2.3

560 43 20
                                    

"Artık, sizin deyiminizle  kalbinizi emen küçük şey kucağınızda. Bebeğinizde hiçbir sorun yok sizde de öyle ama siz yine de kalbinizi yoracak hareketlerden kaçının"

Stiles bir şey demeden kafasını salladı ve dışarı çıktı. Stiles'ın ailesinin her bir ferdi karşısında duruyordu ve tabi ki kucağındaki Mila'da

Mila...

Stiles her şey güzel olacak dediği her zaman bir şeyler bozuluyordu. O yüzden hiçbir şey demedi. Sadece kendisine bakan üç kişiye gülümsedi.

Stiles'ın hayat felsefesi buydu. Ölümden dön, hastane odasından çık, hiçbir şey olmamış gibi gülümse, hiçbir şey olmamış gibi eğlen...

"Stiles ben alayım bebeğini..." dedi Scott. Enerjisini toplamıştı ve kaçırma planını tabi ki uygulayacaktı. Stiles, bebeği Scott'a verince Scott deli gibi koşmaya başladı ve bebeğin uyanmasına neden oldu.

"SCOTT SANA İNANMIYORUM O KAÇ SAATTE UYUDU BİLİYOR MUSUN?"

Scott uzaklaştığı yerden Stiles'a aynı şekilde bağırarak cevap verdi.

"SANKİ SEN UYUTTUN"

"BEN UYUTTUM" Derek yüzünü buruşturarak elini Stiles'ın omzuna koydu. "Stiles bağırma" diye mırıldandı.

"LAN BEBEĞİ SEN UYUTTUYSAN DEREK NE YAPSIN KAÇ SAAT UĞRAŞTI UYUTACAĞIM DİYE..."

Stiles, Scott'ın yanına geldiğinde ellerini beline koydu. "Madem biliyorsun saatlerce uğraşıldığını niye uyandırıyorsun çocuğu"

Şuana kadar hiç konuşmayan Şerif bu sefer lafa daldı.

"Neden Mila ile ilgilenmek yerine kimin uyuttuğunu konuşuyorsunuz?"

"Ver bebeğimi Scott" Stiles Scott'a dönüp tıslayınca Scott mecburen Mila'yı Stiles'a vermek zorunda kaldı. Stiles Mila'yı kucağına aldığında battaniyeyi iyice kafasına kadar çekti ve yavaşça kucağında sallarken şarkı mırıldandı.

I love you baby, and if its quite all right
(Seni seviyorum bebeğim ve eğer her şey yolundaysa)

I need you baby, to warm these lonly night
(Bu yalnız geceleri ısıtmak için sana ihtiyacım var bebeğim)

Scott Stiles'a gülerken Stiles hala etrafında dönüyordu. Mila uyuması gerekirken gözlerini babasının gözlerinden ayırmamış kahkaha atıyordu. 

Scott:

Amca olacağımı hiç düşünmüyordum özellikle Derek'le Stiles'ın çocuğuna amca olacağımı hiç düşünmüyordum.

Mila o kadar güzeldi ve güzel kokuyordu ki, bu anlatılmaz yaşanır...Mila tip olarak Stiles'a benziyor ama huy olarak şimdiden Derek... alt tarafı biraz koşarak sarstım hemen ağlamaya başladı huysuzun teki. Yani böyle olacaksa işimiz var bu cüceyle. Aslında sözümü tutup kaçıracaktım Mila'yı ama ağlayınca planım ters tepti...Her ne olursa olsun o bebeği kendi evime götürüp bir gün boyunca vermeyeceğim.

Stiles:

"Gülüşünü yediğim...Sen bana mı gülüyorsun?"

Dediğim şeyle Mila'm daha çok gülmeye başladı. Bu kız Tanrı'nın bana verdiği bir hediye, bir lütuf ya da bir mücevher gibiydi. Nasıl anlatılır bilemiyorum iki sözcüğü yan yana getirmekten acizim.

Ben Mila'yla oynarken Derek'te aşağı katta sözlüleri kontrol ediyordu. O da çok yorulmuştu bu süreçte. O da üzülmüş, o da kırılmıştı. Ama bu süreçte herkes yorulmuştu ve herkesin yaraları oluşmuştu. Bunun karşılığı olarak Mila gelmişti.

Deri Ceketli Kurt Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin