The Mountain (L.S)

1//8

"Seninle edeceğimiz daha bir sürü kavga için gelmek istemiyorum."

Louis üstündeki desenlerin sudan dolayı aşındığı kahve kupasını komodinin üstüne bırakıp Toby'nin ona sormadan hazırladığı çantanın içinden kıyafetlerini çıkardı,çok uzun süreli bir ilişkileri yoktu ama kavgasız neredeyse bir günleri bile geçmiyordu,Louis bu durumdan o kadar yorulmuştu ki genç yaşına rağmen içindeki ruhun fazlasıyla yaşlandığını düşünüyordu.

Defalarca ayrılmak istemiş ama Toby her defasında başka kavga çıkarmayacağına dair söz vererek onu hep caydırmıştı.

Toby yine izin almaya gerek duymadan onun yatağının üstünde duran kıyafetlerini sırt çantasına geri yerleştirdiğinde Louis hafif uzayan tırnaklarını onun derisine batırmak istedi,onu çileden çıkarmak için özellikle yapıyor gibiydi,"Merhaba,bak buradayım!",sinirden tiz çıkan sesiyle parmağını şıklatıp Toby'nin ona dönmesini sağladı,"Ben bir bireyim farkındaysan ve konuşup kendi düşüncelerimi dile getirebiliyorum,seninle gelmeyeceğimi söyledim,vazgeç artık!"

Toby onun sırt çantasının fermuarını kapadığında Louis daha da öfkelenerek ona yaklaştı ve göğüslerinden ittirip sendelemesini izledi,"İnada bindiriyorsun,bunu yapma!Bu yaşadığımız şey ilişki bile değil artık,aslında kabul etsen herkes kendi yoluna gidecek.",Toby öfkeden büyüyen ela gözlerini meydan okurcasına onun buğulanmış mavilerine diktiğinde Louis tartışmanın daha da büyüyeceğini düşünerek sıkıntıyla bir nefes verdi,"Neyi kabul etsem Louis?"

Louis onun özellikle salaklığa oynadığını bilerek ellerini iki yana açtı ve dibinde durana kadar üstüne üstüne yürüdü,bağırıp çağırırken mimikleri de ona eşlik ediyordu,"Brad'e nispet olsun diye bir ilişkiye başladın benimle,bu çok açık değil mi?Herif karşı binada oturuyor ve sen her gece camdan saatlerce ayrılmıyorsun,senin gözünden bakıldığında çok mu aptal görünüyorum acaba?"

Burunlarının uçları birbirlerine değerken ikisinin de göğüsleri tartışmanın yarattığı hararetten hızla inip kalkıyordu,"Sen hala Brad'i seviyorsun ve o sana gelmemeye devam ettiği için de onun gözüne soka soka benimle ilişki adı altında bir şey yaşıyorsun,hem ailenin de dediği gibi biz birbirimize denk değiliz,öyle değil mi?",Toby büyük ellerini yumruk haline getirip dişleri gibi sıkarken Louis'den geri geri adımlar atıp uzaklaştı ve çalışma masasına yaslandı,"Haksız sayılmazlar ama Louis!İkimiz de veterinerlik fakültesindeyken bir anda daha ilk dönemin sonu gelmeden oyunculuk okuyacağını söyleyip ayrıldın...",Toby alay eder gibi kaşlarını kaldırıp duvardaki posterleri gösterdi,"Şu odanın haline bak hem,seksenlerdeki bir ergenin odası gibi,büyüdüğünü inkar eder gibisin."

Louis duyduklarıyla kıpkırmızı kesilirken dağınık halde duran yatağın kenarına oturup dirseklerini dizlerine yasladı ve şakaklarını ovdu,o kadar çok sesini yükseltmişti ki boğazının kanadığını hissediyordu,sinirle gülerken bir yandan da ayaklarıyla yerdeki halının saçaklarıyla oynuyordu,"Ailen ve sen beni aşağılamaktan başka bir şey yapmıyorsunuz,fakülteden ayrıldım çünkü hayallerimin peşinden gitmek istiyorum,posterlerin asılı olması demek büyümeyi inkar ettiğimi değil kendi istediğim şekilde hareket ettiğimi gösterir,sığ görüşlünün tekisin!"

Toby terli siyah dalgalı saçlarının arasından elini geçirdi ve uzun bedenini çalışma masasından uzaklaştırıp Louis'e cevap vermeden kıyafet dolabının alt rafından kar eldivenlerini çıkardı,"Şimdiye yola çıkmamız gerekiyordu,ama sen tartışıp durmaktan başka bir şey yapmadığın için çoktan geçe kaldık."

Louis duvarlarda yankılanan bir kahkaha atarak yataktan kalktı ve izni olmadan kendisi için hazırlanmış olan sırt çantasını hızla eline aldı,"Eğer seninle gelirsem geri döndüğümüzde beni rahat bırakacak mısın,istediğin gibi seninle geleceğim ve talep ettiğin gibi kimseler olmadan bir kaç gün geçirip konuşup bu işi noktalayacağız,ben kendi yoluma giderken sen de gitmen gereken yere,Brad'e gideceksin."

Toby onun dediklerinin yarısını bile dinlememişti ama sırf geçiştirmek için hızla onu onayladığını belirterek kafasını salladı ve aynanın karşısına geçerek beresini kafasına geçirdi,Louis ona bakmadan karlı bir dağa uygun olabileceğini düşündüğü kalın kıyafetlerini üstüne geçirirken içinden aklına gelen bütün küfürleri sıralıyordu,Toby ona son kez bir bakış atıp anahtarı eline aldı.

"Seni arabada bekliyorum,acele etsen iyi olur."

**

Toby arabayı büyük bir market zincirinin önüne çektiğinde yan koltuğa dönüp uyuyan Louis'e hafif tebessüm ederek baktı,evet ona duygusal anlamda hisleri yoktu,Louis'in de dediği gibi sadece unutamadığı Brad'e nispet olsun diye Louis ile bir ilişkiye girmişti ama ona insan olarak değer veriyordu,Louis ile veterinerlik fakültesinde tanışmışlardı,kısa flörtleri sonucu Toby ona erkek arkadaşı olmasını ve onunla beraber yaşamak istediğini söylemişti.

Louis fakültenin açılmasından haftalar sonra oyunculuk için okulu bıraktığında Toby'nin ailesi hemen Louis'e cephe almış ve beraber karşı karşıya geldiklerinde oyuncuların sürekli olarak aç gezdiklerini Louis'in yüzüne vurmuşlardı ve eğer Louis'in bu sektörde iyi yerlere gelmesini istiyorsa eğer yönetmenlerin altından geçmesi tarzında fazlasıyla sınırı aşan imalarda bulunmuşlardı.

Toby emniyet kemerini çözüp arabadan indi ve montunun cebine cüzdanını koyduktan sonra markete doğru ilerledi,otomatik kapı iki yana açıldığında içeriye girip eline kırmızı alışveriş sepetini alıp reyonlar arasında dolaşmaya başladı.

Bir kaç pet şişe suyu sepetin içine attıktan sonra konserve ürünlerin bulunduğu reyona gidip ürünlerde göz gezdirdi,kendisi için kıymalı lahana konservesi alıp sepete attığında Louis için bir şeyler aradı,Toby mavi renkteki konserveye uzandığında aynı anda başka bir el daha uzandı ve elin sahibi özür dileyerek hemen kendi elini çekti,Toby kafasını kaldırıp kısa kıvırcık saçlı ve yeşil gözlü genç adama baktı,"Affedersiniz sizi fark etmedim."

Toby eline aldığı konservenin balık konservesi olduğunu görünce gözlerini devirip konserveyi karşısındaki adama uzattı,"Ah işime yaramaz zaten,erkek arkadaşım vejetaryen ne yazık ki,balık konservesi olduğunu fark edemedim."

"Harry hadi artık çıkalım."

Kumral saçlı ve değişik aksana sahip başka bir genç gelip durduğunda Toby adının Harry olduğunu anladığı gencin konserveyi almasını bekledi,Harry arkadaşı Niall'a bir dakika diye işaret etti ve adamın elindeki konserveyi çekti,"Neden ne yazık ki dediniz ki?Yapabilsem ben de vejetaryen olurdum,balıktan vazgeçemediğim için pesketaryenim."

Toby ilgisini çekmeyen bir şey için daha fazla ağzını yormak istemedi ve eğilip alt raftan Louis için iki mısır konservesi ve iki de fasulye konservesi alıp sepete attı,"Erkek arkadaşımı görsen neden ne yazık ki dediğimi anlardın,zaten zayıflıktan giydiği bir tişört bile elbise gibi duruyor,düzgün şekilde beslenmesi gerek."

Harry kaşlarını çatarken Niall artık gitmek istediğini belirterek onun kolundan çekiştiriyordu,"Bu dediğinize katiyen katılmıyorum,erkek arkadaşınızın zayıf olmasıyla et yememesinin bir ilgisi yok,bazı konularda konuşmadan önce bilgi sahibi olmak gerekir.",Toby karşısındaki gencin giderek ukala bir tavra büründüğünü düşünerek sesini yükseltti,"Sizinle durup bunu tartışmayacağım,iyi günler!"

Toby kasaya doğru ilerlerken Harry kendine hakim olamayarak karşılık vererek bağırdı,"Size de iyi günler dilerim bilgisiz bey!"

Niall kahkaha atarken hızlıca eliyle Harry'nin ağzını kapatıp susmasını söyledi,"Tanrım Harold sakinleş,adamı bir daha görmeyeceğiz bile!"