Otobüsten inip etrafa bir göz attın.Sen normalde Dallas 'da yaşıyorsun ama kardeşin John 'u görmek için New Orleans'a geldin.Kardeşin eskiden sizinle Dallas'da yaşardı bir gün annen ve baban öldüğünde harap oldu ve evden ayrılıp New Orleans'a yaşamaya gitti.Onunla ilk birkaç ay telefonda konuşuyordunuz o hep konuşmalarda üzgün olurdu.Ama kardeşin bir kaç ay önce seni aramayı ve senin aramalarını cevaplamayı bırakmıştı.Onu kaç aydır anlayışla karşılayıp meraklanmıyordun çünkü arada bir iyiyim diyen kısacık mesajlar atıyordu ama artık canına tak etmişti onu gidip görmen ve kendisine çeki düzen vermesini sağlaman gerekti.Ama New Orleans'ın neresinde olduğunu bilmiyordun.Yarım saattir sokaklarda yürüyorsun.Sonunda ana bir caddeye gelmiştin belki kardeşini tanıyan birini bulurdun.Önünden gelip geçen insanlara sormaya başladın."Merhaba John Andre'yi tanıyormusunuz ??" şuana kadar herkesin cevabı hayır olmuştu.Artık umutsuzluğa kapılıyordun.Sen bir kişiye daha sorarken birden biri tarafından kolundan çekilip bir ara sokağa getirildin.Karşındaki yaşlı kadına şaşkınlıkla baktın tipinden falcı olduğu anlaşılıyordu.Kadın sana kaygıyla bakıp konuşmaya başladı."Sakın o şeytanın onların birinin ismini öylece söyleme hepsi heran duyabilir onlar buraların sahibi onlar burada hakimiyet sürüyor.Onlar kötü onlar çok acımasız onlar karanlık çöktüğü zaman karanlığın esiri olmayanlara zülm eder.Onlar karanlığın kendisi ve karanlıklarına esir arıyorlar.Onu aramayı bırak o senin bulman gereken biri değil kızım o şeytanın yardımcısı onu ararsan sonuçlarına katlanırsın sana ödetirler." Bu kadın ne diyordu böyle kardeşini biriyle mi karıştırmıştı neden kardeşine şeytan demişti onlar buranın sahibi onlar karanlığın kendisi sana ödetirlermi ?? Kimdi bunlar ve kardeşinle ne alakaları vardı."Ne demek istiyorsunuz bayan onlar da kim John Andre'yi tanıyormusunuz????" Kadın korkuyla etrafına baktı "SUSSS SUSSS bana sorma ödetirler diyorum "Kadın korkuyla eline yapıştı "Sana son bir tavsiye gitt hemen otobüse bin ve ardına bakma git Biliyorlarrr gittttttt gitTT GİTTTTTT" Korkuyla koşarak kadının yanından ayrıldın.Bu kadın delimiydi neler dönüyordu burada?? Caddede yürümeye başladın.Çok yorulmuştun dinlenmek ve birşeyler yemek için bir mekana girdin.Bar taburelerinden birinin oraya oturdun.Barın arkasındaki kız yanına geldi "Ne alırdın??" Kızın bir yandanda gözlerinden yaşlar boşalıyordu ağlamaktan göz altları kıpkırmızı olmuştu. Kahve saçları birbirine karışmış özensiz bir şekilde duruyordu üzerinde siyah çamurlanmış bir tişört ve pantolan vardı kız tek kelimeyle dağılmış görünüyordu. "Bir çilekli çörek ve Kahve " kız hazırlamaya gitti.Sen ise kızın neden o halde olduğunu düşünüyorsun.Siparişlerin geldiğinde kıza baktın"Kim seni bu hale getirdi???" Ona sorduğun soruyla şaşkınca sana döndü."İyimisin ve ne oldu demen gerekmiyormuydu." Kız sana merakla baktı."İyi olmadığın açıkça belli bir insan yıkılmışsa buna her zaman biri sebep olmuştur seninde iyiyim demen gerekmiyormuydu yalandan hani??" kız bir kahkaha attı ona gülümsedin."John Andre'yi tanıyormusun??" Sen bunu der demez kızın gözlerinde bir nefret gördün."O pisliği neden arıyorsun onlar senin arayabileceğin kişiler değil bak onlardan uzak dur onlar iğrençler hiç vicdanları yok " "Lütfen bana anlat onlar kim lütfen" Kız sana baktı."Sana normalde anlatmamam gerek ama artık kaybedecek hiçbirseyim yok onlar New Orleans 'ı yönetiyorlar buradaki her şeyden haberleri oluyor.Eskiden New Orleans mükemmel bir yerdi tağki Marcel gelene kadar Marcel burayı ele geçirdi.Kendi kurallarını koydu.Kurallara uymayanları cezalandırdı.New Orlens'ı kendinden olanlara cennet kendinden olmayanlara cehenneme çevirdi.Buranın en büyük ve şanlı mekanını açtı.Buradaki her şeyi denetledi.New Orlens'ı kendi krallığı yaptı o ve ailem dediği canavarlar . Marcel'in canavarları dan en bilinenlerden biri de John Andre o Marcel'in ailesine 9 ay önce katıldı ama Marcel ona hemen güvendi.Çünkü o bir canavar insanları öldürmekten zevk alıyor.Kimse onlarla baş edemez." Korkuyla ona baktın.Kardeşin böyle bir adamın çetesine katılıp insan mı öldürüyordu hayır hayır John asla böyle biri değildi.Annenler ölünce üzgün ve somurtkan biri haline gelmişti ama hayır kardeşin bir psikopat olamazdı."Neden polise gitmediniz??" Kız sana şok içinde baktı"Polis bile onları cezalandıramaz bak ben ve ablam cadıyız ve Marcel cadıların sihir yapmasını yasakladı.Ablam bir arkadaşını iyileştirmek için sihir yaptı ve birkaç saat sonra Marcel ve çetesi önümüze çıktı onu gözlerimin önünde parçaladılar." Kızın ağzından bir hıçkırık kaçtı ve ağlamaya başladı.Ona şok içinde baktın."Cadılar gerçek değil."Kız birden insentia dedi ve ocaktan ateş çıktı.Sonra ateşi söndürdü.Amantanrım cadılar gerçek miydi ??."Wowww bu müthiş" Kız sana acıyla baktı"eğer büyü yapmak ölümse hiçte müthiş değil ve kural ihlali yaptım bir insana olanları anlattım büyü yaptım bunun bedeli ölüm" Kıza minnetle baktın."Onlar vampir " kızın dediğiyle gözlerin büyüdü."Hayır saçmalık vampirler gerçek değil ve benim kardeşim asla kötü biri değil benim kardeşim o iyi kalpli kimseyi incitmez benim kardeşim" cümleni tamamlayamadan hıçkırıklara boğuldun gözlerinden yaşlar akıyordu."Ben artık neye inanacağıma şaşırdım.tek isteğim John'u görmekti ama herkes onun bir canavar olduğumu söylüyor." Kız sana şaşkınlık ve üzüntü karışımıyla baktı."Bak tatlım kardeşin eskiden iyi biri olabilirdi ama şimdi o eski tanıdığın kişi değil.Onun peşini bırak üzülen sen olursun ama gidecekse de şunu al ve sakın çıkarma." Kızın bileğine taktığı bileziğe baktın gümüş rengi renkli çiçekli bir bilezikti.Kıza başını salladın."Elveda" kız sana gülümsedi "İsmim Selena " güzel bir ismi vardı."Bende s/a tanıştığımıza çok memnun oldum Selena ama sende benimle geliyorsun bu kadar yardımından sonra ölmene izin veremem seni korumalıyım" kız sana şok içinde bakıyordu."Onlarla baş edemeyiz." "Kapıda seni bekliyorum dükkanı kapat ve gel" kapıya çıktın.Birazdan Selena 'da geldi."Onların nerede bulabiliriz??" Selena hoşnutsuzluk içinde bakıyordu"Marcel'in Barında beni takip et" ilerlediniz hava kararmış ve akşam olmuştu.Sonunda Marcel'in Barı yazısını gördünüz.Baya büyük 2 katlı şatafatlı bir mekandı.Bangır bangır müzik sesleri ve kahkahalar yükseliyordu.İçeri girer girmez bir çocuk dibinizde bitti."Selam leziz şey ve cadı" Selena ona alayla baktı."Senden korktuğumumu sanıyorsun Marcel'in köpeği Marcel 'in haberi olmadan sen hiçbir halt yapamazsın" Selena'nın laflarıyla onun boğazına yapışıp havaya kaldırdı.Tanrım bu nasıl bir güçtü .Adamın karnına bir tekme geçirdin.O iki büklüm olurkende burnuna bir yumruk 👊 attın.(Aferin bize 👊) Adam kalkmadan koşup kalabalığa karıştınız.Gördüğün detayla gözlerini büyüttün.Buradaki çoğu kişi birilerinin kanını emiyordu ve kimsede yadırgamıyordu.Birden barın kapısı açıldı ve içeri biri sarı saçlı,biri takım elbiseli,biride kumral saçlı ve sırıtan 3 adam girdi.Hepsi çok yakışıklıydı ama kumral saçlı ayrı bir ilgini çekmişti.Birden siyahi bir adam üst kattaki vip bölümünden alt kata aşırı hızla indi."Woww Mikaelson kardeşler sizi buraya hangi rüzgar attı." Sonra takım elbiseli adama döndü ve şöyle dedi"Elijah kardeşlerini topla ve git " Kumral saçlı çocuk alaycı bir sırıtma attı."Hemen bizi kovuyormusun hayatım çok alındım oysaki daha bu güzel mekan hakkında planlarımız vardı." Adamın sözleri tehditkâr aynı zamanda komikti.Adamda insanı kendisine çeken bir hava vardı.Birden mekandaki insanların hepsi çıkarıldı sen ve Selena harıç sizi unutmuşlardı.Vampir olduklarını tahmin ettiğin büyük bir kalabalık siyahi adamın çevresinde toplanıp mikaelsonlara kötü bakışlar attılar.Müzik kapatılmıştı."Sizi sonkez uyarıyorum defolun yoksa Klaus başta sen olmak üzere tüm kardeşlerinin kafası kopacak ." Demekki sarışın adam Klaustu.Peki kumralın ismi neydi??."Ah Marcel kimin bu akşam kafası kopacak bir bilsen." Demekki Marcel bu aptaldı.Klaus'un dedikleriyle morarmıştı.O sırada kumral çocuk kıkırdadı "Bu mekanda çalacak son müziği keşke kapatmasaydın hayatım" Marcel öfkeyle tısladı "Hiç kimse mekanımı ve New Orleans'ı elimden alamaz Kol " Oh sonunda kumralın ismini öğrenmiştin.Birden hepsi birbirine saldırdı.Olamaz bir vampir kavgasının ortasında kalmıştınız.Selena ya fısıldadın"Kaç gerisi bende" olmaz anlamında başını salladı.Sonra sen onu zorla ittin ve gidiyorduki birden biri Selana'nın karnına bıçak fırlattı.Amantanrım bu John'du karşında sanki kardeşin değilde bir yabancı vardı.John diğer bıçağı tam Selana'nın kalbine saplıyorduki.Saklandığın yerden çıktın."JOHNNNNNN!!!!!!!"hiddetle bağırdın birden sana baktı "s/a " sana şaşkınca baktı.O sırada Selena'ya kaç işareti verdin kaçtı.Herkesin gözleri sana dönmüştü.Herkes sana şaşkınca baktı."S...sana ne oldu böyle bu benim kardeşim değil" gözlerindeki hayal kırıklığını gördü John.Herkes merakla sizi izliyordu."Sen kimsinn??" Ona şok içinde baktın sana alayla baktı"John Andre kardeşin " başını hayır anlamında salladın "Benim kardeşim böyle biri değil benim kardeşim merhametli,iyi kalpli, düşünceli ,bir karıncayı bile incitmez,kibar,dürüst üzgünüm ama benim kardeşim böyle biri değil ve sen kardeşime ne yaptın bilmiyorum ama sen benim kardeşim değilsin"Sana acıyla baktı."Ben buraya kardeşim için gelmiştim.O gurur duyduğum beni asla utandırmayan çocukla konuşacaktım onu sevdiğimi söyleyecektim onun acılarını dindirmeye onunla bir kahve içecektim eski günlerdeki gibi ona sevdiği tarçınlı çöreklerden getirmiştim.Sonra onu ikna edip geri evine Dallas'a döndürecektim." Birden üstüne yürüyüp kolunu sıktı "Kes sesini "diyerek bağırdı.Ona hızlı bir tokat attın.(Vampirde olsa azıcık ablaya saygı😑 lütfen) "Bana bak gerizakalı bana saygı göstermek zorundasın sen iyi bir terbiyeyi hakediyorsun.Ama benim suçum sana çok telorans geçtim seni çok şımarttım annem ve babam olsa asla böyle bir şey yapamazdın " Sana sinirle baktı birden gözlerine tuhaf bir şey oldu seni duvara çarptı.Canın çok yanmıştı.Birden kol gelip onu duvara fırlattı.Amantanrım kol seni kurtarmıştı."Yavaş ol Johhnny" diyerek John'un yakasına yapışan kol'a şaşkınlıkla baktın.John sana sinirle baktı"ANNEMM VE BABAM ÖLDÜ S/A ONLAR ÖLDÜ." Sana acıyla baktı."Ben dönmüyorum ben burayı ve buradaki ailemi seviyorum". Dediğiyle ona sinirle baktın."Bende seni almadan gitmiyorum."kol sana şaşkınlıkla baktı."kardeşin artık bir canavar hâlâ onu istediğine inanamıyorum hayatım." Ona omuz silktin.Birden arkadan biri Kol'un karnına kazık sapladı.Kazığı kalbine doğru itiyorduki.Bir sandalyenin ayağını bütün gücünle yere fırlattın ve kopan parçayı adamın kalbine saplıyıp Kol'u kurtardın.Kol sana minnetle gülümsedi."Madem kardeşini kurtarmak istiyorsun yardım edeyim hayatım" birden Kol john'a bir iğne sapladı ve John bayıldı.John'un kolundan tutup sürükledi ve birden elini tutup sizi hızla dışarı çıkardı.Bir arabanın önüne gelince durdu."Evet geride kalanları abiğlerim halleder ben de sizi evinize bırakayım". Yol boyunca Kol'la şakalaştınız sohbet ettiniz.Saatler sonra evine geldiniz."İçeri gel sana bir şeyler ikram edeyim" Kol bu nazik teklifini kabul etti.John'u içeri taşıdı."Ne içersin?" kol sana gülümsedi "Farketmez hayatım" ımm ona içecek ne ikram edebilirdin dolaba baktın sıcak kakao vardı."Sıcak kakao severmisin??" Sana gülümsedi."Severim" Bir bardağa kakao boşallttın.Bir tabağa çilekli ve tarçınlı çöreklerden koydun ve masaya indirdin.Birbirinize uzun uzun baktınız."John'a nasıl yardım edeceğim ne yapmalıyım ?" Kol sana ne yapman gerektiğini anlattı.Sonra birlikte film izlediniz.Filmde sen gülerken birden kol seni öptü.Ve sende öpüşüne karşılık verdin.
Bu bölümün sonunu nasıl bağlayacağımı bilemedim biraz saçma oldu.Bu seferlik mazur görün.Sizleri seviyorum ❤️❤️❤️.Bir dahaki bölüm Newt 'in sonunu yazıp atıcam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tvd ve To İle Hayal Et
Fanfictionbirbirinin aynısı Hayal et kitaplarından bıktıysanız bu kitap tam aradığınız kitap