Adamlar arabalarından indikten sonra karşı taraftakiler tedirgin bir şekilde bakmaya başlamıştı. Kişi sayıları git gide azalıyordu. Abimin yüzünde büyük bir gülümseme oluşmuştu."Ardıç sana çok teşekkür ederim."
"Önemli değil ama bu olayı kimseye anlatma."
Abimin yanındaki arkadaşlarından birisi yine alaycı bir üslupla konuştu.
"Ne yani bu kadar adamı bu velet mi çağırdı şimdi."
Bunu diyen çocuğa doğru dik dik baktım. İçimden oluşan tuhaf enerji başlamıştı.
" 'Çok teşekkür ederim efendim' de ve önümde diz çök."
Çocuk bir anda gelip önümde eğildi.
"Büyük bir eşeklik yaptım özür dilerim de."
Dediklerimin hepsi oluyordu. Gözlerimi kapatarak bağlantıyı sonlandırdım.
Abim göz kırparak bana baktı. Elimi uzatarak çak bir beşlik yaptım. Varoş arazideki kavga başlamadan bitmişti.Birkaç metre uzağa gittim. Abime gel anlamında el işareti yaptım.
"Efendim."
"Ozan'a gidelim mi beraber? Takılırız biraz."
Abim bir müddet cevap vermedi. Önüne gelen saçını düzelterek konuştu.
"Bilmiyorum. Kendinden küçük iki kişinin gelmesinin hoşuna gideceğine emin değilim."
"Son zamanlarda Ozan'la hiç konuşmadım. Benden habersiz bir şeyler dönüyor gibi ama hayırlısı."
Bir süre düşündükten sonra neden bu aralar benle konuşmadığını buldum.
"Tabi ya! O gün küstü bana."
"Hangi gün?"
"Hani ben adamların elinden kurtuldum geldim ya."
"Ee"
"Sonra Ozan'ı aramadım 'ben iyiyim' diye "
"Ben olsam ben de küserdim. Bi telefon etmeyi çok mu gördü diye."
Yanımızda bir dolu adam vardı, ve biz saçma sapan şeyler konuşuyorduk.
Cebimden telefonumu çıkararak Ozan'ı aradım."Alo efendim"
"Ozan müsait misin?"
"Yani her zamanki gibi evdeyim. Ve atom parçalamıyorum."
"Abimle gezmeye çıkmıştık da sana uğrayalım dedim."
"Olur gelin."
Telefonu kapattıktan sonra yandaki arabaların yanına gittim.
"Abi tamam siz artık gidebilirsiz. Ama biriniz bizi verdiğim adrese bırakabilir mi?"
Abimle birlikte lüx jeepe bindik. Ozan'ın adresini tarif ettim. Arabanın içini uzun bir süre inceledim.
"Vay be arabaya bak."
"Ardıç bu adamlar kim?"
Fısıldayarak, "Ne bileyim Melahat teyze gönderdi işte"
"Ardıç sen neye bılaştın Allah aşkına."
"Sen böyle şeylere kafa yorma."
Abim gözlerini bana doğru çevirip 'sen benimle dalga mı geçiyorsun?' dercesine baktı. Araba içerisinde Ozan'ın da evinin olduğu bir caddede durdu. Lüx arabanın kapısını oldukça naif bir şekilde açıp, içerisinden kurula kurula indim. Ardımızdan ön koltuktaki adam da indi.
1.85'in üzerinde bir boyu olan, siyah gözlü, hafif uzun saçlı ürkütücü otuzlu yaşların sonunda bir adamdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
👓ARAYIŞ👓
FantasyBir gün Ozan ve Ardıç yolları kesişir. Bunların yollarının kesişmesi kesinlikle bir tesadüf değildir. İkisinin büyük bir ortak noktası vardır: Özel güçler.