Seçilmişler Akademisine Giriş

18 5 0
                                    

İçeri girdikten sonra 1.kattaki küçük bir odada kayıt işlemi için birkaç belge teslim ettik .
Ardından Bayan Brown bana dönerek :
"Su inanmadığımızdan değil ama küçük bir prosedür var . Kayıttan önce okulumuzun Kehanet hocası Bayan White ın seni görmesi gerekiyor . Yuselyonla ilgili bir şeyler hissedebilecek mi diye . "
"Sorun yok ." diyebiliyorum sadece .
Ardından Ana binanın en üst katında olan Bayan White'ın odasına gidiyoruz .
Odasına girip Bayan White ile tanışıyoruz . Bayan White , 130 kilonun üstünde , kabarık saçlı kahverengi saçlı ve son derece nazik bir kadın .
Bayan Brown un dediğine göre , Bayan White yeni gelen öğrencilerle ilgili ufak şeyler hissetmeye çalışıyor , yeni gelen öğrencilerle ilgili . Ve beni karşısına oturtup , birkaç dakika gözlerini kapalı tuttuktan sonra konuşmaya başlıyor :
"Evet Su , gerçekten çok fazla şey hissediyorum . Yaydığın enerji çok fazla . Çok net . Yuselyon çok güçlü , çok tehlikeli . Hırçın dalgalar gibi . Yuselyonu kontrol altına almak kolay olmayacak ama korkma . Burda güvendesin. Yuselyonu anlayabiliyorum . Çok nadir rastlanan , çok ama çok güçlü bir Yuselyo. Hava kontrol Yuselyonu . Hava olaylarını kontrol etmeni sağlayacak . Sıkı bir eğitim almalısın Su . "
Derken gözlerini açıyor ve gülümsüyor .
Araya Bayan Brown giriyor .
"Şimdi gidip Yuselyo seviyeni görelim , muhtemelen Güneş Yuselyosusun ama emin olmamız gerek. " diyor .
Başka bir Kehanet öğretmeninin odasına gidiyoruz . Burda işlem çok kısa süreceği için pek bir şey konuşmuyoruz . Ellerimi 1 dakikalığına tutuyor ve
"Evet , Güneş Yuselyosu ." diyor
Ben , bunun ne demek olduğunu sorduğumda :
"İki çeşit Yuselyo vardır Su ." diyor .
"Güneş Yuselyosu ve Ay Yuselyosu . Güneş Yuselsosuna sahipsen 17 Yaşından önce Yuselyo olamazsın .Yani özel güçlerini 17 yaşında kullanmaya başlayabilirsin . Ay Yuselyolarıysa çok küçük yaşlarda Yuselyo olurlar . Yani çok küçük yaşlarda güçlerini kullanmaya başlayabilirler . Genellikle 3 , 4 yaşlarında güçlerini yavaş yavaş kullanmaya başlayabilirler ."
Başımı anladım anlamında sallıyorum .
Ve sınıfımı öğrenmek amacıyla müdür odasına gidiyoruz .
Müdür bizi çok sıcak karşılıyor ve hemen kendini tanıtıyor :
"Hoşgeldin Su . Ben John . Bana Bay Thomas diyebilirsin . Okul Müdürüyüm ve Aynı zamanda Şifalı Bitkiler dersini öğretmeniyim . "
Ekliyor
"Seni çok bekletmek istemiyorum , yorgun olduğundan da eminim . Sınıfın 43 Numaralı Sınıf . Sınıfta 40 kişi olacaksınız . Yarın derslerin başlıyor . Kalacağın yer ise , Sarı Kule ."
Öksürdükten sonra devam ediyor :
"Okula en yakın kule olduğunu söyleyemem ama gayet güzeldir . Seveceğine eminim. " diyor .
Ve teşekkür edip odasından çıkıyoruz .
Bayan Brown :
"Az sonra seni sınıftan biri ile tanıştıracağım . Seni Sarı Kuleye götürecek , üniformanı verecek ve yarın sabah da sınıfına kadar sana eşlik edecek . "
"Ah evet geliyor . Şurdaki Pembe saçlı kızı görüyor musun? "
Kız yanımıza yaklaşıp nazikçe gülümsüyor ve Tokalaşmak için elini uzatıyor .
"Merhaba İsmim March . "
"Merhaba ben de Su diyorum ." ve tokalaşıyoruz .
Bayan Brown araya girerek :
"Artık Halan ile Vedalaşma vakti Su ." diyor
Halam ile uzun uzun vedalaşıyoruz ve Sarılıyoruz . Halam gitmeden :
"Sana güveniyorum Su , başaracağına eminim . Seni çok seviyorum görüşmek üzere." diyor
Bense :
"Ben de seni çok seviyorum hala . Görüşmek üzere diyorum . "
Ve tekrar uzun uzun sarılıp ayrılıyoruz .
Yanaklarımdan çeneme doğru ince ince süzülen göz yaşım
Halamın topuklu ayakkabılarının yürürken bıraktığı o keskin ses
Halamın az önceki şefkatli sarılması
Tamamıyla Değişen yaşamım
Bütün bunlar gözlerimin önünden geçiyor .
Kendimi çok kötü hissediyorum . Ama March in sesi beni kendimi getiriyor :
"Hadi seni Sarı Kuleye götüreyim . Ben de orada kalıyorum ."
Sadece "Tamam." diyebiliyorum .
Ardından March ile Ana Binadan çıkıp Sarı Kuleye doğru yürümeye başlıyoruz.
100 metre kadar yürüdükten sonra March :
"Ah bu arada sormayı unuttum Yuselyo'n nedir Su ?" diye soruyor .
"Hava olaylarını kontrol edebiliyorum ." diye yanıtlıyorum .
March : "Vay canına ! Ne güzel ." diye bir tepki veriyor ve devam ediyor .
"Buraya henüz 5 ay önce geldim ama Yuselyo ile ilgili epey şey öğrendim ".
"Bu çok nadir rastlanan bir Yuselyo . Bu Yuselyoya senden önce sahip olan kişi bildiğimiz kadarıyla 300 yıl kadar önce yaşamış . Kadın Savaşçı Narcissa ."
Hevesle anlatmaya devam ediyor
"Çok güçlü bir savaşçıymış . Çok büyük orduları yönetmiş . Ama sonrasında gözünü hırs bürümüş ve Diyarın kraliçesi olmak istemiş . Çevreye çok büyük zararlar vermiş . Karşısında kimse duramamış . Ama bir gün büyük bir grup Yuselyo onu durdurmayı başarmış ve Narcissa hiçlik diyarına sürgüne yollanmış . Ordan dönmenin asla yolu yoktur. Yuselyo'n çok güçlü ve tehlikeli bir Yuselyo Su . Umarım sana hayatında mutluluk getirir ." diye sözlerini tamamlıyor March .
March'ın az önce anlattıkları yüzünden dehşete kapılıyorum . Ama bugün kafam öylesine dolu ki daha fazla detay öğrenmek istemiyorum .
March a :
"Peki senin Yuselyo'n ne ? " diye soruyorum .
March anlatmak için çok hevesli görünüyor .
"Ben Cisimlerin içinden geçebiliyorum." diyor .
Ve ekliyor "Gücümü 6 ay önce keşfettik . Kardeşlerim futbol oynuyordu ve topu bana doğru attılar . Sana yemin ederim top içimden geçti . Sanki orda hiç yokmuşum gibi . İlk başta Hepimiz dehşete kapıldık . 1 ay sonraysa kendimi burda buldum . Duvarların içinden de geçebiliyorum . Sanırım gücümü seviyorum ."
Vay canına diye geçiriyorum aklımdan. Ne kadar eğlenceli bir güç .
5 dakika sonra Sarı Kuleye ulaşıyoruz . March beni odama götürüyor ve anahtarı bana vererek , ve çıkmadan akşam yemeği saat 6 da diyerek , bana sarılıp odadan ayrılıyor .
Odama hayranlıkla bakıyorum . Tüm oda Sarı , Turuncu ve beyaz döşenmiş . Odanın köşesinde beyaz Masa ve Sandalyem duruyor . Odanın tam ortasındaysa Açık Sarı renk olan yatağım .
Gerçekten çok hoş diyorum . Odanın bir köşesinde valizlerim , diğer köşesindeyse Bembeyaz banyo ve tuvaletin giriş kapısı duruyor . Gerçekten beğeniyorum . Yatağımın tam karşısında ufak bir televizyon duruyor . Odamın sol tarafındaysa bir kitaplık ve kıyafet dolabım . Odayı gerçekten seviyorum . Uzanıp biraz televizyon izliyor , sonrasında uyuyakalıyorum .
Saat 5.50 gibi gözlerimi tekrar açıyorum .
Yolculuk beni epey yormuş .
Yemeğe inmek üzere hazırlanıyor ardından da yemeğe iniyorum . Yemeği March la birlikte yiyoruz . Masalar ikişer kişilik tasarlanmış. Biraz tavuk , biraz da bezelye yiyoruz . Ardından dinlenmek üzere tekrar odalarımıza çekiliyoruz .
Yarın ilk okul günüm . Bu konuda epey heyecanlıyım . Ama birkaç saat uyumama rağmen hala epey yorgunum. Alarmı kurup içimden "Yeni başlangıçlara" diye geçirerek çok geçmeden uyuyakalıyorum .

LÜTFEN OY KULLANMAYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN . İYİ GÜNLER DİLERİMM .

SEÇİLMİŞLER AKADEMİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin