diecinueve ¹⁹

1K 108 133
                                    

Bölüm içinde anlatımları değiştirmek durumunda kaldım. Başlarına yazacağım kimin olduğunu^^
(Bölümü düzenlemeden atıyorum yanlışlar varsa sorry<3) 

:
:
~Taehyung~

"Öldürecek gibi bakma çocuğa." Jungkook'un konuşması ile daldığım yerden ona döndüm.

"Ne?"

"Jackson'ın yakasını tutup kavga edecek gibi duruyorsun?"

"Ne? Ne alaka?" Bakışları üzerimde birkaç saniye durup tekrar telefonuna döndü. Gözlerim biraz ilerimizdeki masada oturan Jackson ve Jimin'i bulduğunda sakinleşmek için elimle saçımı taradım. 

Sinirlememin sebebi; Jimin'in benimle konuşmayıp o çocukla ders adı üstünde çok fazla yakın olması.

"Taehyung sana kafanın karışık olup olmadığını sorduğumda bana dürüst cevap vermeliydin." Kırgın sesle bana seslenen Jungkook ile şaşkınca gözlerimi açtım.

"Jungkook bugün neden böyle davranıyorsun? Sana her zaman dürüst oldum."

"Onu seviyorsun değil mi?" Sorusu kahkaha atmama sebep olmuştu.

"Evet onu seviyorum ama arkadaşım olarak gördüğümü sana ne kadar söylemeliyim?" Gözlerinden akan yaşlarla telaşa kapılıp ayağa kalkmıştım.

"Jungkook neden ağlıyorsun? Lütfen, lütfen ağlama. Özür dilerim eğer seni üzecek her ne yaptıysam özür dilerim." Yanına oturup ona sarıldığımda hıçkırmaya başlamıştı.

"Taehyung ben sadece endişeliyim. Özür dilerim."

"Ne olduğunu bana söyleyebilirsin. Lütfen yeter ki ağlama." Geri çekilip yüzündeki yaşları silerken ellerini önünde birleştirmişti. Sonrasında söyledikleri ile anlamazca kaşlarım çatılmış, dediği şeyi kavramaya çalışmıştım.

"Tae...sanırım kafası karışık olan sadece sen değilsin."

"Bu ne demek oluyor?"

"Taehyung seni seviyorum bu asla değişmedi ama o...o tekrar geldi." Daha çok kafam karışırken yanımızdan koşarak giden Jimin ile dikkatim dağılmıştı. Jackson da onun arkasından koşarken bende yerimde kalmak için hareketlenmiştim ama Jungkook'un söylediği isim ile yerime çivilenmiştim.

"Yoongi geri döndü."

:
:

~Jimin~

Her zaman güçlü olmam gerektiğini fısıldamıştım benliğime. Savaşmasını, sevdikleri için savaşmasını söylemiştim. Kalbim acıyana dek buna devam etmiştim. Ama yine de tatlı kalp sızımı söküp atamamıştım. Onunla kalmıştım. Bunları atlatacağımı onun da beni seveceğini düşündüm. Aynı aşıkların yaptığı gibi.

Ama unuttuğum bir şey vardı; o bana aşık değildi.

Bir masala inanmış karanlıktaki ellerimi ona uzatmıştım ve onun ellerinin benimkilere kenetlenmesini beklemiştim. Hâlâ o karanlıkta ellerim havada onun ellerini bekliyor.

Çünkü ben pes etmiyorum. Hayır, henüz değil. Son nefesimi verirken bile, yapılacak bir şeyin kalmadığını söylediklerinde bile vazgeçmeyeceğim. Pes etmeyeceğim. Tutunacağım, ona tutunacağım. Bu dünya bana ne kadar acı verirse versin, beni kolayca sarsamayacak ve ben aşkımla o karanlıkta ellerimi uzatmaya devam edeceğim.

"Jimin lütfen ağlama. Bana ne olduğunu söylersen sana yardım edebilirim. Lütfen ağlama." Duygularımın ihanetine uğrayıp kendimi tutamamıştım ve gözyaşlarım yine ve yeniden kilitlendiğim odalarından çıkıp özgür kalmıştı.

sweet night | vminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin