3.0

392 33 10
                                    


Eve girerken Scott'a içeriyi gösterdim ve o içeri girince kapıyı kapattım. Hala uyuyan Mila'yı beşiğine yatırıp aşağı indim. Scott hala kapıda duruyordu ceketini asmıştı ve öylece duruyordu. Nereye baktığını anlamak için kafamı döndüğümde Derek'le göz göze geldik. Daha saat erkendi aslında ama...

"Niye öyle bakıyorsunuz birbirinize, eğer öldürecekseniz hemen halledin hadi"  Derek dediğime gülümseyip beni es geçerek kollarını iki yana açtı ve Scott'a sarıldı. Scott'ta gülümseyip kollarını Derek'e sararken bende gülümseyip mutfağa gittim ve dün yaptığım ve hala bitmeyen yemekleri çıkartıp ısıttım.

Biraz sonra Derek üstünü giyinmeye gitmiş Scott'ta yanıma gelmişti. Sandalyelerden birine oturup beni izlemeye başladı. "Yarın tekrar mı gideceksin" diye sorduğunda bir kaç saniye nereye olduğunu düşündüm ama fazla uzun sürmeden "evet" diye mırıldandım.

Scott'ın önüne yemeği koyduğumda içeri Derek girdi ve Scott'ın karşısına oturdu. Yemekler bitinceye kadar büyük bir sessizlik vardı ve bu benim hoşuma gitmiyordu. "Yarın seninle dışarı çıkalım mı Scott?" Diye sordum Scott'a dönüp ama o sadece başını salladı. Bu çocuğa noluyor normalde nerde? Ne zaman? Niçin gibi soruların hepsine cevap beklerdi.

"Bu kadar güzel yemek yaptığını bilmiyordum Sti çok güzeldi..."

"Beğenmene sevindim Scott. Seni bırakayı-?"

"Hayır, hayır ben giderim size iyi akşamlar"

Scott'ı kapıya kadar geçirirken Derek el sallayıp tekrar mutfağa gitti. "Sen iyi misin Scott?" Diye sorduğumda Scott ayakkabısını yapmak için eğildiği yerden kalkıp yüzüme baktı. "Evet Sti yarın sana mesaj atarım" diyip bana sarıldı ve asansöre bindi.

Mutfağa geri dönerken Derek masayı siliyordu ve üzerindekini çıkartmıştı evin sıcak olduğunu kabul ediyordum ama bu görüntü... "Tanrı aşkına dalga mı geçiyorsun lütfen üstünü giy"
Sanki ilk defa görmüş gibi olmuştum, her zamanki gibi. Derek ise bunun daha önce olduğunu ve gayet normal bir halde olduğunu gözleriyle anlattı ama ben aynı fikirde değildim Derek'in gözleri biraz daha aşağı kaydığında bir sıcaklık dalgası yayıldı yanaklarıma...Koşarak tuvalete gittiğimde Mila adım seslerime uyanmış ağlamaya başlamıştı. Onun yanına uğrayamayarak tuvaletin kapısını kilitledim ve yüzüme su çarpıp Derek'in söylenmesini dinledim. "Neden böyle tepki veriyorsun ki ilk defa mı gördün? Hayır madem ilk defa gördün niye koşuyorsun, kaçıyor mu?"

Derek'in söylenmesine sinirle güldüm ve buram buram yumuşatıcı kokan havluyla yüzümü sert bir şekilde kuruladım ve kilidi açıp dışarı çıktım. Derek Mila'yı almış pufa oturmuştu ve resimli bir kitabı çeviriyordu çünkü Mila'nın hiç uykusu yok gibi görünüyordu.

🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸🧸

Sabaha kadar Derek'te bende uyumadık çünkü Mila sabaha kadar ağlamış ve ne bizi ne de kendisini uyutmuştu. Derek sabah altıya doğru uyuduğunda en azından o uyusun diye Mila'yı salona götürmüştüm.

Saat dokuz olduğunda Mila uyumuştu ve ben de o kucağımda uyurken uyuyakalmışım. Sadece bir saat sonra alarm çalınca Mila düşmesin diye sarılıyordum ki Mila kucağımda değildi. Hala alamadığım uykum ağır basarken odaya çıktım ve tahmin ettiğim gibi beşikte uyuyan Mila'ya gülümsedim. Banyoya girip yüzümü yıkayıp tekrar çıktım ve dün ütülediğim gömleği giydim. Siyah pantolonumu da çekip kemerimi bağladıktan sonra son bir kez kendime baktım ve neredeyse unuttuğum saçlarıma elimi geçirip düzeltmeye çalıştım başarılı olamayacağımı anladığımda pes ettim ve ceketimi aramaya başladım. Dün giydiğim ceket ortalıkta yoktu. Aşağıda bıraktığımı düşünerek aşağı indim ve her yere baktım ama ceket yoktu.

Deri Ceketli Kurt Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin