O gün erkek arkadaşım ile bir balmumu müzesine gitmiştik. Kendisinin de bir müzede sergilenmeye değecek bazı koleksiyonları olduğunu söyledi. Daha önce hiç bundan bahsetmemişti. Ben çok merak edince göstermeyi kabul etti.
Evine gideceğiz sanıyordum ama daha önce görmediğim başka bir eve getirdi beni. Onun evine daha önce gitmiş olduğum için biliyordum. Ailesini kaybettiği in için yalnız yaşıyordu. Neden buraya geldiğimizi sordum.
Göstereceği şey buradaymış. Ama onlara dokunmamam konusunda beni uyardı. "Hayatta en sevdiğim şeylere zarar gelmesini istemem" dedi. Bu lafın üzerinden biraz da ortamı yumuşatmak için en sevdiği şeylerde olmadığım için kızar gibi yaptım.
İçeri girdiğimiz zaman bir sürü doldurma hayvan olduğunu gördüm. Kedi ve köpek yoğunluktaydı. Ortamda ağır bir koku da vardı üstelik. Burada daha fazla kalmak istemiyordum. Erkek arkadaşımın elini omzumda hissettim.
"Bunlar evcil hayvanlarım" dedi. "Onları bu şekilde hep yanımda tutuyorum. " korkmuştum açıkcası. Erkek arkadaşımın böyle biri olmadığını biliyordum. Kolleksiyonunun en değerli parçalarını göstermek istedi.
Tereddüt etsem de benimle kolleksiyonu paylaşmak için çok heyecanlıydı, onu kıramadım. Yan odanın kapısından girdiğim gibi elimle yüzümü kapattım. Bunlar onun annesi ve babasıydı.
"Sen de bu hayatta en sevdiğim şeylerden birisin, senin de gitmene izin vermeyeceğim." Diye fısıldadığı an sapladığı iğne yüzünden bir acı hissettim.
Şuan neredeyim bilmiyorum. Tek bildiğim ailesine olanlardan farklı bir şeyi yaşamayacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Bölümlük Korku
Short StoryYazan kısa korku hikayelerinin hiç birisi gerçek yada alıntı değildir, hepsi bana ait uydurma hikayelerdir.