Selamlarr ilk bölümümüzle geldim.^^
Bölüme geçmeden önce şunu söylemek istiyorum, ben her karakter için bir model seçtim. Fikir edinmeniz açısından bölümlere modellerin fotoğraflarını koyacağım ama siz hayal ettiğiniz kişiyle de devam edebilirsiniz. Şimdi ilk olarak giriş bölümünden tanıdığımız kızımızın fotoğrafını bırakacağım aşağıya. Sonrasında bölüme geçebilirsiniz, keyifli okumalar.✨
Canan Saye Sungur.
BÖLÜM 1: "NOTLAR"
Soğuğun rüzgarlardan taşıp insanların üzerine sindiği bir pazartesi sabahından herkese merhaba.
Başımdaki siyah şalın kabanımın içinde kalan ucunu çıkarıp boynumu rahatlattıktan sonra yurdun güvenlik kapısını geçip yola koyuldum. Kaldığım yurtla okul arasındaki kısa mesafeyi yürüyerek aşarken havanın dondurucu soğuğu iyiden iyiye işlemişti bedenime. Bundan çok da şikayetçi olmayarak koyu renk kabanımın yakalarını gevşettim ve derin bir nefes aldım. Sabahın erken saatlerinde uyanmıştım, sıcak yatağımdan ayrılmıştım, böylesi bir havaya maruz kalmak uykumu tümüyle açmıştı. Bu iyiydi. Ayık kafayla derslerime daha iyi konsantre olup çalışabilirdim. Erkenden yola koyulmamın sebebi de buydu esasen.
On beş dakikalık yürüyüşümün sonunda okula varmıştım.
Ayağımdaki topuksuz olmasına rağmen fazlasıyla ses çıkaran siyah kısa botlarım eşliğinde okulun güvenliğinden turnikeye öğrenci kartımı okutarak geçtim. İçerideki bahçeyi arşınlayıp dersliklerimin bulunduğu Mühendislik Fakültesi binasına giriş yaptım vakit kaybetmeden. Merdivenleri sakin adımlarla çıkarken üzerimdeki şifon haki yeşili tunik-pantolon takımımın üzerinde kırışıklık olup olmadığını kontrol ediyordum. Kırışıklık yok denecek kadar azdı. Bugün beni idare ederdi. Sabahki aceleyle iyi bile ütülemiş sayılırdım. Ayrıca şifon takımlar almaya son vermeliydim. Her ütüleyişimde bir tarafını yakacakmışım hissi duyuyordum ve bu his insanı sinir ediyordu. En azından beni sinir etmişti diğer çoğu şey gibi...
Merdivenleri çıkma işlemini bitirdiğimde geldiğim yer açık renk tonlarının hakimiyet kurduğu bir koridordu. Ve o koridorun sonunda beni renkli kapaklı kare dolaplar bekliyordu. Dolapların her biri bir öğrenciye aitti ve benimki de içlerinde en köşede üstte bulunan kahverengi olanıydı. En üstteki dolabı bilerek seçmiştim, eğilmekle uğraşmamak için, biliyorum çok zekice. Boyum 1.68 olduğu için kolayca yetişebiliyordum. Şu an çalışmak için ihtiyacım olan tüm defterlerim dolabımın içindeydi. Yanımda genelde küçük askılı çantalarımı taşımayı tercih ederdim, dolayısıyla derslerle ilgili tüm kitaplarımı ve defterlerimi öğrenci dolabımın izin verdiği ölçüde burada bırakırdım. Geri kalanı yurt odamdaki çalışma masamdaydı. Yanına yaklaştığım dolabımın kapağını elimde hazır ettiğim küçük anahtarla açıp içerisinde göz gezdirdim. Bugünkü dersimde ve sınavlar için not çıkarmakta kullanacağım defterim en üstte beni bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİ KAPALI
Teen FictionO, bir kızdan hoşlanıyordu. Ve hoşlandığı kız onun gözünde ulaşılmazdı. Kız bakmazdı ona. Sevmezdi, görmezdi, kabul etmezdi. Aralarındaki mezhep farkı en büyük sorunuydu. Genç adam bunları düşünüp daha girmediği savaştan mağlup ayırdı kendini. Mağlu...