·can you feel my heart?·

2K 188 367
                                    

Dört bölüm sonra final.

...

"Kader, üzerinde sapaklar olan bir tren yoluna benzer, özgür iraden ile seçtiğini sandığın yolların zaten yazgın tarafından yerleştirilmiş olmasıdır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kader, üzerinde sapaklar olan bir tren yoluna benzer, özgür iraden ile seçtiğini sandığın yolların zaten yazgın tarafından yerleştirilmiş olmasıdır."
...

Siyah saçlı çocuk etrafına şaşkınca bakınırken yoğun ışıkların oluşturduğu bir renk ahenkini hayranlıkla izliyordu, Light bakışlarını sevgilisine çevirdiğinde belirsizce gülümsedi.

Lunapark alanı oldukça kalabalıktı, ve Lawliet sevgilisinin elini tuttuğu parmaklarını sıkılaştırmıştı. Arada sırada göz göze geliyorlar ama soluk tenli çocuk utandığından dolayı sürekli bakışlarını kaçırmakla yetiniyordu.

Light bunu anlamış olacaktı ki gördüğü pamuk şekerciyle beraber oraya dikkat kesilen L'e baktı, şekerli şeylere resmen aşık diye geçirdi içinden genç adam sonra o tarafa doğru yürümeye başladı. Lawliet bir şey söylemek için dudaklarını araladığında Light çoktan pamuk şekeri alıp kendisine uzatmıştı.

Lawliet pamuk şekerin paketini açıp yemeye başladığında Light ona baktı, "İlk önce neye binelim?" Lawliet ağzındaki şekeri yutup bakışlarını Light'a çevirdi. "Aslında bir fikrim yok sen seçebilirsin."

Light sırıttı sonra Lawliet'in elini tekrardan sıkıca tutup hız trenine doğru yöneldi. "Bir saniye ona binmeyi düşünmüyorsun değil mi?" Lawliet merakla sorduğunda Light cebindeki jetonlardan birini çıkarttı. "Neden olmasın?"

...

Lawliet hız treni daireler çizip yukarı çıkarken korkuyla bağırıp Light'ın koluna sarıldı, başı dönüyordu ve yediği şekerleri her an kusabilecekmiş gibi hissediyordu.

Light ise zevk alırcasına kahkaha atıyordu, doğruyu söylemek gerekirse hız trenleri kendisini korkutmuyordu aksine eğlenceli buluyordu.

Aniden Lawliet başından aşağı dökülen buz gibi içecekle yerinde sıçradı, her yerı sırılsıklam ve yapış yapış olmuştu bir an önce bu aletin durması için dua etmeye başlamıştı.

Light ise onun o halini görünce daha çok gülmeye başladı bunun üzerine soluk tenli çocuk sevgilisinin koluna sertçe yumruk attı, Light gülmesini kontrol altına alıp derin bir nefes verdiğinde Lawliet'i baştan aşağı süzdü. "Şeker kovasına düşmüş gibisin."

Nihayet hız treni durduğunda siyah saçlı çocuk üstündeki beyaz gömleğe baktı, sıkıntıyla nefes verip hız treninden indi. Light peşinden gidip sevgilisini kolundan tutup kendisine çekti. "İstersen eve gidebiliriz."

"Ceketini verebilir misin üstüm berbat halde." Lawliet gözlerini kırpıştırıp Light'a baktığında Light üstündeki ceketi çıkartıp L'in omuzlarına attı daha sonra ona kollarını sarıp burnunun ucunu öpüp geri çekildi. "Sorman hataydı."

Lawliet'in yanakları kızarmaya başladı, Light bunun üzerine gülümseyip sevgilisinin elini tutup yürümeye başladı.

...

Light elindeki ufak havluyla Lawliet'in siyah ıslak saçlarını kurularken, soluk tenli çocuk elindeki donut kutusundaki donutları afiyetle yiyip bir yandan Light'ı izliyordu.

Light kurulamayı bitirip havluyu bir kenara bıraktı, sonra çalışma masasına yaslandı. Lawliet bakışlarını Light'a çevirdi. "Kız kardeşin çok şirin birine benziyor."

Light gülümsedi sonra Lawliet'in yanına ilerleyip saçlarını eliyle karıştırdı. "Öyledir." demekle yetinmişti sadece, Sayu'yu herkes severdi. Light'ın aksine onun daha neşeli bir kişiliği olduğunu söylerlerdi.

"Benim de bir kardeşim var." Lawliet başını hafifçe sağa sola sallayıp saçlarını düzeltti, sonra kutudan bir donut daha alıp ağzına attı. Light buna biraz şaşırmış olsa da şaşkınlığını gizlemişti, çünkü Lawliet'in bir kardeşi olabileceği aklından dahi geçmemişti.

"Fakat bazı sebeplerden görüşmüyoruz." L, sözünü tamamladı ve donut kutusunu bir kenara bırakıp oturuşunu düzeltip ellerini dizlerine koydu. Yanağını ellerine yaslarayak bakışlarını Light'ın gözlerine çevirdi.

"Bir kardeşin olabileceğini tahmin etmemiştim." dedi Light hafifçe eğilip kollarını soluk tenli çocuğa sararak, Lawliet bunun üzerine başını hafifçe kaldırıp parmaklarını Light'ın yanağına yerleştirip hafifçe okşadı. "Senin aksine fazla yalnız görünüyorum öyle değil mi?"

Light yanağını sevgilisinin eline yasladı kollarını sıkılaştırıp gözlerinin içine baktı, "Hayır öyle demek istememiştim, hem bazen yalnız olmaya ihtiyacın olabiliyor." dedi Light daha sonra hafifçe doğrulup ellerini sevgilisinin yanaklarına yerleştirip bakışlarını dudaklarına çevirdi.

"Ayrıca seni asla yalnız bırakmayacağım L Lawliet." Siyah saçlı çocuk sevgilisinin tişörtünün yakalarından tutup onu kendine çekip dudaklarına yapıştı, hayatta belki de çok geç olsa bile sonunda kendisini mutlu edecek birini bulduğu için şanslıydı.

Çünkü ikisinin de tek mutluluk sebebi birbirlerinin her zaman yanında olmasından ibaretti.

...

· Bölüm geciktirmekte üstüme yok.

· Neyse ki finale az kaldı.

Blurryface · LawlightHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin