Yuselyo

25 7 0
                                    

Sonraki iki gün babamın annemi okula gitmem için ikna etmeye çalışması ve her şeyi bize anlatmaya çalışması ile geçmişti .
Ailemizde yüzyıllardır 20 den fazla Yuselyo varmış . Mesela babamın büyük büyük halası Esin , hayvanlarla konuşabiliyormuş . Dayısı Aykutsa gelecekten bazı görüntüler görebiliyormuş .
Babam bize bunları hiç anlatmak istememiş .Hep benim de kendisi gibi , Yuselyomun olmadığını , benim normal olduğumu düşünmüş .
Aklımda Yuselyomla ilgili milyonlarca soru var ama babam hiçbirine cevap vermiyor .
Aklımdaki tüm sorulara Yuselyo Okulunda cevap bulacağımı söylüyor .
Ailemle ve birkaç arkadaşımla vedalaşmamla , eşyalarımı toplamamla birlikte 3 gün çok hızlı geçiyor .
3.günün sabahı halam beni evden almaya geliyor .
"Hazır mısın ? " diyor halam .
"Sayılır."diye geveliyorum ağzımda .
Uzun uzun ailemle vedalaşıp halamla birlikte havalimanına gidiyoruz ve uçağımıza yerleşiyoruz .
Halam sanırım benim korkuyla titrediğimi gördüğünden sohbet konusu açmaya çalışıyor .
"Baban lisede dil sınıfında olduğundan ve sınıfın en iyilerinden olduğundan bahsetmişti , doğru mu ? " diyor .
Yutkunarak , "Doğru ." diyorum sadece .
"Dil olarak İngilizce mi görüyordunuz ? " diye soruyor ve hızlıca "Evet ." diye cevaplıyorum .
"Yani iyi derecede İngilizce biliyorsun öyle mi ? " diye ekliyor .
"Evet gayet iyiyim ." diyerek hızlıca sorusunu yanıtlıyorum .
Halamsa "Buna gerçekten çok sevindim Su ." diyor .
Ve devam ediyor :
"Dünyanın dört bir yanından insanın olduğu bir Yuselyo okulu orası . Eğitim İngilizce olarak veriliyor . Zorlanacağını hiç zannetmiyorum . Dil bilmesen belli bir süre hazırlık eğitimi alman gerekecekti . "
"Anlıyorum ." diye geveliyorum .
Aysu Halam bana birkaç saat boyunca güçlerimi kontrol etmeyi öğrenmemini ve insanlara güçlerimle nasıl fayda sağlayacağımla ilgili şeyler anlatıyor .
"Unutma Su , gücünü kontrol etmeyi öğrenmen çok çok önemli . İnsanlar hep özel güçleri olmasını ister , bunu hayal eder . Ama özel güçler zararlı olabilir Su . Nasıl kontrol edeceğini öğrenmezsen , hem çevreye hem de sana büyük zararlar verebilir . Kuzenim Çağla'nın Yuselyo'su ellerinden ateş çıkarabilmekti. Fakat ailesi onu Yuselyo okuluna göndermeyi reddetti . Çağla henüz 19 yaşında ,  istemeden çıkardığı bir yangında yanarak öldü . "
Halam duraksadı . Suratına baktığımda gözyaşlarının yanaklarından yavaş yavaş süzüldüğünü görebiliyordum .
Bir süre sessiz kaldık .
Ardından halam devam etti .
"Su , Hava olaylarını kontrol etme Yuselyosu çok çok nadir görülür . Yüzyılda , belki de birkaç yüzyılda bir . Bu Yuselyo ,  Uçma Yuselyosu , ya da da Hız Yuselyosu gibi sık rastlanan ve çok sayıda kişide olan Yuselyolardan değildir . Ama unutma ki Yuselyo ne kadar nadirse o kadar tehlikeli olabilir . "
Ve ekledi :
"Kontrol altına alamazsan bir gün kendi çıkardığın bir fırtınada ölebilirsin Su .Yuselyonu Kontrol altına almayı mutlaka öğrenmelisin ."
"Tamam . " dedim . "Mutlaka öğreneceğim ."
Ardından aklıma bir soru geldi :
"Aysu hala , Yuselyom varsa neden 18 yaşına kadar hiçbir tuhaflık farketmedik , ya da neden başımıza dün geceki gibi bir olay gelmedi ? "
Halam yavaşça cevapladı :
"Çoğu Yuselyo 17 yaşından sonra ortaya çıkar Su . Yuselyon sadece 1 senedir etkisini gösteriyor .Ama bazı Yuselyolar vardır ki daha bebekken etkisini gösterir . Ama seninki 17 yaşında başlamış çok net belli . Belki daha önce korkunç bir olay başına gelmediği için hatırlamıyorsun ama son bir senedir eminim ki farkında olmadan bazı hava olaylarını kontrol etmişsindir ."
Düşünmeye başladıkça anlıyorum .Geçen ay annemle tartıştıktan sonra odamda oturup ağlarken , aylardır hiç yağmadığı kadar şiddetli yağan bir yağmur ortaya çıkmıştı. Çok mutlu olduğum günleri düşündükçe o günlerde havanın hep güneşli ve tam da sevdiğim gibi çok hafif rüzgârlı olduğunu farketmiştim .
Doğruydu . Ruh halime göre hava olaylarını kontrol ediyordum o halde .
Derken uçaktan inip ,  bizi  Yuselyo okuluna götürecek trene binmek için yola koyulduk .
Valizlerimle 15 dakikalık bir yürüyüşten sonra , Tren Garına varmıştık . Aysu Halam bana hızlı hızlı , okulla ilgili tavsiyeler veriyordu ve ben de bunları aklıma not almaya çalışıyordum .
Trene nihayet bindik ve birkaç saatlik yolculuğun ardından okula ulaştık .
Okulu ilk gördüğüm an ciddi anlamda ağzım açık kaldı ve büyülendim . Okulun etrafı  uçsuz bucaksız ormanlarla kaplıydı . Okul o kadar büyük ve o kadar görkemliydi ki. Ciddi anlamda büyülendim . Ama delicesine heyecanlıydım . Yepyeni insanlarla tanışacaktım . Yeni dersler alacaktım . İlk kez ailemden ayrı kalacaktım . Tüm hayatım eskisinden farklı olacaktı.
Okulun Devasa bahçe kapısının önünde 5 bekçi vardı .
Aysu halam yanlarına yaklaştı ve İngilizce konuşmaya başladı . Halamın İngilizce bildiğini bilmiyordum .
Adamlardan biri :
"Ah evet geleceğinizden bahsetmişlerdi . İçeri buyurun." dedi
Tabi İngilizce bir şekilde .
İçeri girdiğimizde kapının hemen  önünde bizi 70 li yaşlarda bir Kadın karşıladı . Ve Nazikçe gülümseyerek kendini tanıttı .
"Merhaba İsmim Amanda. Bana Bayan Brown diyebilirsin ." dedi , ve ekledi .
"Okulun müdür yardımcısıyım ve Yuselyo Tarihi öğretmeniyim . Lütfen beni takip edin ."
Ardından tekrar :
Valizini alayım tatlım dedi ve valizi yere bırakmamı istedi .
Valizi yere bırakmamdan sonra , parmak şıklattı.
Parmağını şıklatmasından 10 saniye sonra Kartal olduklarını tahmin ettiğim iki devasa kuş pençeleriyle valizimi kavrayıp uçmaya başladılar ve bir süre sonra hayli uzaklaşarak gözden kayboldular.
Şaşırdığımı gören Bayan Brown :
"Merak etme eşyalarını odaya taşıyorlar ." dedi .
Ve tekrar onu takip etmemizi rica etti .
Birlikte , bizi Ana Bina'ya götürecek  faytonlara bindik .Faytonları hiçbir hayvan çekmiyordu . Kendi kendilerine gidiyorlardı .
Fakat bu sihir gibi değildi . Bunların birer teknoloji ürünü olduğunu anlamak çok kolaydı .
10 dakikalık fayton yolculuğumuzdan sonra Ana Binaya ulaştık .
Bayan Brown tekrar bize dönerek :
"İçerde Yuselyon hakkında bir şeyler öğrenmemiz gerekecek . Sınıfın ve Yuselyo seviyen belirlenecek . Ders kitapların ve üniforman verilecek . Tüm işlemler bittikten sonra da odana yerleştirileceksin ." dedi .
Ardından :
"Ve senin danışman hocan benim . Ne zaman bir şeye ihtiyacın olursa doğrudan bana gel lütfen ." diye ekledi .
Bayan Brown Ana binanın kapısını açarak içeri girdi ve halamla , Bayan Brown'u takip etmeye başladık .

SEÇİLMİŞLER AKADEMİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin