♧7.BÖLÜM- GÜNLÜK♧

126 48 227
                                    

Hello Canlarım.

Nasılsınız?

Bu arada oy ve yorumlarınızı esirgemeyin.

Medya- Dörtlümüzün gazete sayfasındaki fotoğrafı

İyi okumalar.

Evrim Ayar

"Evrim bu nasıl  bir sorumsuzluk?"

Babamın yüksek  sesiyle irkildim ama bunu belli etmemeye çalıştım. Olanları hemen kısa özet geçeyim.  Karakolda Savaşı görmemizle Serkay ve Burak bizi dinlemeden ve karakolda  olduklarını unutmuş  bir  şekilde Savaşın yanına gidicekken Sude ve Poyraz tam zamanında gelip engel olmuşlardı. Savaşın bizi kurtarması gayet normaldi.Ama  Serkay ve Burağı kurtarması insanın  aklında soru  işareti bırakıyordu. Berfin  selam verecekken buna engel olup Savaşla aramıza biraz mesafe  koymaya karar verdim. Berfinde bunu onaylamasıyla Savaşı görmezden gelip karakoldan çıktık.  Ama eve geldiğimde babamın uzun bir nutuğuna maruz kalmıştım. Çok kızgındı ve bunun  nedeni dün annemle konuşmamın ardından 8  defa arayıp benim ona cevap vermememdi. Sanki keyfimden cevap vermedim. Gözlerimi  karşı kanepede oturan babama çevirip "Filmden sonra uyuya kalmışım baba!" diye açıklama yaparken  babam gözlerini kısıp "Pek inandırıcı  gelmiyor. Berfinde mi uyuya kaldı? O kadar aramama rağmen hiçbiriniz duymadınız mı?" diye sorarken cevap vermek yerine başımı sağa sola salladım. Babam ayağa kalkıp kapıya yürüdü ve çıkmadan önce bana dönüp işaret parmağını salladı.

"Emrivaki olayları sevmediğimi biliyorsun Evrim. Seni kısıtlayan  bir baba olmadım, olmamda ama ne olursa olsun Bir şey yapmadan  önce haberim olacak!Ha eğer haberim olmazsa külahları değişiriz ona göre!"

Babam böyleydi işte. Normalde pamuk gibi kalbi vardı ama oldu olası  Emrivaki kelimesinden nefret ederdi  Hele ki emrivaki yapılan olaylarda sinirlenmesi bir saman alevi gibi hızlıca gerçekleşiyordu. Babamın salondan ayrılıp evden çıktığını gösteren kapı sesiyle geriye yaslanıp derin nefes aldım.

"Babanı ilk kez sana karşı bu kadar sinirli gördüm!"

Annemin sesiyle ona hak verdim. Sinirlenmesi gayet normaldi çünkü babama hiç emrivaki yapacak bir olaya karışmamıştım. Ben böyle biri değildim ya. Karakola düşmüştüm. Takipçi sayısı binlerde olan  Okulun saçma bir gazete sayfasının manşetinde geldiğimiz günden itibaren  ben ve Berfin zirvede yerimizi  koruyorduk. Ah Evrim Ah, Gidecek Lise mi kalmamıştı? Ayağa  kalkıp çantamı alıp anneme baktım.

"Kızmakta haklı!" dedim ve annemi geride bırakıp salondan çıkıp merdivenlere yöneldim. Teker teker çıkarken olanlara ve  babamın tepkisine  canım feci şekilde sıkılmıştı. Telefonum çaldı. Arayana baktığımda Berfin olduğunu görünce Yeşil simgeyi  sağa sürükleyip aramayı cevapladım.

"Efendim Berfin!"

"Sesin neden böyle üzgün çıkıyor? Baban çok mu tepki verdi?"

Az çok ne olduğunu anladığından dolayı sustum.Berfin "Suskunluğundan bunu anlıyorum!" derken odaya girip kapıyı kapattım. Çantamı yere bıraktım.

"Adam haklı Berfin. Bir haftadır kendimi tanıyamıyorum. Okulda olanlar yetmezken dün geceyi nezarethanede geçirdim!" dedim ve derin bir "Of!" çektim.

"Haklısın. Ama senin hesabını unuttum sanma. O fotoğrafın hesabını alıcam!"

Berfinin söylediğiyle yüzümü astım. Belki unutur demiştim ama gel gör ki unutmamış.

İÇİMDEKİ SEN(Kolej Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin