Barış (5.Bölüm)

59 5 122
                                    

Uzuuun bir çalışma haftası geçirdikten sonra buraya bir uğrayayım dedim ve en son bölümü attığım tarihi görünce şok olmamak elde değil kdmdksmekdkkdkdkdd

Keyifli okumalar veeer ⭐'larımızı unutmazsak sevinirim 🥰

"Hadi Emma!"

Markete gidicektik ve Emma'yı bekliyorduk. Eric arabaya gitmişti. Benim arabama. Benim eski arabama.

Biz de Tiger ile Emma'yı bekliyorduk. Emma koşarak yanımıza geldi.

Mavi kot pantolon giymişti. Sarı renk kısa kollusunu pantolonun içine sıkıltırmıştı. Üstünde de kısa kot ceket vardı. Saçlarını da at kuyruğu yapmıştı. Beyaz spor ayakkabısı giymişti.

Benzer giyindiğimizi fark ettim. Tek fark ben siyah ve beyazı tercih etmiştim. Saçlarım da aynı onun gibiydi.

Tiger ise siyah pantolon ve beyaz kısa kollu giymişti. Böyle kasları ortaya çıkıyordu. Benim zorumla saçlarını yarım bir şekilde toplamıştı. Ona bunu yaptırmak için daha yakışıklı oluyorsun demek zorunda kalmıştım. Ama yalan da söylememiştim.

"Beklettiğim için üzgünüm. Hadi gidelim." Emma gülerek bize baktı.

Evden çıktıktan sonra Eric'in bizi beklediği arabaya doğru yürüdük.

Sürücü koltuğunun kapısını açtım. Eric sırıtarak bana bakıyordu. Tek kaşını kaldırdım.

"Peki ben arkada otururum."

"Doğru karar."

Eric arka koltuğa oturunca bende sürücü koltuğuna oturdum. Direksiyona ellerimi koyunca hafifçe gülümsedim.

"Özlemişim seni."dedim arabaya.

"Başladı yine."dedi Eric arkadan.

Tiger yanımdaki koltukta oturuyordu. İkimizde ona sertçe baktığımızda bir şey demedi.

Arabayı çalıştırıp yola çıktım. Bu sesi bile özlemiştim.

Şarkı açmaya karar verdim çünkü artık alışkanlık yapmıştı.

"Bu gözler bunu da mı görecekti? Sapphire Blue şarkı açıyor." Eric arkadan güldü.

Hareketli bir şarkı bulduğumda gülümsedim.

Emma şarkıyı söylemeye başlayınca bende bazı yerlerinde ona eşlik ettim. Tiger ve Eric şaşkınca bize bakıyorlardı.

Marketin önüne geldiğimizde şapkasız geldiğimi fark ettim. Galiba kendimi saklamam artık mantıksız geliyordu.

Arabadan indiğimde anahtarı cebime koydum. Tiger elimi tutunca kısa bir an durdu.

"Elini tutmak hoşuma gidiyor hayatım."dedi sırıtarak. Bir şey demedim. Ama gülümsedim.

Markete girdiğimizde Eric market arabasını aldı.

"Kim patron belli değil."diyerek arabayı sürmeye başladı.

"Ver şunu o zaman patron dede."diyerek Emma ile kısa bir atışmaya girdiler.

"Bir şey demedim tamam ver şu arabayı. Sonuçta centilmen biriyim."diyerek Eric Emma'ya kenara ittirdi.

"Ne centilmenlik ama!"

Tiger birkaç şey almak için beni reyonlar arasında sürüklüyordu. Her almak istediğim şeyde izin vermiyordu.

"Tiger... Lütfen alalım. Çikolatalar bana beni al diyorlar. Lütfen."

Tiger çikolatalara kısa bir bakış attı.

Beyaz Bir ÖlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin