11.

326 60 16
                                    

Love me 400 olmuş onun şerefine yb attım. Bakın anladım yıldıza ⭐ ki buna basmak zor birşey değil lütfen o yüzden oylayın ve tatlış tatlış yorumlar yapın sizi sevirem iyi okumalar 🐥🍒

Gözlerimi açtığımda kendi odamda olduğumu yeni yeni idrak etmeye başladım. Komodinin üstünde duran telefonumu almak için yataktan doğruluğumda anında başıma ağrı saplandı

"Of çok acıyor ya!"

Geceye dair hiç birşey zihnimde yer edinmemiş bende buna hiç şaşırmamıştım. Ne zaman içsem gece saçmalar, boş konuşur, sabahata hiç birşey hatırlamam zaten çok önemli birşey yapmadığımada emin olduğum için umursamam.

Telefona uzanıp saate baktım saat 12:40 olmuş ve bu zamana kadar full deliksiz uyku çekmişim. yataktan sedeleyerek kalkıp banyoya ilerledim. Soğuk bir duş, güzel bir kahvaltı eminim ki beni kendime getirecektir.

Duştan sonra üzerimi giyinmeye başladım. Beyaz papatyalı büstiyer altına kot şort giyip saçlarımı saldım. Akşamdan kaldığım bariz ortada olan ben, abimden azar yiyeceksem en azından güzel olayım.

Telefonumu elime alıp abimgilin odasına gittim. Malum burda son günümüz olduğu için son kez miğdemi enfes yemeklerle dolduracağım. İki kere kapıya vurduktan sonra Seulgi kapıyı açıp bana kaş göz işaretleri yapmaya başladı.

"Ne oldu Seulgi cin falan mı gördün ne bu yüzün?"

Kafasını iki yana salladı

"Cin değilde az sonra ölü göreceğim"

Tabiki Seulgi'nin ne demek istediğini anlamadım gerçi kafada yormadım, içeri girdiğim anda Abim ve jungkook Sehun'u sandalyeye oturtmuş kendileride iki zebani gibi başında dikilmişlerdi. Yutkunup Seulgiye baktım, ses çıkarmayıp sadece ağzımı oynattım.

"Sıçtım"

Ne dediğimi anlayıp kafasını onayladığında. Sessizce arkamı dönüp geldiğim kapıya yöneldim. Sonuçta birimiz öleceksek o Sehun olmalı, ben daha sevdiceğime kavuşmadım.

"Sooyoung nereye?"

Abimin sesiyle tuttuğum kapı kolunu yavaşca bırakıp yüzüme sevecen olduğu sandığım gülümsememi takınıp arkamı döndüm.

"İşiniz var galiba abicim ben sonra gelirim, size kolay gelsin"

Tekrar arkamı döndüğümde bir an ne olduğunu anlamayarak kendimi Jungkook'un sırtında buldum. Ne ara geldi bu, hem bunun götü niye bu kadar sıkı kas çalışmayı biraz fazlamı abartmış ne.

Jungkook beni sırtından indirp yatağa oturttu. Tamam ölecektim ya da sakat kalırdım ama onun güzel götünü tam güzelce keserken indirmek zorunda mıydı

"Dün ne bok yediniz orda!"

"Nerede?"

Abim derin nefes aldı "Sooyoung bak güzelim!"

Kafamı kaldırıp abime baktım, bak dedi sonuçta demi yani

"Neden gittiniz o bara?"

"Sooyoung'un kafasını dağıtmak için"

Şuna da bakın hele, hemen sattı beni şerefsiz Sehun ama ben sana gösteririm.

"Abi ben başta istemedim, beni zorla götürdü Sehun"

Sehun şaşkınca bana baktı. Yalan mı ama başta ısrar etti, gazladı bende gaz adamıyım zaten hemen dediklerini yaptım.

Abim sinirle Sehun'a döndüğünde bende yandan jungkook'u süzdüm. Normalde abimden çok o kızardı hatta öldüresiye döverdi Sehunu ama o kılını bile kıpırdatmadan sadece yanımda oturuyor.

Sevdiğimi söyledim diye bu kadarda uzak okunmaz ki bana az da olsa bari Sehun'u azarlada aramızda ki buzlar erisin.

Sehun elini iki yana açmış abime yakınıyordu.

"Yeminle birşey olmadı gözümün önündeydi."

Öylemiydim hayret ilk defa uslu durmuşum. Jungkook alayla güldü

"Ben gelmesem Sooyoung hayatının hatasını yapacaktı Sehun!"

Yüzümü jungkook'a çevirdim ne yapacaktımki. Jungkookta yüzünü bana çevirince devamını getireceğini bildiğimden sorma gereği duymadım.

"Zorla bir adam kolundan tutmuş seni odaya götürüyordu."

"Ne!"

"Ne!"

Seulgi ile aynanda bağırır bağırmaz Sehun'un yanına gitmek için ayağa kalktım.

"Nasıl göz kulak olmazsın bana ya!"

"Napıyım kızım çok çişim gelmişti."

Tamam buna lafım yok tuvalet önemli. Kalktığım yere geri oturup Jungkook'a sarıldım

"Teşekkür ederim"

Öylece durdu sarılmadı, konuşmadı, bir harekette bulunmadı. O an anladım galiba abi kardeş gibi olmak şu halimizden bin kat daha iyiydi.

Kollarımı boynundan çekip saçımı kulağımın arkasına aldım. Kurbanlık kuzu gibi canımın alınmasını beklemek zorundayım ne yapayım.

"Sooyoung"

Anında oturuşumu düzeltip elimi önümde birleştirdim.

"Efendim abicim"

"Cezalısın"

Kafamla onayladım. Bu onca cezadan bin kat daha iyiydi bence

"Mezuniyete kadar"

"Ne olmaz, hayatta olmaz,"

Jungkook sonunda konuşma gereği duydu aslanım benim

"Mezuniyet bir hafta sonra jimin bence biraz daha fazla olmalı"

Ağzına köpekler sıçsın pezevenk. Abim kafasıyla onayladı

"Haklısın ben ne zaman bitti dersem o zaman biter"

"Cezayı kabul ediyorum ama mezuniyete katılırım"

Abim salakmısın der gibi baktı

"Merak etme o kadar da gattar biri değilim, o güne katılabilirsin"

Rahat bir nefes aldım. Gerçekten o gün milleti çatlatacaktım gitmezsem ne olur.

Seulgi elini abimin omzuna koydu "iyi de sevgilim bunun alışverişi var makyajı, saçı"

Yürü be kızım. Jungkook eliyle kendini işaret etti.

"Ben varım ya. Bir yere gideceği zaman beni arasın beraber gidelim. Abisi olarak yardımcı olacağım."

İbisi ularak yırdımcı ulurum. Tanrının lütufsuz yarattığı.

"Gerek yok Sehunla gideriz"

"Niye orda da kaybol diye mi?"

Jungkook'a sinirle baktım. Ama bu kazandığım anlamına gelmiyor. Kesin gelecek yanımda.

"Sooyoung konu kapandı. Hazırlanın eve dönüyoruz"

"Abi daha kahvaltı yapmadım"

Jungkook bileğimden tutup ayağa kaldırdı

"yolda simit falan alırız hadi hazırlan!"

LOVE ME °Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin