Multi - Lina
- Oy vermeden geçmeyelim lütfen 🤗 -
Beynimde oluşan o duygusal, huzursuzluk kavramını bir türlü hayatımdan atamıyordum. Gözümün önü, kocaman karaltı perdesiydi adeta. Asla beyaza bürünmeyecek, hiçbir işim rast gitmeyecek kadar büyük karaltı. Kalbimin içini anlatmak istesem, kelimelerimin bitmesi son bulmazdı. Sanırım.
Hala onlara karşı bir kinim ve nefretim vardı. Sonu olmayan bir kin. Kim isterdi ki bu durumu yaşıyor olmak? Kim isterdi ki abisi tarafından başka birisine satılmak. Bu durumla karşı karşıya gelen sadece benim gibi duygusuz bir abisi olanın başına gelirdi. Yaşadıklarım tıpkı bir masal gibiydi.
Sonu kötü biten ve asla mutluluk yüzü görmeyen bir masal...
Yüzlerine nefret edercesine bakarken abim hiçbir şey olmamış gibi yoluna gittiğinde kaşlarımı çattım. 'Hayatımdan istemiyorum' derken çok ciddiydim. Bir bok bile demeden nereye gidiyordu? Arkasından tıpkı beni ilk sattığı ve terk ettiği o iğrenç gidişini izlerken yüzüne tükürmediğim için kendime kızdım. Etrafa dolaşan kalabalık dikkatimi çektiğinde herkese 'ne bakıyorsunuz' diye bağırma hissi kapılsada yapmamıştım . Herkes yerde oturan Pamir'e bakıyordu. Millet bize bakarak etrafındaki insanlarla sesli bir sohbet içindelerdi.
Biz varken bari şu iğrenç dedikodulardan uzak durun!
Pamir'e döndüğümde abimin aksine, rahat ve bir o kadarda keyfi yerinde görünüyordu. Dayak yiyen bir insanı da ilk defa böyle görüyordum. Ki zaten söz konusu Pamir olunca şaşırmayı bir kenara atmam en doğrusuydu. Mazoşist falan mıydı? Dayak ve acıdan zevk alıyordu. Burnundan akan kanı fark ettiğimde içimde oluşan o nefret giderek yumuşamaya başlamıştı.
Yardım etmem gerekiyor muydu?
Yerde sessizce otururken, daha fazla içim el vermeden yanına sokulmuştum. Acı çekiyordu ama belli etmemekten yana olmasına dayanamıyordum. Canı acıyordu ve canının yanması benimde canımı acıtıyordu. Ellerinden tutarak kollarının arasına girdigim de etraftaki kalabalığı bile umursamadan ona sarıldım. Bacaklarımı beline sararak ona iyice yanaşırken başımı göğüsüne yasladım. Bunu beklemiyorcasına bir iki saniye sessiz kalırken o da bana sarılmıştı.
Kokusu burnuma ilişirken gözlerimi kapatarak bu anın tadını çıkarmak istedim. Kollarında kaybolmayı, kollarında mutluluğu, kollarında sevişmemizi özlemiştim. Özlem içimi yiyip bitiyor, tekrardan onunla olmam duygusu yayılıyordu. O gece ilk birlikte oluşumuzu asla unutamıyordum. İlk dokunuşu, ilk boğuk nefeslerimizi, ilk birbirimizin karşısında çıplak oluşumuzu, bana olan nazik öpüşü ve nezaketini asla gözümün önünden gitmiyordu. Tıpkı ilk gün ki gibi aklımın her bir köşesinde yazıyordu.
"Bulunduğun ortamı bile umursamayacak kadar, kimin ne dediğini önemsemeyecek kadar çok seviyorsun beni" dediğin de derin nefes alışını duydum. Derin derin nefes alırken sertçe yutkunuşunu hissettim. "Ama kendi gururunu gözler önüne sermemek için inatçılığa devam ediyorsun. İnan bu sadece ikimizin zararına"
Söylediği şeylere kulak asmamaya çalıştım. Her kelimesinde haklıydı. Onu seviyordum. Hemde ölümü göze alacak kadar çok seviyordum. Bir insan bir insan için ölür müydü? Eskiden, filmlerde görsem güler geçerdim ama şimdiki zamana bakıcak olursak ne kadar ciddi bir durum olduğunu anlıyor olurdum. Bu konuşmasına sessiz kaldım.
Sadece sarılmak istiyordum. Sessiz olmak zor muydu?
"Burnumdaki kanın üstüne akmasını istemem"
Aniden yerimden fırlarken Pamir'in sesli bir gülüşünü duydum. Burnu kurumuştu. Peki neden böyle söylemişti? O hala gülerken sinirle omuzuna yumruğumu geçirdim. Neden durup dururken böyle bir şey yapıyordu, anlamış değildim. Acıyormuş gibi omuzuna dokunurken kucağından çıkacakken üstümdeki hırkamdan tutarak tekrar beni göğüsüne çekti. Yine aynı pozisyonu aldığımızda sesini duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YARATIK MAFYA 2
General Fiction14. 09. 2021 - #Yaşamak 4. 14. 09. 2021 - #Bitemez 1. 14. 09. 2021 - #Vazgeçilmez 2. Yaratık Mafya serisinin ikinci kitabıdır. Abisi tarafından 30.000 liraya Pamir Poyraz'a satılan Lina'nın hikayesi henüz bitmedi. Yaratık Mafya'sından kurtulduğunu...