Bölüm Yirmi: Nasıl da Güven Verici

236 46 43
                                    

"Benim yerimi kapmışsın," dedi Jordan, kahvaltı masasında kendini benimle Declan'ın arasına girmeye zorluyordu.

Bu zorlamayla Declan kendini yerde buldu.

"Ne oluyor lan!?" diye bağırdı Declan.

"Oh olsun," dedi Jordan. "Naomi ile can ciğer kuzu sarmasısın bu aralar."

Jordan, ellerini omzuma sarıp ona dil çıkarırken Declan da buna karşılık dişlerini gıcırdatıyordu. Sonra yerden kalktı ve masanın diğer tarafına Bennett'in yanına oturdu. Kahvaltı tabağını eski yerinden çekti ve Jordan'a bakarak sandviçinden bir ısırık aldı. Declan'ın elindeki çatala baktım ve Jordan ne kadar haketse de düşündüğüm şeyi yapmamasına şükrettim.

"Şimdi, Naomi tek bana kaldı," dedi Jordan ağzını şaklatarak.

"Çok çocukçasın," dedim gözlerimi devirerek.

"Evet, öylesin" dedi Declan kalkarken. "Seni öldürebileceğimi biliyorsun değil mi?"

"Belki," dedi Jordan. "Naomi'nin yasımı tutarken senden nefret etmesini istiyorsan belki."

"Jordan yine de haklı," dedi Bennett, çatalıyla yemeğini iterken.

"Tabii ki öyleyim," dedi Jordan. "Seyirciye neden bu konuda haklı olduğumu söyleyebilirsin."

"Naomi, Declan," dedi Bennett. "Geçen haftadan beri baya yakınsınız."

Declan ve ben birbirimize baktık. Geçen cuma, Declan küçük kardeşi Delilah'a bakıcılık yapmam için beni davet etmişti. Onun anksiyetesini yatıştırmaya çalışırken neredeyse bir an fazla yakınlaşmıştık. Diğerleriyle paylaşmadığımız için mutlu olduğum anı.

"Bu kadar kısa süre de nasıl yakınlaşabiliriz ki," dedim. "Bugün Salı. Nasıl fark ettiniz?"

"Hep beraber takılırdık," dedi Bennett yavaşça. "Nasıl fark etmeyiz?"

"Hiçbir şey olmadı," diye onayladı onu Declan.

"Bir şey olduğunu hiç ima etmemiştik zaten," dedi Bennett yavaşça. "Ne oldu ki?"

Jordan onu desteklemek için kısıkça ıslık çaldı. "Bent tam on ikiden vurdu!"

"Hiçbir şey," dedik aynı anda Declan'la. İkimiz de birbirimize baktık ve ardından tabaklarımıza baktık.

"Pekâlâ..." dedi Jordan, inanmadığını açıkça belli ederek. "Biz bunu kendimiz çözmeden önce size söylemeniz için şans veriyoruz. Siz söylemezseniz biz kesin buluruz zaten değil mi Bent?"

Bennett küçükçe omuz silkti.

Jordan derin bir nefes aldı. "İlk önce daha önemli konulara yoğunlaşalım. Delilah bebeğim nasıl?"

"Senin bebeğin değil," dedi homurdanarak. "Ayrıca o iyi."

"Ne zaman onunla görüşmeme izin vereceksiniz," diye homurdandı Jordan. "Bizi sonsuza kadar ayıramazsın! Biz birbirimiz için yaratılmışız!" diye ağladı abartarak.

"Vermeye-" Declan kendini durdurmuştu. "Belki ona bakman için izin verebilirim ben meşgulken-" bana bakmıştı.

Jordan, ona umutlu gözlerle baktı neredeyse gözleri parıldıyordu.

"-ve bana sorumluluk sahibi olduğunu kanıtladığın zaman."

Jordan homurdandı. "O zaman hiçbir zaman demek! Aga be Declan, aga be!" (Şimdi burada aga be demiyor tabii, way to go diyor. Vay be Declan diyor ama coşkulu şekilde değil hani deriz ya vay be bu da mı başıma gelecekti öyle bir ima var. Ben de aga be diye çevirmek istedim.)

The Good Girl's Bad Boys: The Good The Bad And The Bystander (Türkçe Çeviri)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin