraya gitmeyi düşünüyorsun. Allah aşkına senin derdin ne?"
"Derdim falan yok." Omuz silkip seçtiği bir elbiseyi boy aynasının karşısında üzerine tuttu. Gri payetli, mini askılı bir elbiseydi. "Sadece biraz kafa dağıtmak istiyorum. Okul açıldığından beri bir yere gidemez olduk. Hazır sınavlar bitmişken, altını çizerek söylüyorum kutlama fikrini ortaya sen atmışken, sadece biraz eğlenmek istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİ KAPALI
Novela JuvenilO, bir kızdan hoşlanıyordu. Ve hoşlandığı kız onun gözünde ulaşılmazdı. Kız bakmazdı ona. Sevmezdi, görmezdi, kabul etmezdi. Aralarındaki mezhep farkı en büyük sorunuydu. Genç adam bunları düşünüp daha girmediği savaştan mağlup ayırdı kendini. Mağlu...