"Ahh.." Altındaki beden saçlarını çekiştirerek inlerken boynundaki dişlerini çekip sırıttı.
"Acıdı mı?"
"Sert severim." diye cevap verdi diğeri de kendisi gibi sırıtırken. Aldığı cevaptan memnun olarak ısırdığı yeri okşadı. Seks sırasında nazik olmaktan nefret ederdi. Özellikle de altında böyle bir vücut yatıyorken...
"Güzel, çünkü bu daha başlangıç." Ellerini diğerinin göğsünü süsleyen dövmelerde gezdirdi. Anlamsız bir sürü şekille doluydu beyaz teni. Ya da bir anlamı vardı da o bilmiyordu. Merak da etmiyordu açıkçası. Onu daha seksi yapmıştı bu dövmeler, bu yeterliydi. Parmaklarını meme uçlarına çıkarınca göğsü nefes alamıyormuş gibi kalktı beyaz gencin.
"Oyalanma."
"Sabırsızlanmana gerek yok." dedi köprücük kemiğine öpücük kondurup. "Seni yarın yürüyemeyeceğin kadar sert becereceğim." Altındaki alayla gülünce kaşlarını çattı. Kesinlikle hafife alınmaması gereken biriydi. Kıçının üstüne oturamadığında anlayacaktı bunu.
"Gül bakalım." Kulağına fısıldadıktan sonra yolunu bulmaya çalışır gibi ağır ağır yanağında gezdirdi dudaklarını. Yolunu bulduğunda ise hırslıydı. Doğrudan dilini devreye sokarken ağzına tütün ve alkol tadıyla karışık tatlı bir aroma geliyordu. Dövmeli genç anında karşılık verdi ona. Dudaklarını içine çekiyor, ağzının içini talan ediyordu resmen. Dolgun alt dudağı sesli bir şekilde emiliyordu onun tarafından. Sert severim dediği kadar vardı. Asla yumuşak bir öpücük değildi bu. Hatta öpüşme bile denilemezdi. Adeta ağızlarını parçalıyorlardı birbirlerinin. Zorlukla kurtardı dudağını.
"Çok isteklisin." dedi yüzündeki piç ifadesiyle. Dövmeli genç umursamadı onu. Yatakta doğrulup elini gömlek düğmelerine attı. Teker teker çözerken hızlıydı. Dirseklerini geriye atarak izin verdi ona. Açığa çıkan kaslı vücuduna bakarken dudağını yalayan genç gururunu okşuyordu. Arzuyla parlayan kalem çekilmiş siyah gözler hoşuna gitmişti. Gömleğinden sonra pantolonuna geldi sıra. Beyaz eller kemerine uzandı. Aynı hızda tokasını çözüp fermuarını açtı.
"Çıkar hepsini." dedi sabırsız sesiyle.
"Neden onu da sen yapmıyorsun?" Onunla oynamaktan zevk alıyordu. Tek gecelik ilişkilerinde olabildiğince hızlı sona ulaşmaya çalışırdı. Ancak bu beyaz tenli, gözleri kalemli ve vücudu dövmeli gencin farklı bir cazibesi vardı. Bu yüzden hemen bitirmek istemiyordu.
Gömleği omzundan sıyrılırken kalçasını kaldırarak pantolonunu da çıkarmasına yardımcı oldu. Altında sadece siyah iç çamaşırı kaldı. Diğerinin kıyafetleri en başında yerle buluştuğundan tamamen çıplaktı. Üstüne doğru eğildi. Beyaz gencin gözleri anında dudağına kayarken dudaklarını tuzak olarak kullanıp tekrar yatırdı onu. Ancak hala istediğini vermiyor, birleştirmiyordu ağızlarını. Kurnazca gülerek geri çekildi. Komidinin üstünde duran poşetin içindeki haptan bir tane alıp diline koydu. Gözlerinden sinsi bir ışık geçerken diğeri ne yaptığını anlamış dilini dışarı çıkarmıştı. Hapı ona aktarırken beyaz gencin kolları boynuna sarıldı. Kendine çekip ikinci bir öpüşmeyi başlattı. Hap ikisinin ağzında yer değiştirip duruyordu. Tırnaklarını boynuna batıran gencin gözleri kapanmış kendinden geçmişçesine öpüyordu onu. Hap tamamen eriyene kadar ıslak öpücük son bulmamıştı. Bünyelerindeki alkolle karışan madde etkisini gösterirken boynuna indi. Ertesi güne yeni armağanlar bırakıyordu. Diğeri saçlarına asılarak daha çok bastırdı kafasını. Boynunun emilmesini sevmiş gibi görünüyordu. Burnunu gıdıklayan hoş kokuyla daha da sert emmeye başladı. Sütü andıran boyunda lekelenmedik tek bir yer kalmamıştı. Kısık bir sesle inliyor, altında adeta kıvranıyordu. Bir eli saçlarını çekiştiriyor diğer eli çarşafı sıkıyordu. Kendini altındaki gence bastırarak yükselen bedenini sabitledi. Çıplak bacakları birbirine geçerken göğsüne indirdi öpücüklerini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Storm Clouds
Fanfictionchanbaek & sekai Byun Baekhyun... Bir lider? Bir patron? Bir gangster? Ya da siz ne demek isterseniz.. Park Chanyeol... Çete başı? Mafya babası? Ona sorsaydınız Byun'un en büyük düşmanı derdi herhalde. Sehun... Serseri? Sosyapat? Ailenin şımarık çoc...