0.7

1.3K 86 73
                                    

Stiles sabah uyandığında gözlerini bile açmakta zorlandı. Hiçbir şey yapmak istemiyor, sadece yatakta yatmak istiyordu ama bugün önemli derslerden bir kaçı art ardaydı.

Yataktan güç bela kalkınca banyoya girdi ve aynaya bir kere bile bakmadan yüzünü yıkayıp dişlerini fırçaladı. Üstünü giyinirken dolaptaki aynada yansımasına baktı. Bağımsızlığını ilan etmiş saçlarına elini geçirip şekil vermeye çalıştı ama pek başarılı olamadı. Buruk bir gülümsemeyle son kez kendine baktıktan sonra pantolonunu giydi, üzerine hırkasını alıp dışarı attı kendini. Kulaklığını çıkarıp kulağına yerleştirdikten sonra kısık sesle bir müzik açıp yürümeye devam etti.

Okula vardığında Scott bu sefer gelmemişti. En önde oturmayı istemiyordu. En arkadaki sıralardan birine oturup uykusunu açmak için eliyle yüzünü oğuşturdu. Bugünün kötü geçeceğini düşünüyordu. Kafasını masaya koyarken telefonundan gelen bildirim sesiyle elini cebine attı. Mesajı okudu.

"Kimsin sen?"

Tanrı aşkına, iki gün olmuştu ve mesajını şimdi mi görmüştü. Yine de bunu devam ettirmek istiyordu.

"Hayran, belki ya da sadece organlarını isteyen bir mafya"

Bu sefer yanıt hızlı geldi.

"Mafya olmadığını biliyoruz. Hayran da pek inandırıcı değil hayran olunacak bir şey yok sana hayatta başarılar"

Stiles cevaba bakıp sırıtırken içeri nefes nefese Scott girdi ve yanına oturdu.

"Noluyor Scott at mı kovaladı"

"Hayır yarış yaptık"

"Kimle"

"Jackson'la"

"İlacın? İlacın nerde"

Scott eliyle çantasını gösterdi. Stiles ilacı bulduğunda Scott'ın eline tuttu ve kullanmasını sağladı. Scott koştuğunda nefesi tıkanırdı bunu neredeyse bütün okul biliyordu.

"Hepsi bu yaptıklarını ÖdeyeJack"

"Zaten espirilerin komik değil sabah sabah hiç çekilmiyorsun"

"O yüzden yanımdasın bebeğim"

Scott gözlerini devirip arkasına yaslandı. Stiles'ta tekrar eline telefonunu aldı.

"Öyle demeyin bay Hale tavşan dişi gibi dişleriniz var...Çok tatlı"

Stiles Derek'in dişlerini ne zaman gördüğünü düşünürken Scott'ın telefonuna baktığını gördü. Scott kafasını onaylamazca sallarken Stiles ona bakıyordu. Derek'ten bir daha mesaj gelmeyeceğini anladığında telefonunu cebine koydu. Başına Scott'ın omzuna koyup gözlerini kapattı. İçeri giren ses isimlerini sayıklayıncaya kadar öyle kaldılar.

"Scott?"

"Efendim Jackson?"

"İyi misin diye bakmaya geldim...İyi misin"

"Evet"

Scott'ın gayet sakin olduğunu gören Stiles bakışlarını Jackson'a çevirdi.

"Sen bu çocuğun astımı oluğunu bilmiyor musun?"

Jackson elini saçlarına geçirip sıkkınlıkla cevap verdi.

"Biliyorum"

Stiles bir şey demeden önüne dönünce Scott el sallayıp Jackson'u sınıftan çıkardı.
—————

Dersler müthiş bir sıkıcılık ile bittiğinde herkes derin bir nefes alıp kendini sınıftan dışarı attı. Kapının önündeyken Derek'in adını sayıklamasıyla Stiles arkasını döndü ve ne olduğuna baktı. Derek eliyle yanına gelmesini istediğinde Stiles Scott'a dönüp uyarıda bulundu.

"Eğer on dakika içinde dönmezsem telefonumu yok et, mezarıma da Derek'i çağırıp ağlat tamam mı"

Scott ne olduğunu anlamadan kafasını salladı. Stiles'ın öldükten sonra istediklerine kafasını salladı. Bu haline gülünce dışarı çıkıp bir banka oturdu. Aynı anda Stiles Derek'in odasına girdi.

"Otur"

"Yine ne yaptım?"

"Hiçbir şey ben senden bir şey isteyebilir miyim."

"Sanırım kulaklarım bozuluyor bay Hale anlamadım."

"Bilgisayarlarla aranın iyi olduğunu duydum ve senden bir bilinmeyenin kim olduğunu bulmanı istiyorum."

"B..bilinmeyen? Numara mı"

"Evet"

Stiles kendini mi bulacaktı şimdi? Bay Hale Stiles olarak Stiles'ın size mesaj attığına kanaat getirdim.

"Stiles yardım edecek misin?"

"Ah, tabii"

Tabi mi ? Stiles kendi dediğine şaşırırken Derek'in kapıyı göstermesiyle dışarı çıktı. Aslında aklına farklı şeyler gelmişti kendisinden kendisini bulmak için yardım etmesini isteyeceğini değil.

Dışarı çıktığında kapının yanındaki bankta oturan Scott'ı görüp gülümsedi.

"Her şey daha çok boka gidiyor Scoooot"

"Bak bunu demeyi sevmiyorum demiycem çünkü aşırı seviyorum; ben demiştim"

"Ne olduğunu bile anlatmadım"

"Her kötü şeyin sonunu sana söylemiştim"

Eve giderken Stiles olanları anlatıp yol boyunca Scott'ın kahkahalarını ve dalga geçişlerini dinledi. Eve geldiklerinde Scott'ıda çağırdı ve içeri girdiler. Scott kendini koltuğa atarken iç çekti.

"Uzun zamandır buraya gelmiyordum"

"Üç gün oldu sadece."

"O kadar uzun olduğunu düşünmemiştim. O kadar oldu mu?"

Stiles gözlerini devirip buzdolabını açtı ve içinden sütü alıp birazını kafasına diktikten sonra iki kase çıkartıp mısır gevreği koyduktan sonra sütü üzerinde gezdirdi. İki kaşığı da aldıktan sonra kaseleri masaya koydu. Scott'ın yanına oturup Scott'ın elindeki kumandayı alıp kanalı değiştirdi.

"Napıyorsun lan ben izliyorum"

"Yok öyle bir şey uslu uslu sütünü iç"

"Stiles ver şu kumandayı"

"Hayır"

Scott Stiles'ın üzerine atladığında Stiles koltuktan düştü ve yere uzandı. Scott'ın ise eli kaselerden birine çarpıp yere dökülmek yerine Stiles'ın ağzına dökülüp boğazına kaçtı az kalsın boğuluyordu. Öksürerek ayağa kalktığında Scott'a bir şeyler söylüyor ama Scott hem kahkaha atmaktan hem de Stiles'ın öksürmesinden bir şey anlamıyordu. Sonunda ayağa kalktığında Stiles'ın sırtına vurdu.

Stiles'ın öksürmesi durunca Scott'a dönerek gözlerini kıstı.

"Yedim seni Scott"

Scott arkasından koşan Stiles'a hala kahkahalarla gülerek koştuğu için merdivenleri çıkamadı ve yere kapaklandı. Bu sefer gülen Stiles'tı ve eğleniyorlardı.

Deri Ceketli Kurt Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin