Bölüm 4

511 50 95
                                    

~ Geceye Varınca ~

***

"Anıl, hazır mısın?" Mutfak kapısından kafamı dışarı uzatıp seslenmemle cevap gecikmemişti.

"Hazırım abla, geliyorum!"

Tostu tost makinesinde son kez bastırıp tabağa almamla neredeyse aynı anda gelen kardeşimin yanağına uzanıp minik bir öpücük kondurdum.

Ardından sıktığım portakal suyunu ve tostu Anıl'ın önüne bırakıp kendime de bir bardak su almıştım. Tam karşısına oturmuş, onu izliyordum.

"Babam aradı mı?" Sessizliği bozup sorduğum soru ile tostu tabağına bırakıp kafasını kaldırdı.

"Hayır abla. Aramadı, aramayacak. Bu senelerdir böyle. Neden zorluyorsun?"

Omuz silktim. "Umut. Küçük bir umut."

Suyumdan bir yudum daha aldığımda kasvetli havayı bozmak için tekrar konuşmuştum.

"Paran var mı?"

Kafasını iki yana salladığında Anıl'ın harçlıkları için ayırdığım kavanozdan bir miktar para çıkarıp cebine koydum.

"Abla?" Ayağa kalkıp karşıma dikildiğinde kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Efendim?"

Hiçbir şey demeden kafasını göğsüme bastırarak bana sarıldığında ben de ona sarıldım. "Anıl, iyi misin?"

"Teşekkür ederim abla."

Kendimi geri çekip kafasını kaldırarak bana bakmasını sağladım. "Ne oldu ablacığım, bir durum mu var?"

"Seni zorlamıyorum, değil mi?"

"Tabii ki hayır! O nasıl söz öyle? Nereden çıktı?" Söyledikleri beni çok şaşırtıyordu. Kardeşim asla hayatımda bir yük değildi. Kesinlikle değildi.

"Gel otur şuraya," diyerek koltuğa geçtiğimizde ellerini avuçlarımın arasına aldım.

"Anıl, Anıl'ım. Sen benim kardeşimsin, ailemden tek parçamsın. Sen nasıl bana yük olabilirsin? Türkiye'nin en başarılı liselerinden birini kazandın, okuyorsun. Ben senden daha ne isteyebilirim ki? Gurur duyuyorum seninle, hep de duyacağım."

Tek eliyle saçlarını karıştırıp tekrar yüzüme baktı. "Benim de çalışmamı istemez misin?"

"Ne?" Söylediği şey o kadar saçmaydı ki sesim ister istemez yüksek çıkmıştı.

"Abla hemen itiraz etme, bir dinle. Sen de hem okuyup hem çalışıyorsun, yoruluy-"

"Sandığın gibi bir şey yok ablacığım. Dedemin yazlığından gelen kira, annemin maaşı bize yetiyor da artıyor bile. Kişisel isteklerimizi rahatlıkla karşılayalım diye çalışıyorum ben, herkes gibi olalım diye. Şimdi geç kalmadan okula git, bu konu burada kapansın. Senin çalışacağın tek şey derslerin, tamam mı?"

Yanımdan kalkıp ayaklığında sahte bir şekilde öksürerek onu durdurdum. Bana dönüp gülümsediğinde ne yapmaya çalıştığımı anladığını anlamıştım. Öpmeden gitmemesi gerekiyordu.

Onu da yaptıktan sonra evden çıkmıştı zaten. Ben de mutfağı toplayıp okula gitmek için hazırlanmaya odama gitmiştim.

Aynanın karşısında yine gereksiz fazla zaman kaybetmiştim. Kendimi bir türlü beğenemediğim için sürekli bir yerlerimi düzeltmeye çalışıyordum.

SHE | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin