2//8

398 64 30
                                    

Toby bagajı hızla kapatırken "Ukala şey!" diye yolda gelirlerken defalarca söylendiği gibi söylendi ve elindeki anahtarda kilit tuşuna bastıktan sonra önden önden gitmeye başladı,Louis ağzından soğuk hava dolayısıyla buharlar çıkarken onun peşine takılıp karlara bata çıka adımlarını attı.

"Çok uzatmadın mı sence de Toby?Kiminle bir tartışmaya girdin bilmiyorum ama geçti gitti işte,dağın başına geldik ve hala söyleniyorsun!",Toby bacağına dolanan bir ağaç dalını öfkeyle çekmeye çalışırken Louis ona durmasını söyleyip yardım için eğildi ve sarı kar eldivenlerini dişlerini kullanıp çıkardıktan sonra ağaç dalını dikkatlice onun bacağından uzaklaştırdı.

Toby kısa bir teşekkür sonrası onun hala ağzında duran eldivenini çekip bu sefer o bir yardımda bulunup üşümüş eline eldiveni geçirdi,Louis'e elini uzattığında Louis doğrulup elini tuttu ve diğer boşta olan eliyle de kapüşonunu başına örtüp karların saçlarına dökülmesini engelledi.

Yanlarından başka başka insanlar geçip giderken Louis bir yandan ihtişamla yağan kara bakıyor diğer yandan da burada kendi isteğiyle bulunmadığı için sürekli somurtup duruyordu,Toby onun elini bırakıp durduğunda Louis soluklanmak için ellerini dizlerine koyup yukarıda şekil değiştiren bulutlara baktı,şimdiden çok pişmandı buraya geldiği için,sezgilerinde genelde haklı çıkan biriydi ve sezgileri ona yine yakın bir zaman içerisinde bir tartışmaya gireceklerini çağrıştırıyordu.

Toby sırt çantasının delikli fileli bölmesinden termosu çıkarıp fındık aromalı kahveden içini ısıtacak bir yudum aldı ve termosu Louis'e uzattı,Louis ellerini dizlerinden çekip termosu aldı ve bu sefer o Toby'i arkasında bırakıp yürümeye başlarken fındıklı kahveden yarısına kadar içti,şimdiye kadar hiç seslerinin yükselmemiş olmasına fazlasıyla şaşırırken önünden geçtikleri bir kaç çadıra bakıp onlardan birine sığınmak istedi.

Toby'den uzak kalmak istiyordu,kavga değil huzur istiyordu.

Toby onun önüne geçip elinden termosu çektiğinde sinirle mırıldanıp adımlarını karın içinde hızlandırabildiği kadar hızlandırıp yürümeye devam etti,"Hey,yavaşla!",Louis ona aldırmadan daha da hızlandığında sırtına çarpan bir kar topu kütlesiyle dengesini kaybedip yeri boyladı,Toby ona kar topunu fırlatırken sadece durması amaçlı yapmıştı ama dengesini kaybedip karların içine gömülebileceğini tahmin edememişti,bir küfür savurup Louis'in yanına koşturdu ve eğilip kolundan tuttu.

"S-siktir!İyi misin?İstemeden oldu."

Louis onun desteği ile ayağa kalktıktan sonra kolunu çekip üstündeki karları silkeledi,"Bir şey yok tamam,biraz yalnız yürümek istiyorum.",Toby buna izin vermeyeceğini belli ederek elinden tutmak istedi ve ona yaklaştı ama saniyesinde Louis geri adımladı,"Sadece on dakika tamam mı?Telefonun açık zaten,sonra seni ararım."

Toby arkasından bakakaldığında Louis düşmesinden dolayı adımlarını daha da yavaş atıp karlı yolda ilerlemeye başladı,zihnini boşaltmak ve hiçbir şey düşünmek istemiyordu,kendi ailesi bile ona karışmazken Toby'nin sürekli olarak onu kısıtlamaya çalışması canını sıkıyordu,hava git gide soğumaya başlarken bacaklarının da yorulduğunu hissetti,sırt çantasında Toby'nin onun için aldığı konserveler vardı ama onları şimdi tüketmek istemiyordu,acıkmıştı ama dayanabileceğini biliyordu.

Seslerin yükselmediği,bağrışmaların havada uçuşmadığı bir yürüyüş ona çok iyi gelmişti,kısa sürelik bu rahatlama ona bir ferahlık katmıştı,ama Toby'e belirttiğinin aksine on dakika değil fazlasıyla bir zaman geçmişti ve bu zaman zarfı içerisinde Louis onu aramamıştı ama Toby'de onu aramamıştı,Louis onun tarafından bir kez daha önemsenmediğini anlamıştı,akşamla beraber karanlıkta yaklaşırken Louis'in kalbi korkuyla tekliyordu,çünkü nereye doğru giderse gitsin hep aynı yerde saydığını düşünüyordu.

Louis kaybolmuştu ve dönüp dolaşıp sürekli aynı yere çıkmaktan başı döner hale gelmişti,gür yapraklı bir ağacın arkasından aniden beliren yeşil gözlü genç adamla yerinde sıçradı,genç adamla göz göze geldiklerinde Louis ister istemez yabancı biriyle karşılaşmanın etkisiyle geri geri gitmişti.

Genç adam onu korkuttuğunu düşünerek kendine öfkelendi ve daha fazla adım atmadan gülümsedi,"Özür dilerim korkutmak istemezdim,ben sadece odun topluyordum.",Louis adamın soğuktan kızaran yanaklarına bakıp gülümsemesine dudaklarında beliren küçük tebessümle karşılık verdi,"B-ben...siz birden çıkınca tedirgin oldum,siz de kusura bakmayın."

Louis onun elinde topladığı odunlara göz atıp sağa ve soluna doğru bakındı,buradaki hiçbir yönü bilmiyordu,genç adam onun karmaşık ifadesinden bir şeylerin yolunda olmadığını anlamıştı,odunları yavaşça yere bırakıp bir iki adım attı,"Bir şeyler yolunda değil sanırım,kayboldunuz mu yoksa?"

Louis karlarla kaplanmış büyük ağaçtan gözlerini çekip adama üzgünce başını salladı,"Evet ne yazık ki öyle oldu,erkek arkadaşımla gelmiştik ama ondan uzak kalmak istediğim için kendi başıma yürümek istediğimi söyledim,sonuç belli,kayboldum.",Genç adam sırıttığında Louis dudağının kenarında oluşan ve saniyeler içinde kendini ortaya çıkaran gamzelere baktı,çok hoş durduğunu düşündü.

"Beni merak etseydi arardı muhtemelen ama aramadı bile,yalan yok ben de biraz inatçının tekiyimdir ve aramayı düşünmüyorum,bu gidişle kaybolmaya devam edeceğim sanırım."

Louis soğuk havanın etkisiyle boğazından yükselen hırıltıyla birlikte öksürdüğünde tıkanmıştı,öksürüğü bir türlü durmayınca gözlerinden yaşlar geldi ve görüşünün bulanıklaştığını hissetti,genç adam panikle onun arkasına geçip canını yakmayacak şekilde sırtına bir iki kere vurdu ve yumuşakça sıvazladı,Louis en sonunda derin bir nefes vererek kendisine yardımda bulunan gence döndü,"T-teşekkürler,bir dağın tepesinde öksürürken ölmekten sizin sayenizde kurtuldum sanırım."

Genç adam saniyeler önce yaptığı gibi yine gamzeleriyle beraber sırıttığında Louis ondan bakışlarını alamadı,kendisine aynı şekil bakılsa rahatsızlık duyardı ama bu adam gözüne o kadar farklı ve çekici gelmişti ki bakışlarını çekemiyordu,adamın bakışlarını yakalamasından korkarak gözlerini kaçırdı,"Ehmm b-ben...ş-şey hayatımı kurtardığınız için teşekkürler,gitsem iyi olacak."

Louis aslında gitmek için pek gönüllü olmasa da adama rahatsızlık verdiğini düşünerek utançla uzaklaşmak istemişti,arkasına döndüğü zaman duyduğu sesle durması bir oldu,"Buradan fazla uzak olmayan bir kulübede arkadaşımla beraber kalıyorum,size sıcak bir şeyler ikram edebiliriz.",Louis kararsızlıklarla dolu soru baloncuklarıyla beraber yeniden arkasına dönüp genç adamla göz göze geldi,inadı tutmuştu bir kere Toby'i aramayacaktı,öyleyse bu soğuk havada da gidebileceği bir yer gelmiyordu aklına,labirent gibi hep aynı yere çıkıyordu ama bir yandan da tanımadığı biriyle gitme düşüncesi de onu çelişkiye sürüklüyordu,genç adam fazla ısrarcı olmamayı umarak yeniden konuştu,"Ben buraya her sene gelirim,yolu biliyorum,arkadaşımla yemek yiyecektik zaten sonra da sizi ana yola çıkarırız."

Genç adam hala karşısındaki oğlandan bir tepki gelmediğinde onu rahatlatmak için kendini tanıttı,"Harry ben bu arada,biliyorum yeni tanıştığın birine güvenmek zordur ama buraları cidden iyi ezberledim.",Louis havada kendisi için uzatılmış ele baktı ve samimiyetine güvenmek istediği adamın eline kendi elini götürüp sıktı.

"Ben de Louis,tanıştığıma memnun oldum."

The Mountain (L.S)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin