Sabah Ozan'dan önce uyanmıştım. Ozan'ın gece uyumadığını biliyordum. Onda bir tuhaflıklar vardı. Bu durum beni ürkütmeye başlamıştı.
Sanki sürekli onun kafasının içine girip çıldırtmaya çalışıyorlardı. Kızmayacığını bildiğim için Ozan'ın bilgisayarını alıp oyun açtım. Anlık olarak misafir çocuğu gibi hissediyordum.Yaklaşık kırk dakika sonra Ozan kalkmış olmalı ki yürüme sesleri geliyordu. Ozan içeri sarhoş gibi girdi. Saçı başı dağılmış, kafası güzel , sallana sallana.
"Hayırdır abi geceden kalma gibi bi halin var."
Gülümseyerek baktım.
"Beni uyutup alem mi yaptın yoksa. Valla çok darılırım."
"Yok be ne alemi. Gece boyu kabus gördüm. Unutamadım, ne zaman uyusam uyandım."
"Popon açıkta kalmıştır."
İşi şakaya vurduruyordum ama ciddi bir şeyler olabilirdi.
"Neyse ben kahvaltı hazırlıyım."
"Bu arada senin kill rekorunu geçtim galiba."
"Peh, yeni sezonda sıfırlandıda ondan. Yoksa nerdee..."
Kahvaltıdan sonra elimde kahve ve laptopla birlikte otururken hayatımın en rahat günlerini geçirdiğimi düşünüyordum.
Tam bunu düşünürken,"Ardıç."
"Efendim."
"Sen ders çalışmayı düşünmüyor musun? O telefonu bırak artık elinden bir limiti olur bu ne canım aa."
"Of baba tamam. "
"Ayak üstü baba oldum."
Ozan sürekli dolanıyordu.
"Ozan abi "
"Efendim"
Biraz düşündükten sonra sorumu sordum.
"Gece kabus gördüğünü söyledin. Kabus olduğuna emin misin?"
"Y-yani başka ne olabilir?"
"Gece yarısı olanlar... Onun gibi şeyler olabilir."
"Bilmiyorum."
Yazarın dilinden Melahat
Melahat ara sokakta yürürken birden etrafında üç kişi belirdi. Melahat'i tutup arabaya bindirdiler. İstese çok rahat kalabilecek olmasına rağmen rol yapıyordu.
"Haha bir zamanlar herkesin korktuğu melahat şimdi güçten kesilmiş."
"N'olur bırakın beni ben artık o işleri bıraktım."
"Ömür boyu orada kalacaksın."
Melahat duyulmayacak bir sesle konuştu.
"Salaklar"
"Bi şey mi dedin?"
Siyah minibüsün içinde otobanda hızlı bir şekilde gidiyorlardı. Melahat'in aklından geçen bir şeyler vardı ama tedirgindi. Uzun zamandır böyle işlere karışmıyordu. Haliyle heyecanlanmıştı.
Esmer, uzun boylu bir adam Melahat'i kolundan tutarak çıkardı. Melahat ittirerek götürüldüğü için fevkalede sinirliydi. Yanında silah veya herhangi bir şey olmadığı için onu hiç ciddiye almıyorlardı. İki adam Melahat'i tuhaf bir odaya götürdü."Ne düşünüyorsun? "
Melahat içinden ebeni dedi.
Odada adam Melahat'in kolunu kelepçe takmak için birkaç saniyeliğine bırakmıştı. O birkaç saniyede Melahat adamın boğazına tüm gücüyle vurdu. Diğer adam panik bir şekilde tam müdahale edeceğinde Melahat adamın boğazına yapıştı. Karşısındaki adam gayet güçlüydü. Elini boğazından çekip Melahat'i duvara yapıştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
👓ARAYIŞ👓
FantasyBir gün Ozan ve Ardıç yolları kesişir. Bunların yollarının kesişmesi kesinlikle bir tesadüf değildir. İkisinin büyük bir ortak noktası vardır: Özel güçler.