Deri Ceketli Kurt

1.5

"Her şey daha da kötüleşecek Scott..."

"Ya sen yine ne saçmalıyorsun gerizekalı kalk şu yataktan baban meraktan öldü."

"Ne zaman beni dinleyeceksin?"

"Mantıklı konuştuğun zaman, al şunları" dedi Scott dolapta olan bir kaç kıyafeti seçmeden Stiles'a atarken.

Scott odadan çıkıp aşağı indikten sonra koltuğa oturdu ve başını elleri arasına almış Şerife doğru konuştu.

"Merak etmeyin, Stiles gayet iyi doktor da dedi zaten sadece üşütmüş"

Şerif kafasını kaldırıp Scott'a bakacakken merdivenlerden hızlıca inen Stiles'ı gördü ve biraz da olsa rahatladı. Stiles kapının önündeki hırkasını alıp kapıyı açtı ve dışarı çıkarken içeri doğru bağırdı.

"Hemen geleceğim!"

"Nereye Stiles-"

Şerif daha cümlesini bile bitiremeden kapının kapanmasıyla bütün kelimeler ağzına tıkıldı. Ne yapacaktı bu çocukla insan nereye gittiğini söylerdi en azından.

Stiles canı çıkasıya kadar koşarken birden durdu. Nereye gittiğini unutmuştu. Evden niye çıkmıştı? Yavaşlayıp yürümeye başlarken yakınlarda bir yerde çok tanıdık bir müzik çalıyordu. Telefonu? Açmadı yalnız kalmak istiyordu. Deniz'in karşısında bir banka oturduğunda derin nefesler alarak denizin huzur verici kokusunun ciğerlerine dolmasına izin verdi, ve sonra yine o ses telefonu eline telefonu alıp ismi okudu Derek telefonu açtığında Derek'in sesini dinledi.

"Nerdesin sen, sana inanmıyorum nasıl dışarı çıkarsın, nerdesin Stiles"

"Ah, sus lütfen duyuyor musun?"

"Neyi?"

"Her şeyin daha kötü olacağını söyleyen piçi"

"Tanrı aşkına içtin mi sen, nerde olduğunu  söyle bana hadi güzelim lütfen"

"Bilmem deniz var burda bir de bas bas bağıran adam"

"Adam nasıl bağırıyor?"

"Her şey daha da kötü olacak Stiles"

"Konum at bana, lanet olsun"

"Şşşş lanet okuma, hiç yakışıyor mu? BEKLE BEKLE SEN AZ ÖNCE BANA NE DEDİN LÜTFEN Mİ, GÜZELİM Mİ ÖLÜYORUM BEN DEREK"

"Sabrımı sınayıp ne kadar sinirlendirebilirim diye ölçüyorsan son raddedesin, at şu lanet konumu"

"Hadi ama Derek kokumdan bul beni"

"Üçe kadar say Stiles sadece üç..."

"Tabi ki"

"1"
"2"
"3"

"Bakayım... hala yoksun Derek"

Stiles muzip bir şekilde gülerken omzuna dokunan elle, başını döndürecek kadar hızla arkasını döndü.

"Hiç eğlenceli değilsin Derek"

"Stiles neden bahsediyorsun sen, istersen şimdi gidiyim sen üçe kadar tekrar say bakalım geliyor muyum gelemiyor muyum..."

"Harika hadi sen şimdi git"

Stiles arkasını dönüp banka oturduğunda Derek gözlerini devirip Stiles'ı omzuna aldı. Her ne kadar Stiles'ın yumrukları sırtına geçse de bırakmaya niyeti yoktu. En sonunda Stiles yorulup kollarını Derek'in vücudundan aşağı sallandırırken Derek hala yürüyordu.

Stiles'ın evinin önüne geldiklerinde kapıyı Şerif açtı ve Derek'in kucağındaki Stiles'ı görünce kaşlarını çatıp homurdanarak Derek'i içeri aldı.

Derek Stiles'ı koltuğa bırakıp tam giderken sağından gelen darbeyle kafasını sola yatırdı. Şerif işaret parmağını Derek'e doğrultarak tısladı.

"Bir daha seni Stiles'ın yanında görmeyeceğim anladın mı?"

Derek bir şey demedi onun yerine kafasını sallayıp evden ayrıldı. Bu neydi şimdi Stiles'ı en az Şerif kadar Derek'te merak ediyordu. Belki de öğretmeni olduğu içindir diye kendini avutarak evine vardı. Burası en az kendisi kadar Stiles'ta kokuyordu ve emindi ki burda olması gereken tek koku da Stiles'ın kokusuydu.
——————

Stiles uyandığında koltuktaydı ve babası yanında televizyon izliyordu.

"Günaydın Stiles, biraz erken kalkmadın mı daha sabah olmadı"

"Komik değil..."

Şerif televizyonu kapatıp Stiles'a döndü.

"Nereye gittin"

"Sahile"

"Derek'in orda ne işi vardı."

"Hatırlamıyorum"

"Ne demek hatırlamıyorum"

"Cidden hiçbir şey hatırlamıyorum. Der..şey yani bay Hale nerde"

"Evinde"

"Ben onun yanına gitmel-"

Stiles ayağa kalkarken Şerif kolundan tutup koltuğa geri çekti.

"Onunla görüşmeyeceksin"

"Ne, neden"

"O senin öğretmenin"

"Aynı zamanda arkadaşım"

"Odana git Stiles"

"Hadi ama..."

"YUKARI ÇIK STİLES"

"Tamam sakin ol çıktım bile"

Stiles neden babasının böyle bir tepki verdiğini anlamıyordu. Bir anda nolmuştu ki?

Yarın okul vardı ve Stiles okula gitmeyi hiç bu kadar istememişti. Nedenlerinden sadece biri değil tekiydi Derek. Stiles her zamanki rüyasını görmemek için sıkıca gözlerini kapatıp kulaklarının tıkanması için Tanrı'ya yalvardı ama ne işe yarayacaktı ki...