~BAY KABA~(9)

209 64 17
                                    


             ~Her şeyin akla, aklın ise edebe ihtiyacı vardır...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

        Evet evet, yanlış görmüyorum. Karşımda tam olarak daha demin konuştuğum kız -Hazal- duruyor.

   "Hoş geldin demeyecek misin?"

   "Kendimi toparlayabilirsem söyleyeceğim." biraz bekledikten sonra ona kocaman sarılarak;

   "Hoş geldin." dedim. Ona sarıldığımda arkasındaki kişiyi yeni fark ettim. Ve tekrar şaşırma vakti. Gündüz, benim hem kuzenim hemde süt kardeşim. Hazal'ı bırakıp bu sefer onun yanına gittim.

    "Bir an beni hiç farkedemeyeceksin sandım. Bir hoş geldin yok mu Zişan Hanım?"

   "Olmaz olur mu? Hoş geldiniz Gündüz Bey."

   "Hoş buldum Zişan Hanım. Nasılsın, n'apıyorsun bakalım?"

   "İş güç işte, tabi biraz da can sıkıntısı. Onu bunu boşverin de bu ziyaretinizi neye borçluyuz?"

   "Zaten biz sürpriz yapmayı düşünüyorduk. Mirza sağolsun bunu hızlandırdı." Hazal'ın böyle demesi üzerine abime döndüm bu kez. Ona sarılarak;

   "Çok teşekkür ederim Abi ve tabiki özür dilerim." o da sarılmama karşılık vererek:

    "Ne özürü be kızım. Vallah benimle konuşmanı çok özlemişim. Sen benim Değerlimsin." bu söyledikleri beni duygulandırmıştı.

    "Abim benim. Sende benim Değerlimsin."

   "Ağlayacağım he. Ne bu duygusallık?" dedi Gündüz, yine patavatsızlık etmişti.

   "Bir ağla bakayım. Nasıl ağlıyormuşsun?" dedim bende.

   "İki dakika da ortamın içine..." diyen abimin cümlenin devamını getirmesine izin vermedik.

   "Böyle ayakta mı duracağız, bir caffe ye gidelim bari." dedi Hazal, sessizliğini bozarak.

  "İyi o zaman, her zaman gittiğimiz yere gidelim." dedi

Dördümüzde Gündüz'ün arabasına bindik. Arabada bol sohbetli bir yolculuğun ardından dediğimiz cafeye geldik. Arabadan inip içeriye geçtik. Abimin gösterdiği masada yerimizi aldık. Ben ile Hazal yan yana, Gündüz karşımda olacak şekilde abimle yan yana oturdular. Hepimiz birer Türk kahvesi sipariş ettik ve başladık konuşmaya.

     "Ee Gündüz, sen ne yaptın?" sorusunu soran abim oldu.

     "Ne yapam, baba parasını yemeye devam, diyeceğim ama nerdee? Bir şirkete mimar olarak girdim. Bu devirde iş bulmak çok zor yav." hepimiz hem güldük hemde iş bulma konusunda onu onayladık.

    "Ne güzel işte, bulmuşsun iş." dedi abim.

    "Kaç zamandır arıyordum, bir zahmet artık."

    "Hayırlı olsun yeni işin." dedim bende.

   "Allah razı olsun. Beni boşverinde sizden ne haber?

   "Bizde de aynı, yakın zamanda göreve başlayacağım."

   "Hadi hayırlısı. Sen Zişan?"

   "Benden de aynı, bildiğin gibi."

   "Sen şirkette tasarımcı olarak çalışıyordun, değil mi?"

  "Evet."

  "İyi, güzel. Yok mu aranızda sevgilisi olan, evlenmeyi düşünen. Düğüne gitmeyi özledim." patavatsız Gündüz.

DOKUMA KRALİÇESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin