Makas elimde aynaya bakarken derin bir nefes aldım.
Babamın okşamaya kıyamadığı saçlarımı kesecektim. Biraz olsun içim soğurdu belki.
Babamın saçlarımın uçlarını öpüşü geldi gözlerimin önüne, annemin okşayışı. Abimin ise çektiği anlar gelince gözyaşlarım arasında güldüm.
Ne acı değil mi? Babanın bile okşamaya kıyamadığı saçlarına bir adam için kıyıyorsun.
Ben bir gerizekalıydım bunu kendime yaptığım için ama içimi soğutmak için elimden başka bir şey gelmiyor. İçim soğumazsa kül olacakmışım gibi bir his vardı içimde.
Her kadın her acı çektiğinde intihar kelimesini akıllarına getirirler. Ama sadece yarısı intiharı seçip yenilgiyi kabul ederler. Cesareti seçenler ise bedelini ya saçlarına, vücuduna ya da akıllarına ödetirler.
İntihar etmeyenlerin yarısı saçlarına ödetir bunun bedelini. Onları keserler keskin darbelerle. Çünkü bilekte yer edinen jilletten daha çok acıtır omuzlarına dökülen saçları.
"Ne dram yaptık ya.." dedim gülerek. Dudaklarım gülse de gözlerim kan gibi ağlıyordu.
Makası belime uzanan saçlarıma götürdüm ve başladım onları kesmeye. Her darbe de daha da içimin soğudunu hissettim. Her darbede gözyaşlarım biraz daha tükendi.
Kime kızayım ben?
Beni düşüncesizce abisine açık eden İnci Eva'ya mı?
Sevgi dilenir gibi Ali Esat'ın gözlerinin içine bakan gözlerime mi?
Yoksa beni kırmak istemediğini söyleyip beni kıran Ali Esat'a mı?
Sanırım ben annem kadar cesaretli değildim, her şeye rağmen bakamazdım birdaha Ali Esat'ın yüzüne.
Sonunda saçlarım omuzlarım da kaldığında makası elimden bıraktım ve aynada kendimi süzdüm.
Bade teyzemin güzellik salonunda ona yardım edip bir şeyler öğrendiğim için şanslıydım neyseki. Yamuk kesmemiştim kalan bir avuç saçımı.
Gözlerim duvarımda ki saate kaydığında gecenin ikisi olduğunu gördüm. Kalkmalıydım ve yatmalıydım.
Uyumak soğuyan yaralarımı saracaktı çünkü biraz olsun unutacaktım bu gün aramızda geçen konuşmaları.
Ben önüme düşen saçlarımı avuçlarımla toplarken duran gözyaşlarım ani gelen bir hıçkırık ile tekrar akmaya başladı.
Özenle taradığım saçlarımı avuçlarımda görmek zoruma gitmişti.
O sırada odanın kapısı açıldı ve annem girdi içeriye. Beni öyle görünce şaşkınlık dolu bir nida döküldü dudaklarından, eli ağzında kalakaldı.
"Ada ne yaptın sen?" Dedi annem fısıltı ile. Babam duymasın diye sessiz konuşuyordu.
"Anne, ben bu gün büyüdüm." dedim Ali Esat'ın dediği şey kulaklarımda çınlarken. "Büyüdüm çünkü artık Ali Esat'a Aliş demeyeceğim. O istedi büyümemi." dedim Silik bir ses tonu ile.
Annemin gözlerinden yaşlar akarken yanıma geldi ve önümde diz çöküp ellerimde ki saçlarımı aldı ellerine.
"Çok isterdim kaderimi yaşamamanı ama yaşıyorsun.. "Dedi annem ağlayarak."Baban yaralı değildi ki kızım. Beni sevmeye müsaitti o. İnkar ettiği aşkıma o bir gece de düştü. Ali Esat çok farklı." Diyen annem ayağa kalkıp omuzlarımda kalan saçlarıma öpücük kondurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELFİDA (Can Yarası Serisi 4)
RomanceAli Esat'ın gözleri gezindi yüzümde. İfadelerimi tartıyor gibiydi. "Sana kardeşimsin felsefesi yapmayacağım. Gayette iyi biliyoruz kardeşim demekle kardeş olunmadığını." Diyen Ali Esat kelimelerini iyi seçiyordu. Beni kırmamak için uğraş veriyordu a...