*Dert kalbe düğümdür, Dua çözene kadar...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Zişan'dan
Bugün Hazal ile Gündüz gitmeden dışarda biraz gezecektik. Akşam vakitlerine doğru uçakla Nevşehir'den ayrılacaklardı. İçime hüzün yerleşmiş olsada birlikte geçireceğimiz vakti düşünerek mutlu olmaya çalıştım. Dünyanın sonu değil ya. Yine bir araya geleceğiz sonuçta.
Nevşehir'de gezilmeyecek yer bırakmayacağız. Ihlara Vadisi'nden tutun Peribacalarına ve daha nicesi.
İlk olarak Nevşehir Kalesi'ne gidecektik. Benle Hazan arka koltuklara, abim ve Gündüz de ön koltuklara geçti. Arabayı Gündüz sürecekti. Arabayı çalıştırdığı gibi sohbet etmeye başladık. Biraz eskilerden biraz büyüklerimizden biraz da günümüzden konuştuk. Güzel bir sohbetin ardından Ihlara Vadisine varmıştık.
Ardından Nevşehir Kalesi'ne geçtik.
Daha sonra Yeraltı Şehirleri.
Ve Nevşehir'in ün yaptığı, başyapıt olan Peribacaları.
Son olarakta en sevdiğim yere geldik. Avanos Asma Köprüsüne...
Ne kadar zaman oldu buraları gezmeyeli bilmiyorum ama çok özlediğim su götürmez bir gerçek. Tatlı bir yorgunluk ve güzel bir anı.
O yorgunluğun üzerine yemek yiyip gidecektik, uçağın kalkma vakti yaklaşmıştı.
Yemekten sonra güzel bir yorgunluk kahvesi içtik. Ardından onları yolculamak için havaalanına.
Oldum olası hazetmem şu vedalardan.
"E artık gitme vakti geldi, değil mi?" dedi Gündüz. Sanki bilerek böyle yapıyor.
"Maalesef." diyende Hazan'dı.
"Gel kız." dedi Hazan. Ona kocaman sarıldım. Sanırım gözlerim dolmuştu.
"Sakın başlama yine, zaten sende kısa bir zaman sonra geleceksin, değil mi Zişan?" ortamı yumuşatmak için böyle diyordu.
"İnşaAllah, ama siz çok kısa kaldınız. O güzelim geziden sonra vedalaşmak hiçte cazip değil aslında, ama neyse." dedim, sitemkâr bir şekilde.
"Ne yapalım Zişan, temelli mi kalalım?" diyen Gündüz Efendi.
"Ben temelli kalın demiyorum ki, zaten sen temelli kalalım desende ben kabul etmem seni. Ama bu kadar kısa kalın da demiyorum. En azından bir iki hafta kalabilirdiniz."
"Demek öyle Zişan Hanım, kabul etmezsin ha. Bir dahaki gelişimin dönüşü olmayacak, size komşu olacağım. Hatta Haluk Amca izin verirse sizde kalırım. Bence çok iyi fikir. Bu niye daha önce benim aklıma gelmedi."
"Sakınn, arada gelmen yeterli, ne gerek var aileni bırakıp buralara kadar gelmene. Hem babam izin vermez ki bizde kalmana."
"Emin misin? Haluk Amca bana hayatta hayır demez. İnatlaşma benimle, gitmem VAllah he." çok ciddi görünüyordu.
"Tabiki de sen haklısın Gündüz. Benim babam misafirperverdir, niye kabul etmesin ki seni."
"Ben misafirlik için geleceğim demiyorum ki, temelli olarak geleceğim diyorum."bunun suyuna gitmezsem şimdi uçak biletini iptal edip bize gelir.
"Tamam ya, sen kazandın."
"Ha şöyle. " dedi pis pis sırıtarak.
"E bu güzel sohbetiniz bittiyse biz uçağı kaçırmadan ayrılsak mı?" dedi Hazan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOKUMA KRALİÇESİ
General FictionMirza ATEŞOĞLU :27 Zişan KAYALAR :24 Başlangıç tarihi: 07. 06. 2020