💫Hazır💬 mısınız🤯
birbirlerini👀
yiyen👨❤️💋👨
taejin😻
okumaya🤓Şakaaaaaa
smut değil ownsksns
Henüz smut yazacak kadar hazır değilim ama güzel bir kaos yazdım bilesiniz
Taehyung~
Bahar gelmişti. Kaldırım kenarındaki taşların arasında küçük sarı çiçekler açmış, kuşlar durmaksızın ötüşerek gökyüzünde süzülmeye başlamışlardı.
Caddede bir koşuşturma ve hayat telaşı içerisindeki insanlar birbirlerine çarpmamak için büyük çaba gösteriyorlardı.
Ellerim ceplerimde yürümeye devam ettim. Neredeyse 3 aydan fazla oluyordu... Seokjin ile ara vermiştik.
Benim sınavıma güzelce hazırlanmamı istemiş, ona ulaşmamam için beni her yerden engellemişti. Okulda asla yanıma oturmamış, aksine en itici insanların yanında oturmuştu.
Ona kızmıyordum, sonuçta benim iyi yerlere gelmemi istiyordu ancak böyle yaparak kendisinden gerçekten soğutmuştu.
"Seul'de kalmak zorundasın Taehyung-ah."
Yalnızca bunu diyip durmuştu. Sınav sonuçları yarın belli olacaktı. Kendimden emindim, istediğim gibi mühendislik geleceğinden bir şüphem yoktu. Tek içime sıkıntı düşüren Jin'in sınava bile girmemiş olmasıydı.
Nasıl yapacaktık?
İkimizin de değişeceği bir döneme giriyorduk. Ben üniversitede Seul'den uzaklaşmayı düşünürken Jin için burada kalmaya razı olmuştum. Onunla konuşmuyor olmamıza rağmen...
Telefonun titreşimiyle daldığım düşüncelerden sıyrılıp arayanın kim olduğuna baktım.
"Efendim Namjoon?"
"Taehyung-ah! Hava karardığında mekana gel."
"Orası henüz reşit olmayan bizim için ne kadar yasal, emin olamıyorum Namjoon-ah."
"Bunu Jinle ayrıldıktan sonra sürekli demeye başladın. Dostum, hayat devam ediyor. Seni Hyejin'in ellerine mi bırakmalıyım?"
"Bir, biz ayrılmadık. Sınava kadar ara verdik. İki, nolursun beni onunla baş başa bırakma. Korkuyorum."
Namjoon, zorla attığı kahkahalarının ardından beni beklediklerini söylemiş ve telefonu kapatmıştı.
Uzun zaman sonra çocuklarla görüşecektim. En fazla ne olabilirdi ki?
~
Bu kesinlikle berbat bir fikirdi. Kulağımda Park Jungkook ve Jeon Jimin ikilisinin öpüşme sesleri yankılanıyordu. Yüzümü buruşturarak Yoongi ve Hoseok'a döndüm. Kendi dünyalarında oldukça mutlu mesut konuşuyorlardı.
Peki Namjoon'a ne demeli? Heyjin ile "samimi" anlarına o kadar dalmıştı ki varlığımı unutmuştu.
Gelmem hataydı. Kesinlikle eve gidip, Jin ile olan fotoğraflarımıza bakarak çilekli süt içmeliydim... Ya da annemle babama dram filmi açar, yanlarında oturup filmi bahane ederek bir güzel ağlardım.
Hepsi çiftleri izlemekten çok daha cazip gelen fikirlerdi.
Diğerlerini rahatsız etmeden kalkıp çıkışa yürüdüm. Kesinlikle açık havaya ihtiyacım vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sunshine Boy ~ Taejin Texting
Cerita Pendektexting ~Hikaye açıklaması~ vantaegoh: Jin Coğrafya dersinde bir daha "Size güneşin tanımını yapabilir miyim?" diyerek beni anlatma