Battaniye'm/ Texting

Bileğim

Baturay'a bakarken beni hızlıca kendine doğru çekerken havadaki top, ben aradan çekildim diye hızla Selim'in yüzüne çarptı. 

Şu an Baturay beni kurtardı diye mi yoksa yakın durduğumuz için mi sırıtsam bilemedim ya da Selim'in burnundan akan kandan dolayı telaş mı yapmalıydım? Belki de biraz sinsilik yapmam gerekiyordu.

"Bileğim." dedim ve yerde çömeldim. 

Yüzümü buruşturarak bileğimi ovuşturduğum için Baturay endişeyle "İyi misin? Ne oldu?" diye sordu. 

"Sanırım sen çekerken bileğimi burktum. Çok sızlıyor." dedim.

"Ben çok özür dilerim. Top gelmesin diye hızlı davranmak istedim." dedi Baturay ve önümde çömeldi.

Selim sinirle giderken onu umursayamayacaktım. Mükemmel bir fırsat elime geçmişti.

Baturay bileğime dokunur dokunmaz bacağımı kendime doğru çektim. 

Baturay kenardaki eşyalarını hızlıca aldı ve takım arkadaşlarına "Benim yerime Osman geçsin. Ben gidiyorum." diye seslendi.

İkimizin de spor çantasını omzuna geçirdikten sonra ceketini belime doladı. Ne yapacağını bile anlamama fırsat vermeden kucağına alınca pörtlemiş gözlerle ona baktım. 

"Şimdi sınıfına mı yoksa soyunma odalarına mı gidelim?" diye sordu. 

"So-soyunma odaları." dedim kekeleyerek.

"Sanırım kolunu boynuma sarsan daha rahat olur." deyince çekinerek kollarımı boynuna sardım.

Beraber okula girerken bize bakan birçok insan beni utandırırken kafamı göğsüne gömdüm. Sanırım bu hareket daha fazla utanmama sebep olmuştu.

Kızlar soyunma odasına geldiğimiz zaman beni narin bir eşyaymışım gibi yere bıraktı ve spor çantamı verdi.

"Ben burada bekliyorum." deyince "Teşekkürler." dedim ve topallayarak giyinme odasına girdim. 

Kapıyı kapatınca hayvan gibi zıplamaya başladım. Soyunma odasında benim haricimde Baturay'ın sınıfından birkaç kızın daha olduğunu görünce durdum. 

"Ne yapıyorsun sen be?" diyen Tuana'ya "Bu seni hiç alakadar etmez." dedim ve boş bir kabine girip üstümü değiştirdim. Normalde bu kadar ters cevap vermem ama Tuana'yı sevmiyordum. İlgi manyağı, kendini bir şey sanan bir kızdı. 

Üstümü değiştirdikten sonra çantamdaki deodorantı sıktım. Baturay'ın ceketini ne yapacağıma bakarken ani bir cesaretle giydim.

Geri kabinden çıktığımda Tuana ve arkadaşları gitmişti. Onları umursamadan soyunma odasından çıktım.

Tuana ve arkadaşlarının, Baturay'ın yanında olduğu görünce korkuyla yutkundum. 

Baturay onları takmadan yanıma gelip beni kucağına alacaktı ki "Şey birazdan zil çalacak çok yanlış bir görüntü oluşmaz mı?" diye sordum.

Baturay önümde eğildi ve "O zaman sırtıma bin. Benim yüzümden ayağını incilttin. Seni böyle bırakmaya gönlüm el vermez." dedi. 

Tuanalar bana tehditkar bir şekilde bakarken sessizce Baturay'ın sırtına bindim. Bacaklarımdan düşmeyim diye tutarak ayağa kalkarken eline spor çantamı da aldı.