"Benimle misin?"

2.5K 319 179
                                    

İkinci katın erkekler tuvaleti zar zor aydınlanıyordu. Gittikçe soğuk olan bu yerde kirden insanın midesini bulandıran, tuhaf bir kokuyu etrafa yayan, insanların burnunu tıkamasını sağlayan, kapıları kullanılmaya kullanılmaya örümcek ağlarıyla dolmuş tuvalete bodrum katına ilk geldiğimizden beri kimse uğramamıştı. Dış kapısından pas akarken herkesi kendine itiyordu bu yer. Hatta genel olarak konuşmak gerekirse özellikle bu kat fazlasıyla kan dondurucuydu lâkin yine de ölen kişileri buraya koyma konusunda mantıklı bir harekette bulunduğumuzu düşünüyordum.

Biz tuvalete varmadan ses zaten kesilmişti. Varınca ise gördüğümüz manzara içeriye doluşmuş kişilerle birlikte yerde parçalara ayrılmış CD ve öfkesini hâlâ alamamış olan Niragi'ydi. Ses sistemini gerek yumruklarla gerek bağıra çağıra attığı tekmelerle kırmış, kullanılmayacak hâle getirmişti. Aklı, mantığı yoktu sanki. Düzgün düşünemiyordu. Onu yöneten öfkeydi ve bunun da bedeli ölüm olarak karşısına çıkacaktı ancak kabullenmek istemiyordu.

"Yeter!" dedim tuvaletin giriş kapısının hemen önündeyken. Kalabalıktan birkaç kişi bana dönünce yanımdaki kızlara ve Taehyung'a bakmadan kalabalığı yararak Niragi'nin yanına ulaştım. Derin derin aldığı nefeslerle göğüsü ağır ağır inip kalkıyorken son kez rastgele bir tekme savurdu, burnundan soluyan bana döndü ve genzini çekip sola doğru tükürdü.

"Yeter." dedim yeniden artık durması adına. "Öleceksin! Anlamıyor musun? Biraz daha zorbalık yaparsan, burnunun dikine gider başına buyruk davranırsan Kırmızı seni öldürecek!"

Yine aynı cümleleri duymak Niragi'nin hoşuna gitmemişti ama bu sefer inkar da etmemişti. "Defol git başımdan." dedi güçsüz kalmış bedeniyle. Sesi her zamanki gibi gür çıkmıyordu bu sefer. "Sadece bilmişlik taslayarak saçma sapan konuşmaktan başka bir işe yaradığın yok! Karşıma çıkma Jennie." Tek nefeste söylediklerinin hemen ardından hırsla omzuma çarparak benim de bir adım geriye sendelememi sağlayarak arkadaşları ile birlikte çıkıp gitti Niragi tuvaletten.
Şov bitince kalabalık da dağılmaya başlamıştı.

Dik duran bedenim yenilgiyle çarpışınca omuzlarım düşüvermişti anında. Tuvalet fayanslarının kirli olup olmadığını umursamadan sırtımı oraya vererek yere çömeldim yavaşça, bacaklarımı uzattım öylece. "Ölecek." dedim kendi kendime. "Gerçekten ölecek. Onu nasıl durdurabilirim?"

"Tüm yükü omuzlarına alamazsın."

O an duyduğum kalın ses dalgınlığımı silip süpürdü, Taehyung aynı benim gibi yanıma çömeldi tek hamlede. Ellerini silkeledi ve derin bir nefes verip karşısına baktı öylece. "Yakmak bir çıkış yolu olabilir veya yırtıp atmak." dedi ben onun kusursuz yan profilini en sevdiğim filmi soluksuz izliyormuşçasına inceliyorken. İçim çok tuhaf olmuştu o an. Sanki bir ateş parçasını yutmuştum ve öylece süzülüp gidivermişti o parça arkasında bıraktığı yanıklarla.

Taehyung'un esmer tenini, orantılı yüzünü ilk defa böylesine çok yakından incelemiştim belki de ya da şimdi hislerimin kölesi olmuştum. Taehyung her zamanki Taehyung'du. Joon Seo tarafından zorbalığa uğrayan, buna rağmen okul birincisi olan o çocuktu. Benim sınıfımdaydı ve onu tanıyordum. Siyah saç tutamlarının alnına nasıl hacimle düştüklerini, gözlerinin iri olduğunu, dudaklarının genelde solgun durduğunu, esmer teninin pürüzsüzlüğünü biliyordum. Biliyordum ama tüm bu özellikleri ilk defa beni heyecanlandırıyor, nefesimi kesiyordu.

Devam etti Taehyung yarım kalan konuşmasına. "Fakat taslakların yanında, burada değil. O zaman geriye tek bir çıkış yolu kalıyor."

Gözlerim umutla ışıldadı. "Nedir?" diye sordum büyük bir beklenti eşliğinde.

"Kitabında," Bana döndü. "Kırmızı neden tüm bunları yapıyor? Adı neden Kırmızı?"

Soruma soruyla cevap verdiğinden gözlerimdeki ışığın söndüğüne emindim. "Çünkü geçmişte de kendisi zorbalığa uğramıştı." dedim çok rahat bir şekilde. Basit bir soruydu çünkü bu. "Bu yüzden zorbalık yapan çocukları öldürüyordu. Bu gerçek Kırmızı'nın yaşadıklarına dair bir tahmindi yalnızca. Bu nedenle kitabımda kullanmak istemiştim. Kırmızı ise seri katile zamanında zorbalık yapan, travma yaratan kişinin en sevdiği renkti."

Kırmızı, taennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin