0.2

525 48 47
                                    

Şaşkınca bana bakan gruba baktım. Üç erkek ve bir kızdan oluşuyordu. Arkamdan gelen Nishinoya ve Tanaka garip ortamı dağıttı.

"Kiyoko-san çok güzelsiniz."

Demek kapıda bahsettikleri kız oydu. Gerçekten çok güzeldi. Diğerlerinin de yüzünü incelediğimde uzun boylu ve büyük gözüken bir çocuk, siayh kısa saçlı ve Tankaları öldürecekmiş gibi bakan birisi ve gri saçlı kocaman gülümsemesi ile bana bakan bir yüzle karşılaştım. Daha fazla uzatmadan;

"Selam ben Lavinya. Neden içeri girmiyorsunuz?"

Teşekkür ederek içeri girdiler. Kendilerini tanıttıktan sonra sohbet etmeye başladık. Daha birbirimizi yeni tanımamıza rağmen hemen kaynaşmıştık. Voleybol takımında olduklarını bildiğim için pozisyonlarını sordum. Heyecanla anlatmaya başladılar.

" Sen de mi voleybol oynuyorsun Lavinya-san?"

Kiyoko'nun sorusuna cevap verdim.

"Fırsatım olduğu her zaman maçlarını izlerim ama daha önce hiç denemedim."

Sugawara bana gülümseyip isterse bana öğrenebileceklerini söyledi. Memnuniyetle teklifini kabul ettim. Bu sırada Tanaka'nın ben çok acıktım demesini duydum.

"Çocuklar siz de aç mısınız? Onlara Türk yemeği yapacağıma söz verdim isterseniz size de yapabilirim.?

Teklifi kabul edince ne yemek istediklerini sordum çünkü aklıma hiç bir şey gelmiyordu. Hemen internetten araştırma yapmaya başladılar. Kebap ve benzeri yemekleri söyleyince güldüm. Onları hayatta yapamazdım. Birden aklıma annemin hazır mantı aldığı geldi. Emin olmak için kontrol ettiğimde orada olduklarını gördüm. 

"Size ne yapacağımı buldum bile eminim çok seveceksiniz. Yaklaşık 25 dakikaya hazır olur. Lütfen rahatınıza bakın."

Asahi'nin yardım teklifini kabul edip onunla mutfağa gittim. Hızlıca gerekenleri hazırlarken onunla konuşmaya başladım.

"Asahi diğerlerine göre daha büyük gözüküyorsun çok havalı."

"N-ne bunu düşünen tek kız sen olabilirsin. Genelde benden korkarlar."

"Ah senden korkacağımı hic sanmıyorum. İtiraf etmek gerekirse içeride konuşurken en çok seninle konuşmak eğlenceliydi. Umarım yakın arkadaşlar oluruz."

Bunu dememle beraber yanakları hafifçe kızardı. Ben de konuyu değiştirmek istedim.

"Ayrıca giyim tarzın da dikkatimi çekti. Modayı sever misin?"

"Aslında takip etmeyi çok seviyorum. Gelecekde kariyer olarak da düşünüyorum."

"En sevdiğin tasarımcılar kim?"

"Yohji Yamamoto'nun tasarımlarını çok seviyorum."

Bu isim bir yerden tanıdık geliyordu.

"Hiç markası var mı yoksa bağımsız mı çalışıyor?"

"Yeni bir markası var ismi Aoi. Yeni olduğu için çok tanınmıyor."

"İnanmıyorum annem o markayla anlaşma imzalamıştı."

"Annen hangi mesleği yapıyor?"

"O bir model."

Bu konu hakkında yemeği yapmayı bitirene kadar konuştuk. Yemek hazır olduğunda tabakları yerleştirmeme yardım etti. Yemeğin hazır olduğunu söyleyip diğerlerini çağırdık. Herkes yerine oturunca önündeki yemeğe bakmaya başladılar.

"Ah lütfen tadına bakın. Çok seveceğinize eminim."

Dedim gülerek ilk olarak Sugawara bir kaşık oldu ve anında gözleri büyüdü.

"Lavinya bu çok lezzetli olmuş."

Diğerleri de onun lafını duyarak denediler ve sonuç olarak beş dakikadan daha az sürede bitmiş olan tabaklara bakıyordum. Hepsi yemek hakkında yorumlar yaparken bir daha yemek istediklerini de söylediler.

Sofrayı kaldırmaya başlarken onlar da yardımcı olmak istedi ama gerek olmadığını söyleyip onları salona götürdüm. Kiyoko ise bana yardım edeceğini kararlılıkla söylediğinde kabul etmekten başka çarem olmadığını anlamıştım.

Sohbet etmeye başladık ve çok eğlendim. Sohbetin arasında birden bana sordu.

"Lavinya hiç menajer olmayı düşündün mü? Voleybol takımı için bir menajere daha ihtiyacımız var."

Hızla kabul ettim. Mükemmel bir şanstı. Nihayet işlerimiz bittiğinde salona geri döndük. Geç saatlere kadar konuşmaya devam ettik.

Telefonumun çaldığını duyduğumda kimin aradığına bakmak için ekrana baktım. En yakın arkadaşım Yağmur arıyordu. Hemen telefonu açtım ve konuşmaya başladık. Bir ara etrafımdakiler aklıma gelince onlara baktım. Bana şaşkınca bakıyorlardı. Sanırım ana dilimi konuştuğum içindi. Yağmur'a kısaca özet geçip onu sonra arayacağımı söyledim.

Telefonu kapattıktan sonra biraz daha sohbet ettik ve saat çok geç olduğundan vedalaşıp evlerine gittiler.

Ama sonraki gün buluşma kararı almıştık. Daha ilk günden kendi okulumdan arkadaş edinmenin mutluluğuyla kendimi yatağa attım. Sanırım bu ülkeyle iyi anlaşmaya başlıyordum.




Selamm. Kısa bir bölümün sonuna geldik. Bir dahaki bölüm okullar açıldığında geçecek ve uzun olacak ve bu kadar fazla detay olmayacak. Bu akşam ya da yarın atarım diye düşünüyorum. Lütfen arkadaşlarınıza tavsiye edip yorum yapın ve oylayın. Bu şekilde destek olup gelişmemi sağlayabilirsiniz. Destekler sayesinde daha çabuk yazabilirim. Destekleriniz için şimdiden teşekkür ederim. :3

KARASUNO X READERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin